Ertuğrul Özkök, eşinin adına gönderme yapan "Tansu'ya Mektuplar" başlığı altında yazdığı ve "newsletter" olarak paylaştığı yazılarında bugün, Rus ordusunun hazırladığı “Özel Harekât Mensupları İçin Sosyal Rehberi"ne değindi. Özkök, bu rehbere göre Bayraktar SİHA'sını düşürmenin 30 bin 600 TL ödül getirdiğini yazdı.
Özkök'ün, "Gizli tarife, bir Türk SİHA düşürmenin ödülü kaç bin TL?" başlıklı yazısı şöyle:
Gizli tarife, bir Türk SİHA düşürmenin ödülü kaç bin TL?
Önceki hafta, 19 Temmuz’u 20 Temmuz’a bağlayan gece, Rusya -Ukrayna savaşında çok önemli bir gelişme yaşandı.
O gece Ukrayna topçusu, Dinyeper nehri üzerinde, 1.3 km uzunluğundaki “Antonovka” köprüsünü büyük ölçüde kullanılmaz hale getirdi.
Ukrayna topçusu ertesi gece 100 kilometre daha doğudaki Nova Kakhovka köprüsünü de uçurdu.
O gece Rus ordusu iki ayrı parçaya bölündü
Bu iki harekât, Karadeniz’e doğru gelişen Rus saldırısında bir dönüm noktasıydı.
Çünkü bu bölgede 30 bin Rus askeri bulunuyordu ve bunun yarısı Kherson, öteki yarısı ise Kryvyi Rih bölgesinde bulunuyordu.
İki köprü uçurulunca, Rus ordusunun iki bölümü arasındaki ilişki kopmuştu.
Bunun anlamı da şuydu.
Rus ordusunun ileri harekâtı için gerekli lojistik yolu kesilmişti.
O geceyle ilgili önemli bir bilgi
O geceden bilgilerdeki şu ayrıntılar önemliydi:
“Ukrayna ordusu Fransa’nın verdiği “Caser”, Almanların verdiği “Panzerhaubitze 2000” ve özellikle de ABD’nin verdiği “Himar” ve M270’lerle” Rus ordusunun lojistik hedeflerini uzaktan vurmaya başlamıştı.
Ayrıca savaşın başında günde 200 askerini kaybeden Ukrayna günlük kayıplarını 30’a indirmeyi başarmıştı.
İki taraf her gün birbirine kaç top atışı yapabiliyor?
Köprülerin uçurulması savaşta iki tarafta yeni hedefler için kritik bir andı.
O günlerde , Putin Odesa’yı almayı hedefliyordu.
Ukrayna’nın hedefi ise Rusya’nın aldığı Kherson şehrini geri almaktı.
Ve o gece Ukrayna kendi açısından çok önemli bir işi başarmıştı.
Rus ağır silahları ve mühimmat taşıyan kamyonları o köprüden geçemeyecekti.
Rus ordusu fiilen ikiye bölünmüştü.
Ama Rusya hâlâ günde 12 bin top atışı yapacak kabiliyete sahipken, Ukrayna’nın kapasitesi ise onun yarısı kadardı. Yani 6 bin.
Ancak bu atışlar teknolojik olarak daha gelişmiş silahlardan yapılıyordu.
Aynı gün gelen çok ilginç bir sosyal rehber
Aynı gün yani, 19 Temmuz Salı günü, Ukrayna ve Batılı istihbarat örgütlerine çok ilginç bir istihbarat raporu ulaştı.
Raporda, Rus ordusunda savaşan insanlara yönelik çok ilginç bir belge vardı.
Belgenin üzerinde şu yazılıydı:
“Özel Harekât Mensupları İçin Sosyal Rehber…”
İlk bakışta her orduda görülen ve askerlerin kıtadaki hayatlarını ve ilişkilerini düzenleyen bir talimatname gibi görülüyordu.
Ancak bu belge Rusya cephesinden gelen öteki istihbarat bilgileri ile birlikte değerlendirilince ortaya çok kıymetli bir “son rapor” çıktı.
Rehberin altından ödül tarifesi çıktı
Yayınlanan sosyal rehberde bir tür “savaş ödül tarifesi” vardı ve bu ödül tarifesinin arkasında yatan öteki bilgiler analiz edilince Rus ordusunun durumu hakkında çok hayati bazı bilgiler elde ediliyordu.
Rus Genelkurmay'ı, askere gönüllü yazılmasını ve cephede bulunan askerlerini teşvik etmek için resmen bir “ödül tarifesi yapmıştı…”
Burada bazı işleri başaran askerlerde verilecek ödüller para miktarı ile tek tek açıklanıyordu.
Tarifede verilecek primler, rütbelere, harekâtın tehlikesine ve hedeflere göre ayrıntılanmış ve derecelenmişti.
Bu bilgileri o belgeden aynen aktarıyorum…
En yüksek prim uçak ve helikopter düşürüne
(*) Bir helikopter veya uçağı düşürmek 200-300 bin Ruble (4-5 bin Euro)
(*) Bir tankı vurup tahrip etmek: 200-300 bin Ruble (4-5 bin Euro)
(*) Bir düşman askerini safdışı etmek: 100 bin Ruble (1700 Euro)
Ve işte Bayraktar SİHA'sına düşürene verilecek ödül
Belgede bizi de ilgilendiren çok ilginç bir ödül maddesi var.
(*) Bir drone’nu (Yani İnsansız Hava Aracı) düşürmek 50 bin Ruble (1700 Euro.)
Anlayacağınız bir Bayraktar SİHA’sı vurmanın ödülü 30 bin 600 TL ödül getiriyor Rus askerine…
(*) Bir top bataryasını imha etmek de 1700 Euro ödül getiriyor.
Bu tarife de Ukrayna’da kullanılan Bayraktar SİHA’larının ne kadar etkili olduklarını gösteriyor.
Ayrıca Türk yapımı SİHA’ları düşürmekte çok da başarılı olamadıklarının bir kanıtı sayılabilir.
Ödül tarifesinin analizi ne diyor?
Bu tarife dikkatle incelenince şu ortaya çıkıyor.
Rus ordusunda ciddi bir motivasyon sorunu var. Daha da önemlisi, sanki vatanı için değil para için savaşan bir askeri yapı hissi veriyor.
Nitekim bu tarifenin başka bir bölümünde çok önemli bir rakam daha vardı.
Rus Genelkurmayı'nın, gönüllü askere yazılacaklara vereceği ücret.
Peki bu istihbarat doğru muydu?
Bu bilgiler Rus internet sitesinde de yayınlandı
Le Monde gazetesinde yer alan bir habere göre, bu bilgiler aynı gün “Perm36,6” adlı bir internet sitesine de sızdırılmıştı. Site adını, Sovyetler Birliği döneminde muhalif aydınların kapatıldığı Perm 36 adlı bir toplama kampından alıyordu.
Sitede yayınlanan rehbere göre, gönüllü yazılacak yeni askerlere önerilen para 3500 ile 9000 Euro arasındaydı.
Orta kademe memurun bir ayda kazanacağı para
Bu rakam iki bakımdan çok önem taşıyordu.
Birincisi askere gönüllü yazılan kişilere, aldıkları maaş dışında aktif bir harekâta katıldıkları takdirde, günde 8000 Ruble öneriliyordu. Bu da 120 Euro’ydu.
Moskova dışındaki bölgelerde yaşayan orta derecede bir memurun bir ayda aldığı para 196 ile 392 Euro arasındaydı.
Bu durumda gönüllü olarak Dombass cephesine gidecek bir asker neredeyse bir günde onların bir ayda kazandığı paraya yakın kazanacaktı.
Ayrıca bu gönüllülere yaralandıkları takdirde kendilerine, öldükleri takdirde ailelerine önemli kazançlar da vaat ediliyordu.
Bu primler ve ödüller savaş başında ne kadardı?
Ancak Batılı istihbaratçıların asıl ilgisini çeken bilgi başkaydı.
19 Temmuz tarihli tarifede gönüllülere önerilen primler, savaşın başında gönüllülere verilen primlerin neredeyse 4 katı daha yüksekti.
İşte bu bilgiler analizciler tarafından başka bilgilerle birleştirilince Rus ordusunun son durumu hakkında çok ilginç bir istihbarat değerlendirmesi ortaya çıktı.
Rus Ordusu’nun cephede savaşacak asker ihtiyacı giderek büyüyordu ve asker bulmada zorlanıyordu.
Ordu savaşın başından bu yana çok sayıda askerini kaybetmişti.
Bu rakam Ukrayna’ya göre 39 bin, Rusya’ya göre 8 bindi.
Ama tarafsız ve sağlam kaynaklar bu kaybı 15 bin kişi olarak veriyordu. Rusya’nın acilen binlerce yeni askere ihtiyacı vardı.
Başkan Putin neden genel seferberlik ilan etmiyor?
Tabii bu durumda ilk akla gelen soru şu oluyor:
Putin genel seferberlik ilan ederek bu boşluğu dolduramaz mı?
Doldurabilir lakin o noktada kendisinin yaptığı bir tarifi geçersiz kılmalıydı.
Putin başından beri buna “Sınırlı özel harekât” diyordu. Yani savaş demiyordu.
Genel seferberlik ise savaş demekti.
Güçlü otoriter liderlerin en büyük zaaflarından beridir. Verdikleri sözden dönmeyi zaaf olarak görürler ve böylece kendi kendilerinin esiri haline gelirler.
Rusya Federasyonu'nda 85 bölgeye özel talimat
Durum böyle olunca Rus Genelkurmayı şöyle bir formül buldu:
Rusya Federasyonu'nun 85 bölgesine şu hedef verildi: Her bölge en az bir gönüllü taburu sağlayacaktı. Her taburda 400 kişi olacağına göre bu yolla 35 bin yeni asker temin edilebilirdi.
Putin ayrıca bütün kurumlara bir de şu mesajı verdi:
Rusya’daki her kurum bu gönüllü taburlarının oluşturulması için elinden geleni yapacaktı.
İşte bu emirle birlikte bütün bölgesel medya ve internet siteleri her gün gönderilen gönüllü taburları ile ilgili övgü dolu haberler yapmaya başladı.
Genelkurmay'ın 22 bin boş kadro için verdiği ilanlar
Bu arada gelin bir başka ilginç istihbarat da iş ilanlarıydı.
Bu ilanlardan anlaşılacağına göre Rus ordusu ilanla çeşitli işler için 22 bin eleman arıyordu.
Aranan kişilerin özellikleri de ilginçti.
Bunlar kamyon şoförü, sağlık elemanı, topçu gibi özel işlerdi.
Cezaevleri için özel kanun çıkıyor
Genelkurmayın bulduğu bir başka çözüm de cezaevlerindeki mahkûmlardan gönüllüler bulmak oldu.
Formül de şuydu:
(*) 40 yaş altında savaşa gönüllü yazılmak isteyen mahkumlarla 3-6 aylık kontrat yapılacaktı.
(*) Bu süre içinde kendilerine aylık olarak 3-4 bin Euro karşılığına denk gelen Ruble ödenecekti.
(*) Ve 7 Temmuz günü Rus Parlamentosu’nun kabul ettiği bir kanunla, bu mahkûmların cezalarından üçte iki indirim yapılacaktı.
Yani savaştan dönebilirse, kalan cezanın üçte birini yatacak sonra kontrollü bir özgürlükle serbest bırakılacaktı.
En ilginç istihbarat: En fazla gönüllü nereden?
Ve son bir istihbarat: Belki de hepsinden ilginç olanı…
Bütün bu yollarla bulunan gönüllüler daha çok nereden geliyor?
Çok düşük gelir gruplarından ve Müslüman azınlıklardan…
Yani gerçek Ruslar gönüllü olma konusunda o kadar gönüllü değil…
Bu bilgiler de gösteriyor ki, savaş Rusya için hiç de kolay olmayacak. Bir süper güç olarak Rusya’nın en güvendiği yanı olan “ordusu” Ukrayna ile savaşta zorlanıyor…
Diktatörlere iyi bir ders olabilir mi?
Böylece 21’inci yüzyılın yeni kanunlarından biri de yazılıyor.
Artık savaşlar en süper güçler için de uygulanması zor kararlar haline geliyor.
Hele hele demokrasisi olmayan, bir tek adamın iki dudağının ucundan çıkacak kararlara mahkum halklar için çok lakin çok önemli bir gerçek bu…
Kim bilir belki de bu savaş süper güçlere ve diktatörlere de iyi bir ders olacak.
(*) NOT: Bu yazıdaki bütün bilgileri AİT kaynaklarından aldım. Yani “Açık İstihbarat Teşkilatı…” Bu bilgileri Le Monde, Figaro, New York Times, Guardian gazeteleri, bazı internet siteleri ve İngilizce, Fransızca yayın yapan bazı televizyon haber kanallarından topladım. Senaryo bana aittir.