Uyuşturucu baronu Escobar'ın bir zamanlar Afrika'dan getirttiği iki su aygırından üreyen 24 su aygırı kısırlaştırıldı. Yetkililer, bölgedeki su aygırı popülasyonunun, yerel hayvan çeşitliliği açısından tehlikeli olduğunu belirtiyor.
Kolombiya'da faal olan çevre koruma örgütü Cornare, su aygırlarının kontrolsüz bir biçimde çoğalmasının önüne geçmek için böyle bir uygulamaya gidildiğini duyurdu. DW Türkçe'de yer alan habere göre, toplamda sayıları 80'e yaklaşan su aygırlarının, Afrika kıtası dışında bir arada yaşayan en kalabalık su aygırı topluluğu olduğu belirtiliyor.
"Kendilerine ait olmayan bir ekosistemde bulunmaları, bölgeye has hayvan çeşitliliğinin buradan uzaklaşmasına neden oluyor" diyen Cornare'den David Echeverri, su aygırlarının zaman zaman balıkçılık yapan insanlara da saldırdığını söyledi.
Bu sebepten dolayı kısırlaştırma kararı aldıklarını belirten Cornare, gerek dişi gerekse erkeklerde etkili olan Gonacon isimli bir ilacın, atılan oklarla hayvanlara enjekte edildiğini bildirdi. Bölgedeki su aygırlarından 11'i de daha önce geleneksel yöntemlerle kısırlaştırılmıştı.
1980'li yıllarda kokain ticaretinden elde ettiği servetle dünyanın en zengin insanları arasına giren Pablo Escobar, parasının bir kısmını dünyanın dört tarafından getirdiği yabani hayvanlara harcamıştı.
Kolombiya'nın başkenti Bogota'nın yaklaşık 400 kilometre kuzeybatısında yer alan "Hacienda Nápoles" isimli çiftliğinin etrafında yaşayan ve üreyen, aralarında zürafa, zebra, kanguru gibi türlerin de bulunduğu hayvanların, su aygırları dışında tamamı, çiftliğin Escobar'ın elinden çıkmasının ardından satılmıştı.
Escobar'ın öldürülmesinin ardından uzun bir süre geleceği tartışılan "Hacienda Nápoles", günümüzde turistler tarafından büyük ilgi gösterilen özel bir hayvanat bahçesine dönüştürülmüş durumda.