AKP Milletvekili Alpay Özalan’ın, TBMM kürsüsünde Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Ahmet Şık’a saldırmasıyla başlayan ve diğer milletvekillerinin de karışmasıyla yumruklu, tekmeli bir kavgaya dönüşen olaylar hakkında Eski Bakan Ali Naili Erdem sert eleştirilerde bulundu. Erdem, Meclis’in bir fikir forumu olduğunu vurgulayarak, "Meclis, boğaların dövüştüğü bir arena değildir. Yumrukların konuştuğu bir salon da değildir. Milletvekili, o milletin yüz akıdır. Küfrün adamı, sokağın adamı değildir" ifadelerini kullandı.
Erdem, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) cumhuriyetin en önemli kurumu olduğunu belirterek, "Her milletvekilinin konuşması, yarının Türkiye’sinin işareti olacaktır. Bu nedenle Meclis, fikirlerin üretildiği bir forum olarak kalmalıdır" dedi. Geçmişteki kargaşalara da atıfta bulunarak, "1961’in Meclisi’nde öfkeli sesler yükselmiş olsa da, aklı selim insanlar bu kavgalara katılmadılar" diye konuştu.
Son olayın dünya basınında manşetlere çıktığını belirten Erdem, "Hiç kimsenin Türk milletini saygısız göstermeye hakkı yoktur. Bu millet saygılıdır ve saygıya değer bir millettir. Meclis de saygıyla selamlanan bir yer olmalıdır" ifadeleriyle Meclis’teki vekillerin sorumluluklarına vurgu yaptı.
Erdem, Can Atalay meselesine de değinerek, "Hukuk, Türkiye’de dikkate alınmaz hale geldi. Seçilmiş bir insan var ve Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ona milletvekilliği mazbatasını vermiş. TBMM Başkanı’nın onu davet etmesi gerekir. Aksi halde hukuk ihlal edilmiş olur. Can Atalay hak sahibidir, ancak hakkı verilmemektedir. Hakkında dava olduğu gerekçesiyle milletvekilliği hakkının elinden alınması doğru değildir. Dava varsa, seçim sonrasına ertelenmeli" dedi.