CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, MYK (Merkez Yürütme Kurulu) toplantısı sonrasında yaptığı basın açıklamasında önemli paylaşımlarda bulundu. Öztrak açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Açım”, “işsizim” feryatları, Artık AK Parti toplantılarından yükseliyor. Yurttaşlarımızın ellerinde, bir canları kaldı. Onunla da Erdoğan’a ve Şahsım Hükümetine ihtarname çekiyor. İşte en son, Eskişehir’de bir kahveci esnafımız, 28 yaşındaki bir gencimiz, Özgür Pehlivan…
Salgın döneminde aldığı borçların altından kalkamamış. Saray yapımı ekonomik kriz, bu gencecik evladımızı hayattan bezdirmiş. Ömrünün baharında aramızdan koparıp almış. Erdoğan’ı salgının daha ilk dalgasında uyardık. “Amerika’sı, Almanya’sı, İngiltere’si ne yapıyorsa, sen de aynını yap, Gerekiyorsa bas parayı, Millete destek ver!” dedik.”
“ESNAFA İŞKENCE YAPIYOR”
“Ülkeyi borca batırdığı yetmezmiş gibi, şimdi de fahiş zamlarla, esnafımıza yüklendikçe yükleniyor. Esnafa işkence yapıyor. Daha düne kadar dükkânına, 4.000-4.500 lira elektrik faturası gelen esnaf, Bugün 7.000-7.500 liralık elektrik faturalarıyla karşılaşınca, Ne yapacağını şaşırıyor. Esnaf; “Ben sattığım kahveye zam yapmaya utanıyorum. Ama bana bu faturayı gönderenler, Hiç utanmıyor” diye feryat ediyor.
Erdoğan, yeme-içme ve eğlence mekânlarını, Tamamen gözden çıkarmış. Zamlardan sonra, bu mekânların işleri yeniden çakıldı. Erdoğan ve şürekâsı, Millette yiyecek, içecek, eğlenecek hal bırakmadı. Bu mekânlar nasıl ayakta duracak? Millet artık bırakın eşiyle dostuyla, Dışarıda bir yemek yemeyi ve eğlenmeyi, Evindeki tencereyi nasıl kaynatacak, Kara kara onu düşünüyor.”
“BU ZAMLARI RECEP TAYYİP ERDOĞAN YAPTI”
“Yılbaşı gecesi yapılan zamlar, Siyasi eşkıyalığın daniskasıdır. Yüzde 25 doğal gaz zammını, Yüzde 127’ye varan fahiş elektrik zamlarını, Akaryakıt zamlarını, Zincir marketler yapmadı. Stokçular yapmadı. Dış güçler yapmadı. Üst akıl yapmadı. Bu zamları Recep Tayyip Erdoğan yaptı.
Erdoğan, ‘faiz sebep, enflasyon sonuç’ dedi. Faizleri baskıyla indirdi. Doları kasten köpürttü. Enflasyonu azdırdı. İpin ucunu elinden kaçırdı. 20 Aralık Finansal Kumpasıyla, Kendi hatasının faturasını da Millete kesti.
Şimdi Erdoğan; “Faiz sebep, enflasyon sonuç” lafını, Hiç ağzına almıyor. Ne de olsa, amaç hâsıl oldu. Türkiye’nin en acımasız servet transferini, Bir gecede yaptı. Bu kumpasta, Merkez Bankası’nın arka kapısından satılan 9 milyar dolar, VİOP ’ta yapılanlar, Elbette unutulmayacak. Bunların hesabı mutlaka sorulacak.
Erdoğan bu kumpasın tüm yükünü, Zamla, zulümle milletin sırtına bıraktı. Dolar çıkarken de inerken de Faturayı ödeyen hep milletimiz oldu. Türkiye, Erdoğan yönetiminde, Yüzde 36 tüketici enflasyonuyla, Dünyada enflasyonun şampiyonlar ligine girdi. Bu enflasyonun babası Erdoğan’dır. Ülkemizin değerli akademisyenleri, Oturup hesaplamışlar. Yüzde 36’lık tüketici enflasyonunun, Sadece 9 puanı yurtdışından. Geriye kalan 27 puanı tamamen Saray yapımı, yani içeriden, Recep Tayyip Erdoğan’ın beceriksizliğinden kaynaklanıyor.”
“AKP ÜYESİ VATANDAŞLARIMIZ ‘AÇIM’ DİYE BAĞIRMAYA BAŞLADI”
“Erdoğan’ın kalp gözüne, perde inmiş. Milletimizin ne halini görüyor Ne de feryadını duyuyor. Artık AKP’ye üye vatandaşlarımız, ‘Açım’, ‘işsizim’ diye, Parti toplantılarında kendi vekiline bağırmaya başladı.
Adıyaman’da AKP’ye üye, AKP’ye için sandık görevlisi olmuş, Sandığı beklemiş, AK Parti iktidarına inanmış, Onun için koşturmuş bir vatandaşımız, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilinin katıldığı bir toplantıda, ‘Açım’ diyerek feryat etti.
Bu feryadı tüm Türkiye duydu. Ama kalbi mühürlenenler duymadı. Feryadın sahibini yaka, paça salondan dışarı attılar. Yetmedi, Anadolu Ajansı kameraları önünde, bu vatandaşımızı büyük bir kibirle sorguladılar.”
“SARAY BESLEMESİ DIŞINDA KİMSE MUTLU DEĞİL”
“Bu da yetmedi, ‘Bu ses, milletin sesi değil’ diyerek, Dertli çiftçimizi, bir de milletten saymadılar. Merhamet masum olduğu için, Her kalbe misafir olmazmış. Ama ne olursa olsun. Milletin vekilliğini yapanlar, Milletin sesini dinlemekle görevlidir. Bugün ülkemizde açlık, işsizlik, yoksulluk, O partili, bu partili dinlemiyor.
Ülkede bir avuç saray yanaşması, Saray beslemesi dışında kimse mutlu değil. İnsanlarımız bir demokraside en temel hak olan, ‘Fikir ve ifade özgürlüğünü’ kullanmaya kalksa, “Kral çıplak” diye feryat etse, Erdoğan şahsım yönetiminde ya aşağılanıyor ya da olmadık gadre uğruyor.
‘Geçinemiyoruz, zamları geri alın’ pankartı astı diye, Eskişehir Halkevine, 18 bin liralık idari para cezası yazdılar. Zamları yapanda kabahat yok. Ama ‘Zamları geri alın’ diye yazanda kabahat çok. Tam bir Erdoğan zulmü…
Yaptığınız zamlar ortada, Milletin geçinemediği de ortada. Son bir yılda çiftçinin deposuna koyduğu mazotun fiyatı, 735 liradan 1.523 liraya sıçradı. Çiftçinin mazot masrafı bir yılda yüzde 107 arttı. Bugün öğreniyoruz ki, Mazota yeni bir zammın eli kulağında. Litrede 40 kuruşluk fahiş bir zam yine yolda. Geçtiğimiz yıl bu zamanlar, Bir çuval ÜRE gübresi 93 liraydı. Şimdilerde bir çuval gübrenin fiyatı 650 lira civarında…”
“BU ÜLKEDE CAHİLLİK, HİÇ BU KADAR KİBİRLİ VE SALDIRGAN OLMADI”
“Zenginin mevduatına, Hazine’nin sırtından kur garantili destek, “Kura endeksli TL dedik, Bütün oyunlar bozuldu” diyerek, Apar topar verildi. Bu ülkede cahillik, Hiç bu kadar kibirli, Saldırgan ve hadsiz olmadı. Erdoğan’ın her derde deva diye anlattığı, Zenginin mevduatına verilen, Kura endeksli faiz desteğinin, Hazine’ye olası maliyeti de ortaya çıkmaya başladı.
23 Aralık tarihinde, Merkez Bankasının açıkladığı dolar kuru, 11 lira 64 kuruş idi. Bugün 13 lira 59 kuruş civarında. Kur hiç değişmese, 23 Mart tarihine kadar bu seviyede kalsa, Bankaya 1 milyon yatıran biri, 167 bin 526 lira, dövize endeksli faiz alacak. Ticari banka, bu faizin sadece 42 bin 500 lirasını verecek. Geriye kalan 125 bin liralık faizi Hazine ödeyecek. Yani banka 1 lira faiz veriyorsa, Hazine bunun üstüne 3 lira da faiz desteği koyacak.”
“ADNAN MENDERES’İN KESİP ATTIĞI TIRNAĞI OLAMAZ”
“Erdoğan, kendini Rahmetli Adnan Menderes ile mukayese etmeye kalktı. O Menderes ki, Kendisi Başbakanken, Ticarete atılmak isteyen oğluna, ‘Ticaret yaptığında alıp sattığın ben olurum. Ben Başbakan olduğum müddetçe, senin ticaret yapmana müsaade etmem’ diyecek kadar, Hassas. Nüfuz ticaretine izin vermeyecek kadar, Ciddi bir devlet adamıydı. Erdoğan ise, ‘Tüccar siyaset yapacağız’ diyerek, 2003’te göreve başlamıştı. Elindeki bir yüzükle yola çıkıp, Yolda, evlatlarının aldığı gemilere, ‘Gemicik’ dedi. Rüşvetten aklanmayan bakan müsveddelerini, bu ülkenin büyükelçisi yaptı. Bugün de Milletin vergileriyle yapılan ve bakılan saraylarda yaşıyor. Erdoğan; Menderes’le kendini kıyaslayarak, Rahmetli Menderese büyük ayıp etmiştir. Erdoğan, Menderes’in kesip attığı tırnak olamaz.”