Kılıçcdaroğlu, sosyal medya hesabından CHP'li belediyelerin asgari ücret tutarını 4 bin 500 lira olarak açıkladı.
Kılıçdaroğlu, “Asgari ücret olarak verilen rakam, döviz kurundaki artış ve fiyat artışları baz alınırsa düşük. Elbette belirlenen rakamı küçümsemiyoruz ancak fiyat artışları da göz önünde bulundurulmalı” dedi. Bu yılın başında asgari ücretin 2 bin 825 lira olarak açıklandığı bunun 384 dolara tekabül ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, açıklamanın yapıldığı sırada 15 lira olan dolar kuru üzerinden hesaplama yaptığında bugün asgari ücretin 5.760 lira olarak açıklanmış olması gerektiğini söyledi.
Saadet Partisi Lideri Karamollaoğlu da, “Asgari ücret eğer açlık sınırının altında kaldıysa, enflasyonun altında kaldıysa bu zam, zam değildir, artıştır diyebiliriz” görüşünü paylaştı.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener de, “Asgari ücretle ilgili olarak 4 bin lira artı 550 lira da işverene kaynak desteği önermiştik. Demek ki, muhalefete kulak vermek herkesin işine yararmış” dedi.
“Neresi seçim yatırımı olacak?”
‘Erdoğan’ın 4.250 liralık asgari ücreti olası erken seçim yatırımı olarak açıkladığına’ ilişkin iddiayla ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu, “Asgari ücretteki artışın neresi bir seçim yatırımı ki yılbaşında aldığı asgari ücret daha değerliydi. Şimdi aldığı asgari ücret daha az. Seçim yatırımı olarak kendilerini düşünebilir. Yatırım olması için enflasyonu kontrol edebilmesi gerekir” tepkisini gösterdi.
Karamollaoğlu da, “Seçim yatırımı mıdır, kendisine ya da vatandaşa sormak icap eder. Bunu değerlendirmek vatandaşa kalmış bir konu. Artış nispet olarak oldukça yüksek ama vatandaşın geçimiyle ilgili ele alındığında endişeleri giderici mahiyette değil. Buna yüzde itibariyle seçim yatırımı denir. Ama vatandaşın ihtiyacını karşılamıyorsa pek de büyük ehemmiyeti olmaz kanaatindeyim” yorumunu yaptı.
Muhalefet spekülasyon suçlamasına ise tepkili
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın “Bunlara sormak lazım sizin geçmişinizde acaba siz Türk Lirası'nın olduğu bu ülkede dolarla mı çalıştırıyordunuz bu insanları” açıklamasına karşı ise üstü kapalı olarak “10 bin dolar alan siyasetçi” tartışmasını işaret ederek, “Dolarla aylık alanlar var, listeyi yayımlayabiliriz” yanıtını verdi. Erdoğan’ın spekülasyon yapıldığı suçlamasına karşı ise Kılıçdaroğlu, “Dolar kurundaki yükselmeyi görürsek asgari ücret düşük, eğer enflasyonu ve fiyat artışlarını kontrol ederlerse 4 bin 250 lira ile asgari ücretli kardeşlerimiz biraz nefes alabilir. Eğer sorunlar böyle devam ederse, önümüzdeki yaz Türkiye gıda kriziyle karşı karşıya kalırsa kimse şaşırmamalı. Biz kuru kuru eleştiri yapmıyoruz, neler yapılabileceğini, nasıl çözülebileceğini de söylüyoruz” diye konuştu.
Karamollaoğlu da, “Burada ‘iktidar tenkit edilmesin’ demeyi biraz garipsedim. Bu 4 bin 250’yi kim açıklıyor? Doğrudan doğruya Cumhurbaşkanı açıklıyor. Geçmişte cumhurbaşkanı, başbakanlar asgari ücreti açıklamazdı. Komisyon toplanırdı, komisyon başkanları açıklama yapar mesele biterdi. Şimdi bizzat Cumhurbaşkanı’nın kendisi açıklama ihtiyacını duyuyor. Mühim olanı, asgari ücretle dört kişilik bir ailenin kendi ihtiyacını karşılayabilmesidir. Asgari ücret, açlık sınırında olamaz. Açlık sınırının altında hiç olamaz” görüşünü dile getirdi.
Yarın CHP’li belediyeler için asgari ücret açıklanacak
Bu yılın başında Erdoğan’ın açıkladığı 2.825 lira asgari ücret rakamına karşı CHP’li belediyelerce ise en düşük 3.100 lira ücret uygulanmasıyla ilgili soru üzerine ise, Kılıçdaroğlu, bu yıl CHP’li belediyelerce 4.250 lira üzerinde ücret verilip verilemeyeceğiyle ilgili çalışma yapılacağını açıkladı. Bu çalışmayı Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’un yürüteceğini işaret etti.
Kılıçdaroğlu’nun açıklaması sonrasında CHP’li belediyelerdeki asgari ücrete ilişkin adres gösterdiği Torun’un ise yarın saat 11.00’de açıklama yapılacağı duyuruldu.
Kılıçdaroğlu ve Karamollaoğlu faiz kararına da tepki gösterdi
Kılıçdaroğlu, Merkez Bankası’nın bugün bir baz puanlık düşüşle temel faiz oranını yüzde 14’e çekme kararıyla ilgili “Dolar ne oldu? 15 TL’yi aştı, dolara yedirmeyiz diyen kimdi? Az önce, sayın Erdoğan, TL’yi yedirmeyiz demişti. Ne oldu? Daha söylediği söz Türkiye’nin bütün tarafına yayılmadan TL değer kaybetmeye başladı. Türk Lirası eriyor. Nasıl yedirmiyoruz, nasıl oluyor bu işler? Faizi indiriyorum diyorsunuz ama öbür taraftan devlet borçlanırken daha yüksek faiz ödüyor. Kim için faiz indi? Çiftçinin, esnafın, kredi kartı kullananın… Hayır, hiç kimsenin faizi inmedi. Devletin faizi de inmedi. Borçlandı, daha yüksek faizle borçlandı. Peki kimin faizini indirdiniz siz? Türk Lirası’nı neden bu perişan hale getirdiniz? Devlet yönetilmiyor” diye konuştu.
Karamollaoğlu da, “Merkez Bankası hangi kıstaslara göre puanları indiriyor ve çıkarıyor, hiçbir bilgim yok. Şimdiye kadar uzmanların da bilgisinin olduğu kanaatinde değilim. Merkez Bankası’ndan borçlanma imkanı olanlar yüzde 15’le borçlanıyor, şimdi 100 baz puan daha indi. Ben bunun ne manaya geldiğini bilmiyorum. Yorum yapma imkanına da sahip değilim. Sadece arada belli bir kesim, kılını bile kıpırdatmadan bir rant devşiriyor” dedi.
Babacan: “Türkiye kronik enflasyon dönemine girmiştir”
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, yeni asgari ücrete ilişkin “Sadece 1 Kasım’dan bu yana, bir buçuk ay içerisinde dolar kuru tam yüzde 60 arttı. Bu yüzde 60’lık kur artışı hemen Ocak, Şubat, Mart, Nisan aylarında yüksek enflasyon olarak tekrar vatandaşlarımızı etkileyecek. Bugün açıklanan asgari ücret, daha Ocak sonunda vatandaşlarımızın, işçilerimizin eline geçmeden erimeye başlayacak. Üzülerek söylüyorum ki şu anda Türkiye artık kronik yüksek enflasyon dönemine girmiştir” dedi.
Babacan, Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararı içinse “Erdoğan tam gaz inada devam ediyor, yanlışta ısrar ediyor. Sonuçta dolar kuru daha da arttı, artmaya devam ediyor. Dolar kuru artınca A’dan Z’ye her şeye zam geliyor, anlamadınız mı hâlâ? Yoksulluk, açlık artıyor” tepkisini gösterdi.
Faizi talimatla düşürme gibi bir ekonomi politikası olamayacağını vurgulayan Babacan, “Faiz ancak hukukla, adaletle, demokrasiyle, insan haklarına saygıyla düşer. Ehliyetli, liyakatli ve dürüst kadroların iş başına geçmesiyle düşer. Bu ülkeyi planlı, programlı, istişareyle yöneterek faiz düşer. Merkez Bankası faiz düşürüyor da ne oluyor? Aynı dönemde Hazine’nin borçlanma faizlerinin çok hızlı bir şekilde arttığından niye Erdoğan bahsetmiyor? Eylül başında yüzde 17 olan Hazine’nin 5 yıl vadeli borçlanması şu anda yüzde 23,5. Hazine, yüzde 23,5 faizi 5 yıl arka arkaya sürekli ödemek zorunda kalıyor. Vatandaşlardan toplanan vergiler, doğrudan Hazine’nin faiz ödemesi olarak ödeniyor. Gerçekten yazık, günah” açıklamasında bulundu.
Davutoğlu: “Bunun adı ‘tırnakçılık’tır!”
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, asgari ücretin 1.425 lira artmasına rağmen dolar olarak karşılığının 110 dolar azaldığına dikkat çekerek, “Bunun adı tırnakçılıktır” ifadesini kullandı.
İktidara vergilendirmeden vazgeçilmesinin yanı sıra SGK işçi payını da kaldırmasını tavsiye ettiklerini söyleyen Davutoğlu, “Asgari ücret 1.425 TL artarken karşılığı 385 dolardan 275 dolara düşmüş oldu. 1.425 TL verirmiş gibi yapıp milletin cebinden 110 dolar almanın adı 'tırnakçılık'tır! İktidara 1,5 yıl önce 15 Haziran 2020'de sadece vergiyi değil, SGK işçi payını da kaldırın demiştik, yine anlamamışlar” paylaşımında bulundu.