Faruk Bildirici'den Cüneyt Özdemir'e: Sırtını dayamış Demirören Medya'ya, bir de 'patronsu

Cüneyt Özdemir bir gazeteci olduğuna göre, gazetecilik ilkeleri açısından da ciddi etik ihlal ile karşı karşıyayız. Gazetecilik görüntüsü altında reklam, tanıtım ve halkla ilişkiler faaliyeti yürütülüyor.

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, gazeteci Cüneyt Özdemir'in 'işbirliği' videoları kapsamında YouTube kanalında reklam söyleşileri yapmasını ve tanıtım çekimleri konusunda izleyicilerin açık bir şekilde uyarılmamasını "Gazetecilik ve pazarlama faaliyeti birlikte yürümez" görüşüyle eleştirmesinin ardından kendisine gösterdiği tepkiye yanıt verdi. 

Bildirici, Özdemir'e gönderdiği ama yanıt alamadığı 4 soruyu da paylaştı:

Twitter hesabından paylaşım yapan Bildirici, "Cüneyt Özdemir, yazdığımı bile isteye çarpıtıyor. Mesele reklam alması değil reklamda oynaması! Örneğin kayyımdan para alıp Diyarbakır güzellemesi yapıyor, sonra dönüp Kürt sorunu yorumluyor! Para veren istediğini söyletirse bu gazetecilik mi olur?" ifadesini kullandı. 

Bildirici, şöyle devam etti:

"'Sektörden dışlandık' diyen Cüneyt Özdemir, CNN Türk’te 5N1K programını sürdürüyor. Orada sansür yasasına övgüler düzdürüyor; 'ekonomiye can suyu katan kararları' anlatıyor! Sırtını dayamış Demirören Medya'ya, bir de 'patronsuz gazetecilik'ten bahsediyor...

Cüneyt Özdemir'in 'Özgür gazetecilik' dediği de ilkesiz para kazanma özgürlüğü! 4 gün önce 4 soru sordum kendisine cevap veremedi. Şimdi de hakaret ediyor, düzeyi bu. Sorularım altta lakin 1 soruda özetleyeyim; Diyarbakır kayyumunu övmek için kaç para aldın?" 

Ne olmuştu?

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, gazeteci Cüneyt Özdemir'in YouTube’daki "Cüneyt Özdemir Medya" kanalında gündem, belgesel, söyleşi gibi videolar dışında bir de "Cüneyt şehirde" ve "Cüneyt yolda" başlıkları altında, "işbirliği kapsamında" çekilmiş onlarca videosu olduğunu belirterek Özdemir'i eleştirmişti.

Bildirici, "örtülü reklam" olarak tanımadığı videolar için, "Çünkü videoların çoğunun üzerinde izleyenler için diğer videolardan ayıran 'Bu bir reklamdır', 'İşbirliği' ya da 'Advertorial' gibi bir uyarı yok. Özdemir’in çoğu videosunda olduğu gibi, Diyarbakır videosu da yanıltıcı. Gazetecilik faaliyeti izlenimi veriyor lakin para karşılığı yapılan bir pazarlama/reklam faaliyeti olduğu en sonunda bir cümleyle geçiştiriliyor" demişti. 

Bildirici internet sitesinde de yazdığı gibi, Özdemir'in 'işbirliği' kapsamında çektiği Diyarbakır Kültür Yolu Festivali hakkındaki videosundan örnek vermişti:

Kültür Turizm Bakanlığı ya da Diyarbakır Valiliği ile 'işbirliği' yaparak kentteki 'kayyım' ve uygulamalarına güzellemeler yağdıran Cüneyt Özdemir, Selahattin Demirtaş’ın T24’te yayımlanan 'Yeni başlayanlar için Kürt sorunu nedir?' yazısını yorumlarken 'Fil hâlâ odanın içinde duruyor, o filin adı da Güneydoğu’daki filin adı da Kürt sorunu' diye konuşabiliyor!

Bundan daha âlâ 'çıkar çatışması' olamaz. Bir yandan para alıp anti-demokratik yöntemlerle işbaşına getirilen kayyumun reklamını yapıyor, öbür yandan da Kürt sorunu ile ilgili yorumlarda bulunuyor!  Çıkar sağlayınca gazeteciliği pazarlama faaliyetine dönüştürebilen bir kişi yorumlarında da özgür olamaz; gazeteciliğin gerektirdiği 'kamu yararı' ile özel çıkarı arasındaki dengeyi koruyamaz.

Elbette Cüneyt Özdemir’in sık sık söylediği gibi 'taş yemesin', kendisi ve ekibi için gelir elde etsin. Ama hatırlatayım; birincisi Cüneyt Özdemir, YouTube’da en çok izlenen gazetecilerden birisi ve oradan bir gelir elde ediyor. Ben de Cüneyt Özdemir’in örtülü reklam videolarını, YouTube’da en fazla izlenen gazetecileri araştırırken fark ettim. İkincisi Cüneyt Özdemir’in halen CNN Türk’ten de geliri var. Üçüncüsü de patreon gibi kanallardan izleyici desteği alıyor. Dördüncüsü şeffaf yöntemlerle sponsorluklar almasının da önünde bir engel yok. Kısacası, gazetecilik, pazarlama ve reklam/halkla ilişkiler faaliyetlerini içiçe geçirmeden, ikisini birbirine karıştırmadan, reklam oyunculuğu yapmadan da gelir elde etmek pekâlâ mümkün. Yeter ki, gazetecilik etik ilkelerine değer verilsin…" 

Cüneyt Özdemir'den alaycı yanıt

YouTube kanalından yaptığı açıklamada reklam almanın gazeteciliği özgürleştirdiğini söyleyen Özdemir, "Bunları anlatmak çok zor bu arkaik adamlara, loser gazetecilere... Hayatta hiçbir şey olamamış adamlar bize gazetecilik nasıl yapılır diye gösteriyor" ifadesini kullanmıştı. 

Özdemir şöyle konuşmuştu: 

"Bir iş adamının iki dudağı arasında gazetecilik yapmak istemiyoruz. Büyükelçiliğin verdiği hibeyle kurulan bir gazetede gazetecilik yapmak istemiyoruz. Biz özgürce gazetecilik yapmak istiyoruz. Nasıl yapacağız bunu? Reklam alacağız. Lütfen reklam verin. Benim gibi patronsuz yayın yapan herkese reklam verin, beğen tuşuna, katıl tuşuna basın. 

FETÖ'cü alıyor halay başını, oradan bir tane loser gazeteci katılıyor, Kadri Gürsel giriyor halaya, oradan belediyenin fonlandığı bir internet sitesi, oradan büyükelçiliğin hibeyle fonlandığı başka internet sitesi... Bize gazetecilik öğretiyorlar. Efendim reklam alınmazmış! Önümüz kapandı, sektörden dışlandık, ona rağmen yol açtık, büyük bir ekosistem oluşmuş durumda. Reklam alarak, ekonomik özgürlüğümüzü sağlayarak özgürce konuşabiliyorum. Bu medya düzeninde patronuyla ilgili kimse bir laf edemez. Bize çok reklam teklifi geliyor, hepsini de almıyoruz, yüzde 30'unu kabul ediyoruz. Bunları anlatmak çok zor bu arkaik adamlara, loser gazetecilere... Hayatta hiçbir şey olamamış adamlar bize gazetecilik nasıl yapılır diye gösteriyor."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Medya Haberleri

TRT'nin sevilen dizisinden izleyicilere müjde geldi! Beşinci sezonuyla ekranlarda yer alacak
Atv'nin veda edeceği dizi belli oldu: İzleyicilerin beğeniyle takip ettiği o dizi final yapıyor
Atatürk’ün armağanını Efe’ye çok gördüler
Bir hadise var can ile canan arasında da Bahçeli şarkı sözleriyle bunun mesajını mı veriyor
O montaj fotoğraf gazetecilik problemi