İlk açıklama terör örgütünden geldi.
PKK, Suriye’nin kuzeyinde bir Türk SİHA’sı düşürdüklerini açıkladı.
Ardından Milli Savunma Bakanlığı, Türkiye’ye ait bir SİHA’nın düşürülmesinin söz konusu olmadığı şeklinde bir açıklama yaptı.
Bu durumda ortaya kocaman bir soru işareti çıktı.
Bölgede Türkiye dışında kimin SİHA’sı olabilirdi?
PKK’nın mı, ABD’nin mi, Rusya’nın mı, İran’ın mı, Suriye yönetiminin mi?
Kimin?
Vurulan SİHA Türkiye’nin değilse kimindi?
PKK acaba ABD’ye ait bir SİHA’yı mı vurmuştu?
Amerikan SİHA’sı dost ateşi ile mi düşürülmüştü?
Biz bu soruların cevabını ararken, kuşku bulutlarını ortadan kaldıran Pentagon oldu.
SİHA’yı vuran PKK değil ABD idi ve Türkiye’ye ait Silahlı İnsansız Hava Aracı, ABD’ye ait bir F 16 tarafından vurulup düşürülmüştü.
NATO’nun lider ülkesi, NATO’daki müttefikinin SİHA’sını, işbirliği yaptığı terör örgütüne tehdit oluşturduğu için vurmuştu.
Biz ABD’den bize F 16 satmasını beklerken ve Washington Büyükelçisi Murat Mercan çevresine “O iş çözüldü. Yakında F 16’ları alırız” derken bir Amerikan F16’sı bizim tayyaremizi vuruyordu.
Vahim bir durumdu.
Ama bizim için en az onun kadar vahim olan bir durum, birkaç dakika içinde ortaya çıkacak bir gerçeğin, Türk hükümeti tarafından Türk halkından saklanmasıydı.
İktidar milletin gözünün içine baka baka “SİHA’mız falan vurulmadı” derken bir yandan vurulan SİHA’mızla ilgili olarak ABD ile görüşme halinde idi.
Açıkça halka “yalan söyleniyordu.”
Allahtan buna alışık ve bunu önemsemeyen bir çoğunluk vardı. Yoksa medeni bir ülkede böyle bir yalanın bedeli ağır olurdu.
Allahtan çobanın oyu ile Aysun Kayacı’nın oyu birdi!
Acı gerçek ise yerli ve milli, modern savaşların en önemli unsuru olan SİHA’mızın bir müttefik F16’sı tarafından düşürüldüğü idi.
ABD bunun bir Türk SİHA’sı olduğunu bile bile, hiç çekinmeden, hiçbir uyarı yapmadan düşürmüştü.
Rusya tarafından Türk savaş uçaklarına kapatılan Suriye hava sahasında, ABD savaş uçakları rahatça uçuyor, Türkiye’ye ait unsurları hedef alıyor ve vuruyordu.
Bana göre bu çok açık bir “2. Çuval Vakası” idi.
ABD, Türkiye’ye “Buralarda çok dolaşma” mesajı veriyordu.
Ve daha düşürülen SİHA’mızın enkazı soğumadan yine Suriye’nin ABD/PKK kontrolündeki bölgesinden Türk üssüne çok namlulu roketatarlarla saldırıldı. 8 güvenlik görevlimiz yaralandı.
Saldırıyı düzenleyen PKK’nın bu çok namlulu roketatar sistemini Suriye’de bir bakkaldan satın almadığı çok açık.
Benim merak ettiğim ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD’nin bunama emareleri artık saklanamayan Başkanı ile bir araya geldiklerinde ne konuştukları.
NOT: Ve aynı gün bir başka ilginç olay oluyor. Humus’taki bir askerî okul mezuniyet törenine insansız bir hava aracı ile yapılan saldırıda yüze yakın asker ve sivil Suriyeli hayatını kaybediyor.