Herhalde, CHP içinde en muazzam Curriculum Vitae’ye sahip adamdır.
Muhteşem bir özgeçmiş, şahane bir aile öyküsü.
Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli kurumlarından olan Devlet Planlama Teşkilatı’nda geçen yıllar. Daire başkanlığı, genel müdürlük ve müsteşar yardımcılığı. Ardından Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu başkan yardımcılığı, ardından Türkiye’nin en büyük ekonomik krizinin ardından 2001 yılında Kemal Derviş’in ekibiyle Hazine müsteşarlığı ve Türkiye’yi uçurumun kenarından alan ekonomik programın en önemli uygulayıcılarından biri.
Aile desen, Cumhuriyet dönemi bürokrasisinin mavi kanlı ailesi. TRT genel müdürlüğünden iki farklı Cumhurbaşkanının genel sekreterliğine, İsmet İnönü hükümetlerine 2 bakan vermiş bir aile. Soyadı bile “Devlet” gibi.
Üstüne 6 dönemdir Tekirdağ CHP milletvekili. Adını taşıdığı dedesi de aynı ilden 7 dönem milletvekilliği yapmış.
CHP’li bir belediye başkanı Tanju Özcan parti yönetimine bayrak açmış, yürüyor.
Haklı veya haksız. Tavrı abartılı veya abartısız.
Bir partinin sözcüsü, o partinin belediye başkanı için “Ateş olsa, cirmi kadar yer yakar” der mi! Kendi partisinin belediye başkanını bu kadar önemsizleştirir mi!
O zaman adama sormazlar mı, “Cirmi önemsenmeyecek kadar küçük olan adamı siz nasıl bize belediye başkanı adayı diye yutturdunuz?” diye.
Yahu daha birkaç yıl önce genel başkanınız yürümedi mi aynı yolları, “adalet” diyerek… O da “Cirmi kadar mı yer yaktı?”
Kendi partinizin belediye başkanına karşı bu kadar kırıcı, yakıcı olmak zorunda mısınız!
“Demokratik hakkıdır yürür. Biz parti olarak hakkımızı yürüyerek aramayı demokrasinin bir parçası sayarız. Ama genel başkanlar yollarda değil, kurultaylarda değişir.” deyip kapatsanız olmaz mı!
Bunca devlet, bunca siyaset tecrübesi, böyle bir aile geçmişi ile yaptığınız, yapabildiğiniz, söyleyebildiğiniz bu mudur Faik Bey…
Ama ne yazık ki, CHP son günlerde genel başkanın koltuğunu korumak uğruna, her şeyi yakmaya hazır bir parti haline geldi.
Partinin toplum gözünde en parlak belediye başkanları bile bu uğurda harcanmaya hazır. Koskoca partinin elindeki ender yıldızlardan biri olan Ekrem İmamoğlu partideki iktidar kavgası nedeniyle itibarsızlaştırılıyor, bir kez daha belediye başkanı olmasının önü kesilmeye çalışılıyor. Kendi partisi, kendi partisinin yöneticileri tarafından. Yarın Mansur Yavaş gık dese onu da harcayacaklar çok belli.
Gerekirse bütün belediyeler kaybedilsin, hatta isterse parti baraj altı kalsın önemli değil.
Emin olun, bu parti Atatürk’ün kurduğu parti değil. Bu partide artık Atatürk’ün Cumhuriyet genleri yok.
Bu parti Deniz Baykal’ın genetik mirasını taşıyor.
Çok belli!