Fatih Altaylı: Genç bir güvenlik görevlisinin CHP isyanı

“Fatih Abi, ne olacak bu CHP’nin hali. Bu tipitip daha ne kadar bizim oyumuzu çantada keklik görecek”

Cumartesi günü, Youtube yayını için İsrail Başkonsolosu Rami Hatan’ı beklerken bizim binanın güvenlik görevlilerinden bir gençle sohbet ettik.

“Fatih Abi, ne olacak bu CHP’nin hali. Bu tipitip daha ne kadar bizim oyumuzu çantada keklik görecek” diye başladı.

“Tipitip kim” diye sordum.

“Kim olacak abi Allah aşkına” dedi ve ekledi “12 seçim kaybedip orda oturan yüzsüz tabii”

“Abi seçime giderken eğer partinin başında hâlâ o var ise yemin ederim sandığa gitmeyeceğim. Çevremdeki herkes de bunu söylüyor. Bak ben Aleviyim ve bunu söylüyorum. Partiyi Alevi partisine çevirdi diyorlar ama emin ol Aleviler bile durumdan memnun değil. Biz bu partinin Alevi partisi olmasını değil, Atatürk’ün partisi olmasını istiyoruz. Her gün biraz daha sağa kaymamasını istiyoruz. Kazanmaya en yakın olduğumuz seçimlerin kişisel hırslar ve belki de ihanetler nedeniyle kaybedilmemesini istiyoruz” diye devam etti.

Uzun uzun konuştu.

Genç güvenlik görevlisinin siyasi bilinci, bilgisi muhtemelen TBMM çatısı altındakilerin yüzde 90’ından daha iyi, daha fazla idi.

Yanında biri kadın biri erkek iki arkadaşı daha vardı ve onun her söylediğini onaylıyorlardı.

Dün CHP İl Kongresi’ni o genç güvenlik görevlisinin sözleri kulaklarımda çınlayarak takip ettim.

Açıkçası sonuç az da olsa umut vericiydi.

Canpolat’ın seçilememesi titrek de olsa bir umut ışığıydı.

Kaybederken aldığı oy miktarı ise umut ışığını söndürmek için esen rüzgar gibiydi.

Belli ki, bir grup CHP’li için partiye sahip olmak, ülkeye sahip çıkmaktan daha değerli ve önemliydi.

Bunların azınlık mı yoksa çoğunluk mu olduğu CHP’nin geleceğini belirleyecek.

Tabii Türkiye’nin de.