İstanbul'da üniversite öğrencisi Ege Akersoy, 1 Ocak'ta Filistin için düzenlenen mitingin peşinden elinde hilafet bayrağı taşıdığı iddia edilen İsmail Aydemir adlı şahsa yumruk attı.
"ELİNE SAĞLIK" SUÇU
Gazeteci Fatih Altaylı da olayın sosyal medyada viral olmasından birkaç saat sonra “Eline sağlık” yazılı bir tweet paylaştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Altaylı hakkında "Suçu ve suçluyu övme" ile "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlamalarından resen soruşturma başlatarak, Altaylı'yı ifade vermeye çağırdı.
YURTDIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI
Altaylı, 5 Ocak'ta Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde Basın Suçları Soruşturma Bürosu’nda ifade verdi. Bir saat süren ifadesinin peşinden Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen Altaylı, yurtdışı çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
BÖYLE BİR ŞEY İLK KEZ OLUYOR. ŞAŞIRDIM MI! HAYIR
Konuyu köşe yazısına taşıyan Gazeteci Altaylı, şu ifadeleri kullandı:
"Biliyorsunuz dün bir soruşturma kapsamında ifade verdim. Ve hayatımda ilk kez basın suçundan ifade verdikten sonra nöbetçi mahkemeye sevk edildim. Normal prosedür ifade alınır, sonra savcı dava açmaya gerek görürse dava açılır ve yargılama başlar. Cumhurbaşkanları ile, başbakanlar ile, Yüksek Yargı mensupları ile davalarım oldu hepsinde böyle oldu. Böyle bir şey ilk kez oluyor. Şaşırdım mı! Hayır. Anayasa Mahkemesi’nin takılmadığı bir dönemde, benim başıma gelen ülkenin bugünkü halinde 'önemsiz bir detay.''
Çıkarıldığı mahkemeden tek bir talep bulunduğunu söyleyen Altaylı, ''Senede bir iki kere yurt dışında yüksek lisans eğitimi yapan kızımı görmeye gidiyordum. Bu ülkeye ihanet edip kaçan şerefsizlerden olmadığım için de kaçacak halim yoktu. Bu talebim kabul görmedi elbette. Doğrusunu isterseniz kararı açıklayan kişiye hiçbir kırgınlığım yok. Bu kararı o almasaydı, alacak birini bulurlardı.'' dedi.
AVUKATIM HUKUKUN DÜŞTÜĞÜ DURUMA HÜNGÜR HÜNGÜR AĞLADI
Kendisini asıl üzen konunun avukatının hüngür hüngür ağlaması olduğunu söyleyen Altaylı, ''Beni asıl üzen ise 40 yıldır avukatlığımı yapan, İngiliz kayyumlarla, bakanların, başbakanların davalarıyla uğraşan, Adnan Hoca davasında mağdurların avukatlığını yıllarca sürdüren Rezzan Aydınoğlu’nun bu karar üzerine hüngür hüngür ağlaması oldu. Gözyaşlarının nedeni karar değil, hukukun düşürüldüğü durumdu." ifadelerini kullandı.