HaberTürk yazarı Fatih Altaylı, Adana'da polisin Furkan Vakfı üyelerine yönelik coplu sert müdahalesine ilişkin olarak kaleme aldığı yazısında, iktidarın bu şiddeti görmezden geldiğini söyledi.
Altaylı yazısında, "İslamcı bir gruba yönelik böylesine şiddet içeren bir müdahale AK Parti öncesi dönemde yapılmış olsaydı, AK Parti sözcüleri bugün hâlâ bunu anlatıyor, buradan mağduriyet devşiriyor, bu müdahalede bulunanları yargılayıp hapse atıyor olurdu. Ama iktidarda oldukları için böyle bir şey olmadı. İslamcılara yönelik bu şiddeti bu kez görmezden geldiler. Tüm bir siyasi hayatlarını 'Dindarlara yapılan zulüm' iddiaları üzerine kuranların, dindarlara atılan devlet dayağı karşısındaki 'sükutlarını' gördükçe içten içe, acı acı gülümsemediğimi söylersem yalan olur. Çünkü mevcut iktidar, eleştirdiği, kınadığı, üzerine çullanıp siyasi rant devşirdiği ne kadar mesele var ise, hepsini yaşıyor, hepsini tadıyor" dedi.
Altaylı şöyle devam etti:
"Ama Allah var medyada bu konuda bazı eleştiriler de yer almadı değil. Mesela şöyle diyenler var, 'Türbanlı bir kadın polisin, türbanlı bir göstericiye gaddarca vurması içimi acıttı.' Ben böyle sakil bir cümle nasıl kurulur anlamadım. Yani taraflardan biri türbanlı olmasa sorun kalmayacak mı! İç acıtıcı olan türbanlının türbanlıya vurması mı! Türbanlı türbansıza vursa, türbansız türbanlıya vursa, türbansız türbansıza vursa içimiz acımıyor mu! Bu mudur sorunumuz! Türbanlı ile türbanlı kardeş de, diğerleri el kızı mı! Artık bu noktada mıyız!
Kadınlar Günü’nde benzer bir şiddete maruz kalan kadınlar türbansız olduğu için onlara içimiz acımıyor mu! Ya da LBGTİQ yürüyüşünde coplanan, gazlanan, basınçla sulananlara. Yolda yürürken tehdit edilen, dövülen, itilip kakılan, tutuklanan Boğaziçili öğrencilere. Yerlerde süründürülen 90 yaşında doktorlara. 15 yaşında öldürülen Berkin Elvan’a. İçiniz acımıyor mu!"