CHP’nin hasbelkader genel başkanı ile ilgili 10 gün içinde iki iddia ortaya atıldı.
Biri “adı koyulmamış” danışmanı Levent Gültekin, diğeri ikinci tur destekçisi Ümit Özdağ tarafından.
Levent Gültekin, Kılıçdaroğlu ile yaptığı bir görüşmeyi Ruşen Çakır ile yaptığı bir programda ifşa ederek Kemal Bey’in kendisine “Türkiye’yi artık kimse kurtaramaz” dediğini ve “Kendi adaylığını kendisinin bile engelleyemeyeceğini” söylediğini aktardı.
Birkaç gün sonra da Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, Cumhurbaşkanlığı seçimi 2. turunda verecekleri destek karşılığında Kemal Kılıçdaroğlu ile bir protokol yaptıklarını ve buna göre kendisinin Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olması halinde İçişleri Bakanı olacağını, MİT müsteşarını belirleme yetkisinin kendisinde olacağını ve ayrıca da iki bakanlığın Zafer Partisi’ne verilmesi konusunda yazılı mutabakat yaptıklarını belirtti.
Her iki “vahim” iddia da Cumhuriyet Halk Partisi tarafından yalanlandı.
Levent Gültekin’in yalanlanması Gültekin’in geçmişindeki savrulmalar nedeniyle bir nebze inandırıcı olsa da, Ümit Özdağ’ın yalanlanması aynı oranda inandırıcı olmadı.
Bana göre daha önemlisi ise bu iddiaların parti sözcüsü ve parti tarafından yalanlanmış ama Kılıçdaroğlu’nun bu konularda sessiz kalmış olmasıdır.
Ümit Özdağ’ın yapması gereken ise yazılı olduğunu iddia ettiği bu protokolü kamuoyu ile hemen paylaşmaktır.
Aksi takdirde o da Levent Gültekin’in pozisyonuna düşecektir.