Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, Meclis komisyonu üyelerine yaptığı sunumun ardından, üyelerden gelen soruları yanıtladı ve çeşitli ekonomik konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Merkez Bankası rezervleri hakkında gelen bir soruya Karahan, nisan ayından itibaren yaşanan güven artışı ve gelirdeki iyileşme ile Türk Lirasına olan talebin hem yurt içinde hem de yurt dışında yükseldiğini belirtti. Karahan, bu dönemde yaklaşık 100 milyar dolarlık bir rezerv pozisyon değişimi yaşandığını, bunun yüzde 80'inin yurtiçinden kaynaklandığını ve kalan yüzde 20'sinin ise dışardan gelen sermaye olduğunu vurguladı. Güvenin artmasıyla rezerv birikiminin süreceğini ifade eden Karahan, rezervler konusunda uluslararası standartların takip edildiğini ancak henüz tamamlanması gereken bir süreç olduğunu belirtti.
DEZENFLASYON SÜRECİ VE KKM
Türkiye'nin mayıs ayından bu yana dezenflasyon sürecinde olduğunu belirten Karahan, Kur Korumalı Mevduat (KKM) bakiyesinin hemen kapatılmasını uygun bulmadıklarını söyledi. KKM’nin bakiyesinin zamanla azaltılacağını, düzenlemelerin bir süre daha devam edeceğini kaydetti.
BDDK İLE KOORDİNASYON
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) ile alınan kararların tam bir koordinasyon içinde olduğunu ifade eden Karahan, finansal istikrar kurulu çerçevesinde bu kararların alındığını söyledi. Bankaların sermaye yeterlilik hesaplamalarında yapılan değişikliklerin geçmişte kredi büyümesini sınırlamak amacıyla alındığını ancak sıkı para politikası nedeniyle bu uygulamaların artık bankalara negatif etkisi olduğunu vurguladı.
KÜPÜR ÇALIŞMALARI VE KONKORDATO TALEPLERİ
500 ve 1000 liralık banknotlarla ilgili bir çalışma olup olmadığına dair soruya Karahan, şu anda böyle bir hazırlığın bulunmadığını ve mevcut banknotlarla devam edildiğini belirtti. Ayrıca, konkordato taleplerinin tarihsel ortalamaların oldukça altında olduğunu ve bu süreçte finansal stres altındaki firmaların ödeme kolaylığı sağlamak amacıyla konkordato talebinde bulunduğunu ifade etti.
CARRY TRADE VE SWAP İŞLEMLERİ
Türkiye'ye sıcak para akışına dair soruları yanıtlayan Karahan, "Carry trade" kavramının yanlış anlaşılmaması gerektiğini, bu tür yatırımların kur hareketlerine bağlı olduğunu ve bu nedenle döviz garantisi vermenin söz konusu olmadığını söyledi. Karahan, swap işlemlerinin toplam rezervler içindeki payının küçük olduğunu ve 20 milyar doları aşmadığını belirtti.
ENFLASYON BEKLENTİLERİ VE PARA POLİTİKASI  
Karahan, enflasyon beklentileri doğrultusunda para politikasının şekillendiğini ve enflasyonun ana eğilimindeki düşüşün göz önünde bulundurulduğunu vurguladı. Ayrıca, Merkez Bankası’nın enflasyon hedeflerini yalnızca bu yıl için değil, 2025 ve sonrasını da düşünerek belirlediğini kaydetti.
ENFLASYON RAKAMLARINDAKİ FARKLILIK 
Karahan, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve Enflasyon Araştırma Grubu'nun (ENAG) açıkladığı enflasyon rakamlarındaki farklara da değindi. Bu üç endeksin aynı verileri ölçmediğini, toplama yöntemlerinin ve kapsadıkları ürünlerin farklı olduğunu belirtti. TÜİK'in daha genel bir veri seti topladığını, ENAG'ın ise online olarak fiyatları derlediğini, bu nedenle rakamlar arasında farklar olmasının doğal olduğunu ifade etti.
Karahan, genel olarak para politikalarının ve ekonomik düzenlemelerin dikkatli ve koordineli bir şekilde yürütüldüğünü vurgulayarak, rezerv birikimi, enflasyonla mücadele ve bankacılık sektöründeki gelişmelerin yakından takip edildiğini belirtti.