Eski Denizbank şube müdürü Seçil Erzan’ın, aralarında ünlü futbolcuların da bulunduğu birçok kişiyi "özel fon" vaadiyle dolandırdığı iddiasıyla yargılandığı davada, Fatih Terim "müşteki" sıfatıyla ifade verdi. Terim, ifadesinde Seçil Erzan ve bölge müdürü Rüya Sağır'ın dava kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmalarına rızasının olmadığını belirtti.
Terim, ifadesinde Seçil Erzan’la ilk kez 2016 veya 2017 yılında tanıştığını belirterek, Denizbank tarafından her zaman özel bir müşteri olarak kabul edildiğini ve bu şekilde muamele gördüğünü ifade etti. Terim, "Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, olaylar yaşanana kadar samimi olduğum, hem yazlık hem de kışlık evimde misafir ettiğim, arkadaş olarak bildiğim bir insandı. Bu olaylardan sonra kendisiyle hiçbir ilişkim kalmadı" dedi.
Terim, Seçil Erzan’ın Denizbank üst yönetimi tarafından özel bankacısı olarak belirlendiğini ve bu şekilde çalıştırıldığını belirtti. Çalışma hayatının son 15-20 yılı boyunca para yatırma ve çekme işlemleri ile imzalanacak belgelerin banka çalışanları tarafından bulunduğu yere getirildiğini ifade eden Terim, "Seçil Erzan, kimi zaman Florya Tesisleri'nde herkesin içinde, kimi zaman evimde bana belgeleri imzalatırdı. Hiç okumadan imzalardım. Hatta yurt dışına seyahat edeceğim zamanlarda havaalanına nakit para getirildiği dahi olmuştur" dedi.
Terim, Seçil Erzan’ın kendisine hiçbir zaman özel olarak bir fona para yatırılacağını ve yüksek gelir sağlanacağını söylemediğini, aksine paranın bankanın saklama hesaplarında değerleneceğini söylediğini belirtti. Ancak, Terim, saklama hesabına yattığını düşündüğü paraların aslında böyle bir hesaba yatırılmadığını şimdi anladığını söyledi. Ayrıca, bu süreçte hiç kimseyi finansal yatırım yapması için yönlendirmediğini, bu tür iddiaların gerçek dışı olduğunu savundu.
Terim, bu davada tanıdığı ve tanımadığı müştekilerin bulunduğunu, ancak hiç kimseyi sözde bir fona yönlendirdiği iddialarını kabul etmediğini belirtti. Terim, "Bu 30'dan fazla müşteki ve sanıklardan hiçbiri, benim birini bir fona yönlendirdiğimi söyleyemez. Bu tür iddialar bankanın kendi iletişim stratejisinin bir parçasıdır" dedi.
Olayların ortaya çıkmasından sonra hesaplarını incelediğini ve Denizbank’a yatırılması için gönderdiği ve çektiği tutarların arasında ciddi bir eksiklik olduğunu tespit ettiğini ifade eden Terim, bankanın kendisine böyle bir paranın olmadığını söylediğini belirtti. Ayrıca, Seçil Erzan ve Rüya Sağır’ın dava kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmalarına rıza göstermediğini bir kez daha vurguladı.
Emre Belözoğlu ve Arda Turan’ın 7 Nisan 2023 tarihinde eşiyle temasa geçene kadar olaylardan haberi olmadığını belirten Terim, olayları anlamak ve Arda ile Emre’nin mağduriyetlerini görüşmek amacıyla Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ile görüşmeye gittiğini söyledi. Ancak, bankaya gittiğinde karşısına 10-15 kişilik bir üst düzey yönetici grubunun çıktığını ve bu durum karşısında şaşırdığını ifade etti.
Toplantıda, kendisinin herhangi bir kaybı olup olmadığının sorulduğunu belirten Terim, "Arda ve Emre, ‘Biz, Fatih Hoca'nın tavsiyesiyle Seçil Erzan'a para gönderdik.’ demediler. Bu tür iddialarda bulunanlar yalan söylüyor" dedi. Terim, olayla ilgili ailesi ve avukatları dışında kimseyle konuşmadığını ve bu süreçte hukuka ve yargıya olan güveni nedeniyle sessiz kaldığını belirtti.
Son olarak, bir bankaya ve banka müdürüne güvendiğini, birinin parasını diğerinin ise itibarını kullandığını ifade eden Terim, bu olayın kendisi için maddi ve manevi zararlar doğurduğunu söyledi. Bundan sonraki süreçte, yalnızca reklam sevenlerin değil, doğru muhataplara gerekli bilgilendirmeleri yapacağını belirtti. Seçil Erzan ve Rüya Sağır’ın dava kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmalarına rıza göstermediğini bir kez daha yineledi.