HaberTürk yazarı Nagehan Alçı, bugünkü köşesinde evinin yanındaki Vakıflar’a ait olan Boğaziçi Öngörüm Arazisi’ne yaptığı peyzaj ile gündeme gelen Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un eşi Fatmanur Altun ile gerçekleştirdiği görüşmeyi aktardı.
Alçı’nın aktardığına göre, Fatmanur Altun, son çıkan haberlerden dolayı olan rahatsızlığını şu ifadelerle dile getirdi
Fatmanur Altun “Öyle üzgünüm ki” dedi…
“Ben ve dört çocuğum bunca yıldır sakince, kendi halimizde yaşamaya çalışan insanlardık. Bu süreçte boy boy fotoğraflarım çıkıyor, evin adresi ortaya döküldü, her gün türlü iftiralar atılıyor.”
Altun’un özellikle bir cümlesi beni çok etkiledi.
“Benim anonim olma hakkımı elimden aldılar Nagehan Hanım, bir polis korumayı dahi almak istemeyen bir insandım. Mütevazı bir hayat yaşadık hep. Ama bu olanlardan sonra artık tanınmadan yaşamak çok zorlaştı.”
Fatmanur Hanım’ın 4 çocuğu var, en büyüğü 19 yaşına gelmiş. Onların gelişmelerden nasıl etkilendiğini sordum.
“Çocukları korumak çok zor, her türlü haberi görüyorlar. Sosyal medyayı takip ediyorlar. Yazılanlardan çok etkileniyorlar. Aşırı tedirgin bir ruh halinde yaşıyorlar. Onlara mı üzüleyim, evimizin etrafında dedektiflik yapanların ne yapıp ettiğine mi bakayım bilemedim. En çok mahremiyetin böylesine hiçe sayılması, temel kırmızı çizgilerin bu kadar kaybolması çok acı. Şu süreç bitsin, sizin gibi objektif insanları eve davet edeceğim, gelsinler bahsi geçen yeri görsünler…”
Maalesef çok derin siyasi ve toplumsal kavgalarımız var. Bu ülkenin en büyük sorunu her geçen gün artan kutuplaşma.
Bari bu kavgaları ev ve aile üzerinden vermeyelim…
Fakat biliyorum ki söylesem de tesiri yok. Türkiye bir girdaba kapılmış gidiyor.
YOLU KUZGUNCUK’A DÜŞÜP “O EV HANGİSİ” DEMEYEN YOK
Bu tartışma ile birlikte bütün flaşlar bir evin üzerine doğrultuldu. Yolu Kuzguncuk’a düşüp de “Fahrettin ve Fatmanur Altun’un evi hangisi acaba” diye bakınmayan yok adeta.
Geçenlerde oralardan geçerken ben de kendimi bunu merak ederken buldum, sonra kendime kızdım.