ABD Merkez Bankası (Fed), 4 yıl aradan sonra faiz indirimine gitme kararı alması beklenen toplantısını yarın yapacak. Faiz indirim döngüsüne yeniden başlaması, bankanın son dört yılda geçirdiği çeşitli ekonomik süreçlerin ve gelişmelerin bir sonucu olarak görülüyor.
Fed, Kovid-19 salgınının ekonomik etkileri nedeniyle Mart 2020'de iki acil faiz indirimi kararı almıştı. 3 Mart 2020’de faiz oranını 50 baz puan indirerek yüzde 1-1,25 aralığına çeken banka, 16 Mart 2020’de de faiz oranını yüzde 0-0,25 aralığına düşürmüştü. Fed Başkanı Jerome Powell, salgının yarattığı riskler nedeniyle para politikasında gevşemeye gitme kararı aldıklarını açıklamıştı.
Pandemi sonrası yüksek enflasyonla mücadele eden Fed, 2022 yılında varlık alım operasyonunu tamamlayarak faiz artışlarına başlamıştı. Mart 2022’de 25 baz puanlık ilk faiz artışı, 2018’den itibaren ilk kez gerçekleşmişti. Mayıs 2022’de 50 baz puan, Haziran 2022’de ise 75 baz puanlık artışlarla 2000 ve 1994 yıllarının en güçlü faiz artışları gerçekleştirilmişti. Yıl boyunca faiz artışları 75 baz puan olarak devam etmiş, sonrasında faiz artış hızında yavaşlamaya gidilerek 50 baz puanlık artış yapılmıştı.
2023 yılında ise faiz artışları devam etmiş, ilk toplantıda 25 puan, Mart ve Mayıs toplantılarında ise 25 puanlık artışlar gerçekleştirilmişti. Haziran 2023’te faiz oranı sabit tutulurken, Temmuz 2023’te faiz oranı 5,25-5,50 aralığına çıkarılarak 2001’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştırılmıştı.
Son olarak, Temmuz 2024 toplantısında, enflasyon güveninin artması ve iş gücü piyasasının güçlü kalması durumunda faiz indiriminin Eylül ayında gündeme gelebileceğini ifade eden Powell, Ağustos ayında Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu'nda tarihi yüksek seviyelerde tutulan faizlerin düşürülmesinin zamanının geldiğini belirtti.