Fehmi Koru: Demokrasiye ve siyasetin demokrasi içerisinde çözüm üretebileceğine inanırım

Bazen seçimlerin de çözüm üretemediği olur, o zaman da yine yeni bir seçimle çözüm zorlanır.

Fehmi Koru*

Herhalde bir ay olmuştur, belki daha da fazla; önce “Seçime doğru” sonra da “İkinci tura doğru” genel başlıkları altında süreci değerlendiren yazılarla bu sitenin okurları karşısına çıktım. Yarım asra ulaşan deneyimlerime güncel bilgi ve duyumlarımı da katarak değerlendirmelerimi paylaştım.

Demokrasiye ve siyasetin demokrasi içerisinde çözüm üretebileceğine inanırım.

Churchill gibi ben de demokrasinin ‘en mükemmel sistem’ olmadığını bilirim, ama diğerleriyle mukayese edildiğinde yine de en az zararlı sistem olduğunda da onunla hemfikirim.

Sorun çözmede en önemli mekanizması demokrasinin, seçimlerdir.

Bazen seçimlerin de çözüm üretemediği olur, o zaman da yine yeni bir seçimle çözüm zorlanır.

Şu yakınlarda Yunanistan’da yaşandığı gibi…

Yunanistan’da geçen Pazar günü -21 Mayıs’ta- genel seçim yapıldı. Bir partinin tek başına veya birlikte olmayı düşüneceği partilerle birlikte iktidar olabileceği bir ortam ortaya çıkmadı. Orada da yakın zamanda seçim yasasında değişiklikler yapılmıştı ve yasanın yeni hali bu sonucu doğurdu. İktidardaki Yeni Demokrasi Partisi’nin lideri başbakan Kyriakos Mitsotakis sonuçlarına bakıp seçimi yenilemeye karar verdi. Gelecek ay -muhtemelen 25 Haziran’da- seçim yenilenecek. O zamana kadar da ülkeyi genellikle bürokratlardan oluşan geçici bir hükümet yönetecek. Cumhurbaşkanları Katerina Sakellaropoulou geçici hükümeti kurma görevini Sayıştay başkanına verdi.

Ülkemiz ile Yunanistan’ın seçmenleri arasında önemli bir fark var: Bizde seçmenler seçime katılmayı görev biliyorlar ve katılım her seçimde bayağı yüksek oluyor; son seçimde -14 Mayıs- katımın oranı %88.84 oldu bizde. Yunanistan’da ise, bütün partiler kampanyalarında bu son seçimin ‘hayati’ önemde olduğunu hatırlattıkları halde, katılım %60.94’te kaldı.

ABD ile mukayese edildiğinde Türkiye seçmenleri daha da fazla takdire şayan.

Genellikle, ABD’de halkın yarısı seçimlere katılıyor, katılanların yarısı kadar oy alabilen aday başkan seçiliyor. 

Başkanların arkasında düşük bir halk desteği oluyor.

En yüksek katılım, iddianın yüksek olması sebebiyle, Donald Trump ile Joe Biden arasında geçen son -2020- seçiminde %62 olarak  gerçekleşti. Önceki seçimlerde katılımın %55’i geçtiği çok nadirdir.

Herhalde bizdeki bugünkü seçimde de katılım dünyanın dört bir tarafında bu seçimi izlemekte olanları şaşırtacak yükseklikte olacaktır.

Olmalıdır da.

Bugün herkes, hiçbir mazeretin arkasına saklanmadan, yeri önceden belirlenmiş sandığa doğru yola çıkmalı ve siyasi tarihimizde ilk kez uygulanan yeni sistemle ikinci tura kalmış seçimde, ülkeyi beş yıl cumhurbaşkanı olarak yönetecek kişiyi belirlemek için oy kullanmalıdır.

Her seçimde olduğu gibi bu seçim de huzur ve güvenlik içerisinde geçmelidir.

Geçecektir de.

O halde lafı fazla uzatmaya gerek yok: Haydi sandıklara…

*Bu yazı fehmikoru.com adresinden aynen alınmıştır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.