Ne zaman bir ortamda bulunsam, birileri, değişik yöntemler kullanılarak aldatılmaya çalışıldığına dair kendilerinin veya yakınlarının başından geçen bir vakası anlatıyor.
En son, kızım, kendisine gelen düzmece bir telefon mesajıyla bazı özel verilerine erişilmek istendiğini aktardı.
Aynısı birkaç hafta önce benim de başıma gelmişti de kuşkulanıp cevaplamamıştım. Kızım da cevaplamamış.
Cevaplayanlar var ki, sazan avı devam ediyor.
Biraz önce karşıma çıkan bir haber bana bu tür aldatma girişimlerini hatırlattı.
Haber şu:
“İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, bilişim sistemlerini kullanarak nitelikli dolandırıcılık suçuna yönelik İstanbul merkezli 8 ilde ve Kastamonu merkezli 2 ilde düzenlenen Sibergöz-8 operasyonlarında, 25 şüphelinin yakalandığını duyurdu.”
Operasyon, İstanbul, Muğla, Kocaeli, Siirt, Ankara, Antalya, Çanakkale, Erzincan, Kastamonu ve Mersin’de eş zamanlı düzenlenmiş.
Madem operasyondan söz ettik, ondan öncekilerin de bir listesini gene bir gazete haberinden aktararak sunayım:
“-Adana’da Bora Toprak Organize Suç Örgütü,
-Antalya’da Hüseyin Şamil Şahin Organize Suç Örgütü
-Samsun’da Eyüp Atmaca Organize Suç Örgütü
-Zonguldak’ta Alihan Keleş Organize Suç Örgütü ve Barış Taşdemir Organize Suç Örgütü
-Bursa’da Ali Kevser Can Organize Suç Örgütü
-Eskişehir’de Ahmet Yalım Organize Suç Örgütü
-Gaziantep’te Burhan Çapan Organize Suç Örgütü
-İstanbul’da Mehmet Basetemür Organize Suç Örgütü
-İzmir’de Ahmet Aktaş Organize Suç Örgütü
-Muğla’da Ömer Kamil Sütlü Organize Suç Örgütü
-Giresun’da Baki Ay Organize Suç Örgütü
-Tekirdağ’da Resul Ağyürek adlı şahsın yönlendirdiği nitelikli yağma faaliyetleri gösteren suç grubu
-Çanakkale’de Kadir Yeşil adlı şahsın yönlendirdiği nitelikli yağma faaliyetleri gösteren suç grubu
-Afyon’da Ahmet Başyiğit adlı şahsın yönlendirdiği nitelikli yağma faaliyetleri gösterenlere yönelik eş zamanlı Kafes Operasyonu gerçekleşti.”
Listenin altında şu bilgi var:
“15 organize suç örgütü, bu suç örgütlerine silah ve elverişli malzeme temini sağlayan 24 farklı suç grubu ile birlikte toplam 39 organize suç yapısı çökertildi. Operasyonlarda 307 şüpheli şahıs yakalandı.”
Liste bana eksik geldi. En başta, Ankara’da, havaalanı yolunda, yere yatırılarak derdest edilmiş bir suç örgütü lideri vardı, Ayhan Bora Kaplan, o bu listede yok.
Dikkat ettiyseniz, bu listede, Sırp ve Hırvat kökenli olup da 250 bin dolarla daire satın alarak TC vatandaşlığı edinmiş uluslararası uyuşturucu mafyası baronlarına yönelik operasyonlar ile, en çarpıcı örneğini güzellik merkezi işleten ve yasadışı bahis örgütlenmesinin paralarını akladıkları iddiasıyla gözaltına alınan karı-koca ve adamları türü yapılanmalara karşı yürütülen operasyonlar da yer almıyor.
Bu operasyonların hepsi son birkaç ay içerisinde İçişleri bakanlığına bağlı Emniyet birimleri tarafınca gerçekleştirildi.
Her birinden sonra açıklamayı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya yaptı zaten.
Lütfen biri bana ne olduğunu anlatabilir mi?
Acaba yerli-yabancı suç örgütleri ülkemizin değişik illerinde çeteleşmeyi son birkaç ay içerisinde mi becerdiler, yoksa bunlar uzun yılların ürünü olan ve herbiri bulundukları yerlerde veya son Sibergöz-8 operasyonunda olduğu gibi, değişik illerde oturdukları halde ülkenin çeşitli köşelerindeki insanları dolandırma amaçlı oluşmuş çeteler midir?
Uzun ömürlü çeteler ise bunlar, neden daha önce üstlerine gidilmedi?
Cevap “Bakan değişti, böyle oldu” ise, eski bakan döneminde bunlara göz yumulduğunu mu düşünmemiz gerekiyor?
Düşünmek istemiyorum fakat gel de düşünme.
Operasyonları yürüten devlet görevlileri yakaladıkları çetelerin icraatlarını bir süredir izliyor olmalı. Yıllar içerisinde kimlerin haklarını gaspettiler, kimleri korkutarak normalde yapmayacakları işleri -belki de eylemleri- yapmaya zorladılar, kimlerin işlerine çöktüler, ne kadar uyuşturucuyu ülkeye sokup hangi düzeyde insanlarımızı bağımlı hale getirdiler, kimleri siber yöntemle dolandırdılar?
Alın size bir dizi soru.
Herhalde yargılanmaları başladığında mahkemelerde bu sorular kendilerine sorulacaktır.
Sorulmalı…
Eskiden, böyle bir-iki örgütün üzerine gidildiği dönemlerde, biz takdirimizi “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” kalıbını kullanarak ifade ederdik; çeteleşmenin o kadarla sınırlı olduğunu sanarak…
Bu kadarına ne demeliyiz, bilemiyorum.