Fehmi Koru: Seçime doğru, Muharrem İnce’ye ziyaret, MHP gerçekten ayrı liste mi çıkaracak, vaatler ne kadar in

Gelişmelerin hepsi bu seçim sürecinin olağanüstü ilginç şartlarda geçeceğinin belirtisi.

Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, dün, 100 bin imza toplama yöntemiyle cumhurbaşkanı adayı olmaya hak kazanmış eski CHP’li -şimdinin Memleket Partisi genel başkanı- Muharrem İnce’yi ziyaret etti.

Dikkatlerin yoğunlaştığı bir olaydı bu, ama ziyaretten bazılarının beklediği gibi İnce’nin adaylıktan çekileceği haberi çıkmadı.

Cumhur İttifakı içerisinde yer alan MHP genel başkanı Devlet Bahçeli partisinin seçime kendi logosu ve milletvekili listesiyle gireceğini açıkladı.

Yine aynı ittifaktan BBP genel başkanı Mustafa Destici ise, ittifak içerisinde yer alan partilerin seçime kendi logolarıyla gitmeleri halinde büyük oy kayıpları yaşanacağı bilgisini teyit etti.

Bu listeye, iktidarın seçmenlere şirin görünmek için birbiri ardına açıkladığı vaatleri de eklemek mümkün.

Gelişmelerin hepsi bu seçim sürecinin olağanüstü ilginç şartlarda geçeceğinin belirtisi.

Muharrem İnce muhalif ama kime muhalif?

Kılıçdaroğlu’nun seçimde rakibi olan bir adayın partisini ziyaretine fazla anlamlar yüklemek yanlıştı. Sonuçta ne yaptığını bilecek kadar siyasi tecrübeye sahip biri Muharrem İnce. CHP’de genel başkan adayıydı; oradayken bir önceki seçimde partisinin cumhurbaşkanı adayı da olmuştu. 

CHP’nin iktidarı değiştirmek için ince ince dokuduğu Millet İttifakı içerisine girmeyeceği, üzerine ne kadar gelinirse gelinsin, yeniden aday olmuşken geri adım atmayacağı  belliydi.

Nitekim de öyle oldu.

Bizde ve başka ülkelerde Muharrem İnce’ye benzeyen özelliklere sahip siyasiler son nefeslerine kadar iddialarından vazgeçmiyorlar. O da vazgeçmeyecektir.

Seçim sürecinde de iktidara yüklenmek yerine aslında kendisine yakın olan muhalefete muhalefet edecektir.

Onun muhalefetteki hedefinin, AK Parti veya MHP olmadığı, vaktiyle içerisinde yer aldığı ve halen yakın arkadaşlarının bulunduğu CHP olduğu görülürse buna şaşırmamak gerekir.

Millet İttifakı’ndan oy çalmada başarılı olur mu İnce? Olabilir elbette. Ancak, İnce ve partisini kendilerine ve adaylarına daha az, rakip ittifaka -Cumhur İttifakı’na- daha fazla zarar verecek bir kulvara sevk etmenin yolunu bulabilir Millet İttifakı… Kılıçdaroğlu’nu çeşitli sebeplerle benimsemekte zorlanan seçmenini yeniden CHP etrafında kenetlendirmeyle sonuçlanacak bir çalışma, İnce’yi ve partisini, Cumhur İttifakı’na muhalefete sevk etmeye yarayabilir.

Muhafazakar kesimden ve AK Parti seçmeni olduğu halde gidebileceği yeni bir adres arayan, CHP etrafında oluşmuş ittifaka ve onun adayına oy vermekte zorlanan seçmen kitlesinin, yeniden AK Parti’ye ve adayına dönmesi yerine, öylelerinin ilgi gösterebileceği bir adres haline dönüşebilir Memleket Partisi ve Muharrem İnce.

Bunu sağlamak Millet İttifakı’na düşüyor.

Tek liste mi, herkes kendi başına mı?

İttifaklar içerisinde yer alan partilerin, kendilerine ilgi gösterebilecek seçmen kitlesine partili adaylara oy verme alışkanlığı kazandırmak için ayrı listelerle oy pusulasında görünmeyi tercih etme eğiliminde oldukları anlaşılıyor.

Cumhur İttifakı içerisinde bulunan MHP’nin niyetinin bu yönde olduğunu Devlet Bahçeli açıkladı.

Millet İttifakı’nda bulunan DEVA Partisi de aynı yolda. Lideri Ali Babacan ittifak içerisinde ama her yerde ayrı liste ile seçime gireceklerini birkaç kez vurguladı.

Saadet Partisi genel başkanı Temel Karamollaoğlu‘ittifak içerisinde ittifak’ projesiyle, hiç değilse üç partinin -Saadet, DEVA ve Gelecek’in- ortak listeyle seçime gidebilmesinin zeminini arıyor.

Dün burada alıntıladığım Naci Koru’nun siyasett.com sitesinde simülasyonlarını sunduğu alternatif yaklaşımlar, ittifaklar içerisindeki partilerin farklı listelerle seçime gitmelerinin ittifaklarda büyük çapta oy kaybına yol açacağını açık seçik gösteriyor. 

En verimli formül, ittifakların tek bir milletvekili aday listesiyle seçmen karşısına çıkmasıdır. Siyaset mühendislerinin rakip cephenin oylarını işlevsiz hale getirmeyi amaçlayarak hazırladıkları yeni seçim yasası, ancak o zaman bir işe yaramıyor.

Tek listeden ayrılan her parti ittifakın başarısını eksiltiyor, hatta başarısızlığa sürükleyebiliyor.

MHP ayrı liste çıkarırsa Cumhur İttifakı, içerisinde yer alan partilerden bir-ikisi kendi adaylarıyla ortak liste dışına çıkma yoluna giderse Millet İttifakı bu durumun zararını görecektir.

İki tarafın da düşünmesi gereken bir ihtimal daha var: Karşı tarafın da ayrı listelerle seçime gidilebileceği duyulduğu için mahzurun az olacağı düşüncesiyle aynı yola başvurmayı göze alan ittifak, rakip ittifak bir sürpriz yaparak son anda Yüksek Seçim Kurulu’na tek liste sunarsa ne olur?

“Ayrı gireceğiz” diyen MHP ile benzer şekilde davranması beklenen DEVA partilerinden biri bu tavrını terk ediverirse karşı taraf hazırlıksız yakalanacaktır.

Siyaset mühendisliğinin devrede olduğu bir ortamda böyle sürpriz hamleler de beklenebilir.

Her iki taraftan da beklenebilir.

Vaatler işe yarar mı?

AK Parti genel başkanı sıfatı da bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan her akşam bir kanala çıkarak ‘yeni müjdeler’ açıklıyor.

Genellikle az gelirli kitlelere acınası durumlarını fazla hissettirmeyecek türde lütuflar bunlar…

En az emekli maaşını 7.500 TL haline getirmek…

Zaten yükseltilmiş asgari ücrete temmuz ayında yeniden zam yapılacağı vaadi…

1 milyon TL ve daha fazla parası olanlara çekilişle TOGG otomobili vermek gibi…

Sayıları birkaç bini geçmeyen geçici işçilere kadro verilmesi bile ihmal edilmiyor.

Yakında “İşte yerli ve milli doğalgaz” diye bir çıkış da gelebilir iktidardan…

Çarşı-pazar gerçekleri ile vaatler arasında sıkışan seçmen ne yapar? 

Ne yapacağını görmemize 6 hafta kaldı. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.