Fehmi Koru yazdı: Gazetelerin arşiv değeri hassasiyeti bulunmazsa gerçekler kaynayıp gider

Google ve ChatGPT öncesi dönemlerde eskiye dönük araştırma yapacaklar NYT arşivine göz atmak zorundaydılar.

Fehmi Koru*

ABD’de çıkan etkili New York Times (NYT) gazetesinin Amerikalı meslektaşlar arasında –‘Gray Lady’ gibi- değişik adları olsa da, NYT’ın kendisi ‘arşiv gazetesi’ (newspaper of record) olmakla övünür. Dünyada ve ABD’de geniş kitleleri ilgilendiren bir olay meydana gelmişse ona sayfalarında mutlaka yer verdiği içindir bu övünme.

Google ve ChatGPT öncesi dönemlerde eskiye dönük araştırma yapacaklar NYT arşivine göz atmak zorundaydılar.

Wall Street Journal da aynı iddiada bulunabilir.

İngiltere’de ‘The Times’ gazetesi de öyledir. Arşiv gazetesidir.

Bizde hangi gazete benzer bir iddiaya sahip olabilir?

Maalesef bu soruya bir gazete adıyla cevap vermek pek mümkün görünmüyor.

Konu gazetelerde okunacak haberlere internette göz atarken bugün aklıma geldi.

Rusya’da Wagner adını taşıyan, devlet başkanı Vladimir Putin’in güvendiği adamı Yevgeny Prigozhin’e kurdurduğu özel ordu geçen hafta bütün dünyayı şaşkınlığa uğrattı.

Putin tarafından kurdurulan ordu Putin’i devirmek için Moskova’ya doğru yola çıkmıştı da ondan…

İşin ciddi olduğu anlaşılınca, tarafları barıştırmak için Belarus devlet başkanı Alexander Lukashenko devreye girdi. Putin’i değil de Lukashenko’yu dinledi Prigozhin ve ordusunun rejimi devirmek için Moskova’ya doğru yürüyüşünü durdurdu.

Müzakere sonuç verdi.

Rusya devlet başkanı Putin, isyancı Prigozhin ve ordusunun öndegelenlerine dokunulmayacağı sözünü verdi.

Wagner’in başkaldırmasının hemen öncesinden başlayarak, yukarıda adlarını saydığım yabancı gazeteler, gün gün verdikleri haberlerle okurlarını bilgilendirdikleri gibi, gazetenin yazarları ve konunun uzmanı başka yorumcular aynı gazetelerde olayın sebeplerini irdeleyip okurları aydınlattılar.

Gelecekte bu olayı ele alma ihtiyacı hissedecek araştırmacılar için o gazetelerde etraflı bilgi ve yorum bulunuyor.

Ya bizde?

Bakın bugün okuma zahmetine katlanırsanız karşınıza çıkacak bir haberin başlığını paylaşayım: “10 yılda kurduğu imparatorluk bir anda çöktü! Başarısız isyanı Prigojin’in sonu oldu.”

Her şey olmuş bitmiş… Putin kazanmış… Wagner ve lideri Prigozhin teslim bayrağını çekmiş…

Acaba?

Prigozhin Belarus’ta, Lukashenko’nun himayesinde. Wagner’in milisleri de dağılmış değiller.

Bir an için başlıkla verilen mesajın doğru olduğunu kabul edelim, Wagner çökmüş, Prigozhin de yok olmuş olsun…

Peki Putin ne halde?

İsyandan önceki Putin neydi, bu olaydan sonra ne hale düştü?

En güvendiği komutanlar sütre gerisine çekildiler; ‘Suriye kasabı’ lakabı bulunan ve Ukrayna’da sivillere karşı da acımasız davranmasıyla ‘Kıyamet savaşı generali’ (General Armageddon) unvanını da alan komutan –Gen. Sergei Surovikin– ise sırra kadem bastı.

Wagner desteği olmazsa Rus ordusu gücünü koruyabilir mi?

Sadece Ukrayna’da değil, Suriye ve Libya’da da Rusya adına savaşanlar Wagner’in milisleri…

Dahası, Prigozhin yalnızca milis gücünün başında değil, yönlendirdiği bir medyası da var. 2016 ABD seçimine sosyal medya üzerinden müdahil olan Rus trollerin patronu da Prigozhin’di.

Şu ana kadar sözünü ettiklerim Rusya’ya dönük sorunlar. Konunun bir de Rusya’nin ilgilendiği coğrafyanın ülkeleri ve Ukrayna vesilesiyle konuya müdahil olan Batı ükeleri boyutu da var.

ABD ve Avrupa açısından Wagner isyanı sonrası Rusya ve Putin nasıl bir ‘düşman’?

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısını Sovyetler Birliği’nin Afganistan macerasına benzetenler olduğu biliniyor. Afganistan’ı işgale kalkışmakla, Sovyetler Birliği, varlığını tartışmalı hale getirmişti. Yenildi ve tarihe karıştı.

Ukrayna’ya Afganistan benzetmesi yapanların sesi çıkmaz olmuştu savaşın şiddeti artınca. Wagner ortadan çekilirse veya Rus ordusu ile paralı askerler arasında meydana gelen güvensizlik devam ederse ne olur?

Yukarıda verdiğim örnek başlığı atanlar konunun bu yönlerini düşünmez görünüyorlar.

Oysa konu bizim ülkemizi de ilgilendiriyor. Putin’in ve dolayısıyla Rusya’nın elinin zayıflaması Türkiye’nin uluslararası ihtilaflara yaklaşımıyla ilgili hesaplarını yeniden gözden geçirmesini zorunlu kılıyor.

Gelecek hafta Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta yapılacak NATO zirvesine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da katılacak. ABD başkanı Joe Biden Litvanya’dan önce İngiltere ile Finlandiya’ya uğrayacak.

Erdoğan-Biden görüşmesi eskisinden farklı bir zeminde cereyan edebilir ve Türkiye İsveç’in üyeliği konusunda NATO zirvesinde üzerinde daha fazla baskı hissedebilir.

Bizim gazeteler, arşiv değeri taşıma hassasiyetleri bulunmadığı için, o zaman da atacak bir başlık bulacaklardır.