Bizim milleti anlamak için yalnız sosyoloji eğitimi almak yetmiyor, psikoloji eğitimine de ihtiyaç var.
Sonuna yaklaşılan Süper Lig’de şampiyonluk kadar bir alt lige düşecek takımlar açısından da kritik maçlar vardı dün akşam. İstanbul’da rakibini yendiği halde Fenerbahçe amacına ulaşamazken, Ankara’dan galibiyetle ayrılan Galatasaray bir kez daha şampiyonluk gururunu yaşadı.
Tebrik ediyorum.
Galip çıkılan Fenerbahçe maçında tribünlerden “Yönetim istifa” sloganları atıldı.
Tersi olsaydı, Galatasaray taraftarları da aynı tepkiyi büyük ihtimalle kendi yönetimlerine gösterecekler miydi? Muhtemeldir.
Sportmenlik diye bir şey bizim kulüplere uğramamış durumda.
Futbol böyle de siyaset hayatımız farklı mı?
Pazar günü yapılan cumhurbaşkanlığı seçimi, ondan iki hafta önceki milletvekili seçimi istikametinde bir sonuç verdi. Meclis’te en kalabalık grup Cumhur İttifakı’nda; cumhurbaşkanı da yine aynı ittifakın adayı oldu.
Yenen de yenilen de seçimden alınan sonucu doğru değerlendirmekten uzak bir görüntü veriyor.
Millet İttifakı’nın güdücü gücü olan CHP’de kavga başladı başlayacak.
Oysa CHP bu seçimde önceki seçimlerden daha başarılı bir sonuç aldı. Genel başkanı cumhurbaşkanı seçilemedi ama %48’e yakın bir oy alabildi. 2014’te MHP ile birlikte gösterdikleri aday %38, 2018’de kendi içlerinden çıkardıkları aday ancak %30 oy alabilmişti. [Oranları ben yuvarladım. FK.]
Bir önceki seçimde -2018’de- CHP %22.65 oy oranıyla 146 milletvekili çıkarabilmişti. 14 Mayıs’ta yapılan seçimde CHP’nin oyu %25.35 oranına ulaştı, milletvekili sayısı da 169 oldu.
Evet, CHP’den seçilenlerin 35’i ittifak içerisinde yer alan dört partiden gösterilen adaylar; ancak sonuçta seçimde alınan oylar CHP’ye verildi. Bazı CHP’lilerin elleri farklı eğilimden adaylar sebebiyle partilerine oy vermeye bu kez gitmedi, bu belli; ancak hayatında CHP’ye hiç oy vermemiş insanlar, CHP’lilerin beğenmediği isimler var diye, ilk kez altı okun altına mühür bastı.
Zaten o sayede, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı, nüfusun kalabalık olduğu kentlerde rakibinden fazla -seçilebilecek kadar- oy alabildi.
CHP bunun anlamının farkında değil.
İttifak partilerinin CHP’den seçilmiş milletvekilleri de muhalefet sıralarında oturacak ve herhalde onlarla birlikte hareket edecekler.
Bunu sağlamak CHP’lilerin elinde.
Gerçekten şimdiki ruh hallerini anlamakta zorlanıyorum CHP’lilerin…
İktidar cephesi farklı mı?
Orada da birilerinin AK Parti’lilere seçimin bittiğini ve halkın ülkeyi yönetme görevini kendilerine verdiğini hatırlatması gerekecek.
Üçüncü kez cumhurbaşkanı seçilen Tayyip Erdoğan kazandığı her seçimden sonra yaptığı balkon konuşmalarında, daha önceleri, “Kampanyada söylenenler geride kaldı, şimdi işimize bakalım” anlayışını seslendirirdi.
Son seçim gecesi konuşması ise çok farklıydı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın; kampanyada kullandığı argümanları -hatta biraz daha ağırını- balkon konuşmasında tekrarladı.
Dün baktım, AK Parti sözcüsü Ömer Çelik de kampanyada söylenenlerden hareketle muhalefete yükleniyor.
Hem de çok ağır ifadelerle…
İstanbul büyükşehir meclisinin üyeleri de partilerinin seçim başarısının keyfini çıkartmaları beklenirken, muhalif üyelerle kavgaya tutuşmuş, üstelik olayı izleyen bir gazeteciyi de darb etmeye kalkışmışlar.
Ne oluyor gerçekten?
Fenerbahçe taraftarları, CHP’liler, AK Parti’liler sağlıklı değerlendirmeler eşliğinde olanı kabullenip geleceği hedefleyecek yerde, anlaşılmaz tepkiler veriyorlar.
Süper Lig’de şampiyonluk bu yıl kaçmış olabilir, gelecek yıla hazırlanılsa ya…
Seçimden amaca ulaşılarak çıkılsa iyi olurdu, ama bir yıl sonra yerel seçimler var.
AK Parti ise ittifakının Meclis’te çoğunluğu elde ettiğini, cumhurbaşkanı adayını üçüncü kez seçtirebildiğini ve bunun ülkeyi beş yıl daha yönetme görevi olduğunu anlasa ya…
Gerçekten anlaşılması zor insanlarız.