Şu işe bakın siz: Dün herkes gene yeni ve yeniden CHP içinde olanlarla ilgilenirken, ben burada, Rusya Federasyonu devlet başkanı Vladimir Putin’in, Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin ile Güney Afrika üyeliğinde beş ülkeden oluşan BRICS örgütünün senelik zirve toplantısı için Güney Afrika’ya gitmek yerine, Moskova’da kaldığını yazmıştım.
Putin zirveye keyfinden gitmiyor değildi; Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşta suçlar işlediği yolunda Uluslararası Ceza Divanı’nda (ICC) açılmış bir davanın muhatabıydı Putin; zirveye bu yıl evsahipliği yapan ülke ICC üyesi olduğu için Johannesburg’a ayak bastığı anda tutuklanma tehlikesi vardı.
“Diğer dört devlet başkanı zirveye katılmışken Moskova’da kalan Putin ne yapmıştır?” diye düşünürken, soruma yanıt akşam saatlerinde geldi: Haziran ayında başlangıcında bulunduğu Wagner adlı paralı askerlerden oluşan ordusuyla Moskova’ya yürüyen Yevgeni Prigojin’in de içinde yer aldığı bilinen özel uçak düşmüş… Galiba Wagner’in patronu ölmüş…
Herhalde Putin vakası bizden önce işitmiş olmalı…
ABD başkanı Joe Biden, kazayı ve içinde Prigojin’in olduğunu öğrenince, “Doğruysa, olayın arkasında Putin vardır” tepkisini vermiş…
“Yapar mı yapar” diye düşünen çok…
Akla hemen muhalif siyasilerin zehirlenme vakaları geldiğini görüyorum.
Benim aklıma ise, iki gün önce bir İngiliz gazetesinin ekinde ayrıntılarını okuduğum daha bizlere yakın bir bilgi geldi.
Gazeteci Dmitry Muratov’un kendisi ile çevresinde meydana gelenler…
Dmitry Muratov Putin’in çetin muhalifi bir gazeteci. 1993 senesinde kurduğu Novaya Gazeta’nın yayın yönetmeni. 2021 yılının barış Nobel ödülünü Maria Ressa adlı bir başka gazeteciyle paylaşmıştı 61 yaşındaki Muratov.
“Prigojin’in uçağı düştü, öldü” haberini işittiğimde aklıma hemen Muratov’un gelmesinin sebebi, onun yakın mesai arkadaşlarından tam altı gazeteciyi devlet eliyle kurgulanıp hayata geçirilmiş terör vakalarında kaybettiğini bilmem oldu.
Muratov’un çalışanı ve yakın arkadaşı Yuri Schekochihin gizemli bir zehirle, bir başka muhabiri Anna Politkovskaya ise Moskova’da oturduğu evin asansöründe silahla vurularak hayatlarını kaybetmişler. Öldürülen altı çalışanın fotoğrafları gazete merkezinin duvarlarına asılı.
Yedinci bir Novaya Gazeta muhabiri daha az kalsın geçen ay yaşamını kaybetmek üzereymiş…
Elena Milashina adlı muhabir, bir insan hakları aktivistinin duruşmasını takip etmek üzere gittiği Çeçenya’da, uçağından iner inmez kaçırılmış ve adam akıllı dayağa maruz kalmış.
Muratov muhabirinin başına geleni haber alır almaz hemen uçağa atlayıp Çeçenya’ya koşmuş…
Kadın muhabir, eli 14 yerinden kırılmış, tüm vücudu da kırık çıkıklarla dolu halde 14 saat sonra Moskova’daki bir hastanede yatabilmişse, bu, Muratov’un ölüm tehdidi altında bulunmasına rağmen Çeçenya’ya koşması yardımıyla olmuş…
Putin’in Ukrayna savaşına en şiddetli karşı çıkan medyada tek kişi Muratov…
Sadece sözlü ve yazılı muhalefetle sınırlı kalmamış Muratov’un muhalifliği; Putin’i iyice kızdıracak bir şey daha yapmış: Kazandığı Nobel ödülünün plaketini müzayedeyle satışa çıkarmış; oradan gelecek parayı başka ülkelere sığınan Ukraynalı mültecilere harcanmak üzere yapmış bunu. Geçen yıl New York’ta yapılan müzayedede, plaket, 103 milyon dolar veren birine, o para da mültecilere gitmiş…
Biliyoruz, diktatörler medyadan hoşlanmıyorlar. Muratov ve gazetesi nasıl oluyor da Putin’in Rusya’sında muhalif gazeteciliklerini sürdürebiliyorlar?
Herhalde aklınıza bu soru gelmiştir.
Cevabını veriyorum probleminin: Sürdüremiyorlar…
Annesini ziyaret için bir başka ile gitmek üzere trenle seyahat eden Muratov’a suikast girişiminde bulunulmuş. Kompartımanına giren yüzü maskeli biri, adama “Muratov musun?” diye sormuş; “Evet” yanıtını alınca üzerine kırmızı bir boya boca etmiş. Boya içindeki kimyasal madde görmesini olumsuz etkilemekte.
Boya atan “Bu sana bizim çocuklardan armağan” diye bağırmaktaymış…
Polis ne boya atanı, ne vakası filme çekeni, ne de onların trene binip eylem yapmasına izin veren görevliyi tutuklamış. Sorgulanmışlar fakat hepsi sonrasında serbest bırakılmış…
Muratov gazeteyi ve ana kadrosunu komşu Letonya’ya taşımış bulunuyor.
Düşen uçakta Yevgeni Prigojin bulunuyor muydu, bilmiyorum. Bulunuyorsa ve bir zamanlar Putin’in en yakını olan Wagner’in patronu yaşamını kaybetmişse hiç şaşırmam.
Bir zamanlar kendisine “Neyi affetmezsiniz?” sorusunu yönelten birine, Putin’in “İhaneti affetmem” yanıtını verdiği biliniyor.
Normal.
İhanet ile intikam birbirine kardeş sözcükler… Biri var ise diğeri de oluyor çünkü.
Eskiler, intikam için, “Soğuk yenir” derlerdi. Wagner Putin’i devirmek için Moskova’ya iki ay önce yürüyüşe geçmişti.
İki ay intikam yemeğini soğutmak için yeterli bir süre mi?
Siz söyleyin…