Fehmi Koru yazdı: Kadınlar futbol oynar mı? Oynuyor; peki ya başörtülü kadınlar? Fransa “Oynayamaz” diyor ama

Kadın futbolcunun adı Nouhaila Benzina. Fas milli takımında oynayan 25 yaşındaki Benzina aslına bakarsak ülkesinde Asfar kulübünün formasıyla sahaya çıkıyor.

Fehmi Koru

Şu günlerde Avustralya ile Yeni Zelanda’da kadın futbolcuların ülkeleri adına katılmış olduğu bir dünya kupasının devam ettiğini biliyordum.

[Bizde bu kupanın karşılaşmalarını TRT Spor yayınlıyor.]

Ancak yeni bir olay sandığım bu kupa maçlarının 1991 yılından beri her dört yılda bir yapıldığını şimdi öğrendim.

Öğrenmenin yaşı yok, geç kadım fakat öğrendim ya.

Vesile kupaya ülkesi Fas’ın kadın milli takımıyla katılan bir oyuncu çevresinde Fransa’da patlak veren tartışmalar oldu.

“Kıyamet koptu” denilmeyi hak edecek çapta keskin tartışmalar…

Kadın futbolcunun adı Nouhaila Benzina. Fas milli takımında oynayan 25 yaşındaki Benzina aslına bakarsak ülkesinde Asfar kulübünün formasıyla sahaya çıkıyor.

Fas’ta bir kulübün kadınlardan oluşan bir futbol takımı olduğunu da yeni öğrendim.

Benzina’nın diğer 10, bir yönüyle de kupa için yarışan ülke takımlarında oynayan 100’den fazla oyuncudan bir farkı var: Maçlara başı örtülü olarak çıkıyor…

Dünya kupası kapsamında Fas’ın karşılaştığı ilk rakip Almanya’ydı; Benzina 24 Temmuz günü yapılan o maçı yedek kulübesinde oturarak izlemiş…

Anlaşılan Fransızlar onun kupadaki varlığını o sırada keşfedip tartışmaya başlamışlar…

Ülkesi futbol federasyonu, Benzina’yı, 30 Temmuz günü Güney Kore ile yapılan karşılaşmada ilk 11’de sahaya çıkarmış. Ardından Kolombiya (3 Ağustos) ve Fransa (8 Ağustos) ile yapılan karşılaşmalarda da takımında ilk 11’de yer almış Benzina.

Almanya’ya 6-0 yenilen Fas, Benzina’nın savunma hattında yer aldığı Güney Kore ile Kolombiya maçlarının her ikisini 1-0 kazanmış. Fransa ile yapılan karşılaşmada ise 4-0 yenilmiş Fas.

Bütün bu süre süresince Fransa kadınların baş örtülü spor yapıp yapamayacağını tartışıp durmuş.

Meğer Fransa’da Devlet Konseyi spor karşılaşmalarına kadınların baş örtüsü ile çıkmalarını yasaklamış. Fransa’da yaşayan Kuzey Afrika kökenli başörtülü kadın sporcular, orada önleri kesilince, değişik sportif faaliyetler için anne-babalarının ülkelerindeki takımlara gitmişler…

Devlet Konseyi’nin genel yasak kararını Fransız Futbol Federasyonu da izlemiş. Federasyon, bu yasağı, kendi yönetmeliğinin “Herhangi bir dini temsil eden semboller taşınamaz” anlamına gelen birinci maddesine dayanarak uygulamakta.

Oysa Uluslararası Futbol Federasyonu (FIFA) başkanı Gianni Infantino, resmi Instagram hesabından, Benzina’nın uluslararası karşılaşmalara katılmasını “Katılımcılığı artıran, müsamahayı çoğaltan, çeşitliliği sağlayan” bir adım ilan edip Benzina’yı tebrik etmiş…

Tamamen spor haberleri ve yorumlarıyla çıkan L’équipe gazetesi ise Benzina’nın dünya kupasında oynamasını köpürte köpürte okurlarına aktarıyor…

Tabii şiddetle karşı çıkarak…

Bu arada, Fransa’da geçen senenin şampiyonu Paris Saint-Germain’in (PSG) kadın takımında da bir başörtülü kadın oyuncu varmış ve takımı onu karşılaşmalarda değerlendirmek için birkaç kez federasyona başvurduğu halde tüm başvuruları reddedilmiş…

Lina Boussaha adlı kadın oyuncu bunun üzerine ne yapmış biliyor musunuz?

Erkek takımında Ronaldo’nun oynadığı Suudi Arabistan’ın en-Nasr takımına transfer olmuş…

Evet, Suudi Arabistan’da da kadın futbol takımları var…

Ben buna da şaşırdım.

Daha düne kadar, kadınların, bırakın sahaya çıkıp çift kale maç yapmasını, futbol karşılaşmalarına gidip tribünde yer almaları bile yasaktı Suudi Arabistan’da.

Dünkü Observer gazetesinin spor ekinde Suud futbol direktörü Michael Emenalo ile yapılmış bir mülakat okudum. Geçen yıl başlayan gerekirse olağanüstü yüksek transfer ücretleri ödeyerek dünya yıldızlarını Suud takımlarına kazandırma girişiminin arkasında onun olduğu anlaşılıyor. Bu yıl da pek çok yıldız Suudi Arabistan’a transfer oldu. “Mbappée de Kane de bizlere gelecek” demiş Emenalo.

PSG’nin sahibi, tıpkı İngiltere’de şampiyon Manchester City’ninki gibi bir Arap…

Messi’ye de Katar’da kefiye ve gellabiye giydirmişlerdi, fakat o ABD’de bir takıma gitti.

Türkiye -daha doğrusu AK Parti hükümeti- Suudi Arabistan’la -daha doğrusu değişimi yönlendiren Muhammed bin Salman (MsB) ile- arayı düzeltti.

Dünya bugün dünün dünyasından çok farklı.