Mehmet Şimşek yeni dönemde hangi konumda bulunacak? Cumhurbaşkanı yardımcısı mı olacak, yoksa hazine ve maliye bakanlığını mı üstlenecek?
Türkiye bir süredir bu soruya cevap arıyor…
Siyasi hayatımıza vaktiyle sürpriz biçimde girmiş olan Mehmet Şimşek bir süre ortalıkta yoktu, sağolsun, şu sıralarda ismi etrafındaki spekülasyonlara hız kazandıracak bir görünürlüğe kavuşturdu kendini.
Hafta sonu açıklanması beklenen kabinede ekonomiye yön verecek bir konumda yer alması, enflasyonu aşağıya çekecek, TL’nin değerini artıracak bir sihirli değnek muamelesi görüyor.
Olsun ve boyunun ölçüsünü alsın diye düşünenler olduğunu biliyorum.
Seçimlerin ardından oluşan eski Meclis’lerin görüntüsü gözümün önüne geliyor. Kazanan partinin başbakanlığı üstlenecek başkanına kendisinin bakanlık üstlenmeye hazır olduğu mesajını vermek isteyen siyasiler için iki yöntem vardı.
Lâciler çekilirdi ve Meclis koridorlarında gördüğümüzde bakanlıkta gözü olanları bizler bile anlardık.
Meclis’te koyu renk elbiseliler çoğalırdı o günlerde; ‘lâci’liler’ sözcüğüyle anılanlar onlardı.
İkinci yöntem ise dolaylı bir yoldu. Bakan olma arzusuyla yanıp tutuşanlar, daha önceden tanıdıkları gazetecilerin -ve tabii köşe sahibi yazarların da- yeni kurulacak hükümette yer alması beklenenler arasında isimlerini geçirmesini sağlamaya çalışırlardı.
Beyefendi’nin dikkatini çekmek için…
O zamanlar başbakan o sıfatla anılırdı; ‘beyefendi’ her dönemde tekti…
Yöntemlerin bir yararı olur muydu?
Galiba olurdu ki, her yeni Meclis’in ilk günlerinde ‘lâcileri çekmiş’ siyasiler görülürdü.
Cumhuriyet muhabirlerinden Betül Uncular’ın ‘Dünden Bugüne Laci’liler’ isimli bir kitabı da vardır (yayın yılı 1993).
Şimdilerde ikinci yöntem daha revaçta.
Bu sabah göz attığım gazetelerde “Gözler yeni kabinede: İşte o isimler” veya “İşte Erdoğan’ın bakanlar kurulu listesinde yer alan isimler” başlıklı haberler yer alıyor.
Haberlerdeki ortak isim Mehmet Şimşek. Hemen hepsi onun ya cumhurbaşkanı yardımcısı ya da ekonomiden sorumlu bakan olacağından çok emin.
Bir gazeteye göre, Süleyman Soylu, Hulusi Akar ve Murat Kurum’u yerlerinde tutmayı düşünüyormuş Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan; bir başka gazete ise yeni kabinede tek bir milletvekiline bile görev verilmeyeceği bilgisi yer alıyor.
Milletvekilinin bakan atanınca Meclis’ten istifa etmesi gerekiyor.
Ekonomide direksiyon Şimşek’in elinde olsa bile piyasalara güven verecek iki isim daha kabinede yer alacakmış: Lütfü Elvan ile Cevdet Yılmaz…
Abdülkadir Selvi bu isimleri CNN’de muhtemel bakanlar olarak telaffuz etmiş…
Karar gazetesinde “Şimşek kesin, iki isim daha var” iddialı bir haber var. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın ile MİT başkanı Hakan Fidan o iki isim… Aynı haberden Mehmet Şimşek’in yardımcılığı kabul etmediğini, bakanlık istediğini de öğreniyoruz.
Atamaları yapacak Cumhurbaşkanı Erdoğan bu haberlerden etkilenir mi?
Kabine açıklandığında Mehmet Şimşek’in ismini listede görecek miyiz?
“Cumhurbaşkanı isimleri açıklayınca herkes şaşıracak” diyenler mi sonunda şaşıracak?
ABD’de de başkanlık sistemi var. Orada da bakanları halk oyuyla seçilmiş başkan atıyor ama Kongre’nin de bakan atanmak istenen kişiyi onaylaması gerekiyor.
Bizde Meclis’in atama sürecinde bir rolü yok. O işlevi Devlet Bahçeli görüyor galiba. Dün, Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidar ortağı Bahçeli ile görüştü; o görüşmede kilit bakanlıklar için düşündüğü isimleri ona danışmış olabilir.
Ben tek bir ismin kabinede yer alıp almayacağını merak ediyorum: Sinan Oğan’ın…
Devlet Bahçeli o isme olumsuz tavrını şu yakınlarda belli etmişti.
Öyle ama Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Şehir Üniversitesi’nin kapatılmasıyla biten süreçte, eskiden yakınında bulunan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan ile birlikte Mehmet Şimşek’in ismini de ‘dürüst olmayanlar’ arasında zikretmişti.
Siyasetçiler unutkandır.