Fehmi Koru yazdı: Muhalefet partilerinin şu aşamada cevap bulmak için kafa patlatmaları gereken üç temel soru

Sanıyorum 6’lı masa buluşmalarının altı partinin başkanları üzerinde öyle bir etkisi oldu.

Eskiler, birbirinden fazla hoşlanmadığını düşündükleri kişileri sıkça bir arada gördüklerinde “Allah muhabbetlerini artırsın” derlerdi.

Hem dua yerine geçer o cümle, hem de şaşırma ifadesidir.

CHP lideri ile hayatları o partiyle mücadeleyle geçmiş eğilimlerin günümüzdeki temsilcisi partilerin liderlerinin birbirleriyle samimiyetlerini gördükçe, ben de her defasında aynı temenni cümlesini kullanma ihtiyacı hissediyorum.

Bazen öyle olur, tanıdıkça beğenmemeye -hatta nefret etmeye- başladığınız yakın bildiğiniz insanlar olabildiği gibi, tanımadığınız, haklarında uzaktan olumsuz kanaat edindiğiniz kişilerle hasbelkader yakın hale geldiğinizde önyargılarınızın sarsıldığını hissedebilirsiniz. 

Sanıyorum 6’lı masa buluşmalarının altı partinin başkanları üzerinde öyle bir etkisi oldu.

İyi bir gelişme bu.

Benzer bir durum iktidar cephesi için de söz konusu. Orada da birbirleri hakkında olumsuz sözler, yakıştırmalar işitmeye alıştığımız liderler düşman çatlatırcasına samimi bir görüntü veriyorlar.

AK Parti lideri de olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli telefonla görüşerek de mutabakat sağlayabilecekleri konuları bile yüz yüze gelerek görüşmeyi tercih ediyor ve her vesileyle birbirlerini ziyaretle yakınlıklarını perçinliyorlar.

Onlarla yüz yüze görüşmediği halde her iki lidere samimi hisler beslediğini belli ettiği görülen Vatan Partisi (VP) lideri Doğu Perinçek’i de unutmuş değilim.

Tabii BBP lideri Mustafa Destici’yi de bu üç lidere eklemek gerekiyor.

Bu dört lider de “Allah muhabbetlerini artırsın” temennisini fazlasıyla hak ediyorlar.

Uzaktan edinilen yanlış olabilme ihtimali bulunan kanaatler kadar, fazla yakınlığın gözleri kör edici etkisinden de sakınmak gerektiğini yazının bu noktasında hatırlatmak isterim.

Siyaset ‘muhabbet’ sözcüğünün kapsamı içerisine giren hislere kendini kaptırmaya izin vermez, vermemelidir.

Bir süredir, ‘6’lı masa’ sakinleri, böyle bir tehlikeye maruz kalabilecekleri görüntüsünü vermeye başladı.

CHP, sadece Kemal Kılıçdaroğlu demek değil. Diğer beş lider de temsil iddiasında bulundukları kitlelerin bütününü temsil hakkını henüz kazanmış değiller. İYİ Parti’nin işgal etmek istediği alanda aynı iddiaya sahip eski-yeni partiler olduğu gibi, diğer dört partinin de taban bulabildiklerini ispat için seçim sınavından başarıyla çıkmaları gerekiyor.

Zamanında veya tarihi erkene alınarak gidilecek seçimde iki taraftan hangisinin adayı cumhurbaşkanı seçilir, hangi ittifak Meclis’te çoğunluğa hakim hale gelebilir?

Henüz -yani seçim olmadan- bu soruya cevap vermek zor.

Şimdiden söylenebilecek olan, muhalefetin ana gövdesini teşkil eden ‘6’lı masa’ partilerinin önümüzdeki seçimde başarısız olma şansı bulunmadığı.

Ya kazanacaklar, ya kazanacaklar…

Kaybetmeleri halinde bu partiler ve liderleri siyasetteki varlık sebeplerini de kaybederler.

Bu sebeple de hesaplarını, birbirlerine duydukları muhabbetten etkilenerek değil, somut aklı devreye sokarak yapmak zorundalar.

AK Parti ve MHP’nin, hatta VP ile BBP’nin hesaplarını daha akıllıca yaptıklarını görüyorum.

MHP lideri Bahçeli’nin “Gelin Erdoğan etrafında toplanalım, onun etrafında tek yumruk olalım” daveti o aklın bir sonucu.

Zaman içerisinde yıpranmış olsa dahi, iktidar cephesinin sandığa gidilen süreçte kullanabileceği en değerli unsur Tayyip Erdoğan’dır. O denklemden Erdoğan’ı çıkardığınız takdirde, geriye kalanların seçimde muhalefeti zorlayabilecek bir gücü kalmaz.

Adaylık sürecinde Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK), Tayyip Erdoğan hakkında, “Anayasada üçüncü kez aday olabilmesinin önünde engel var” kararı verdiğini bir an için düşünelim; Cumhur İttifakı öyle bir durumda kimi aday gösterebilir?

Erdoğan’dan başka bir isimle gidecekleri seçimde, o adayı cumhurbaşkanı seçtirme, Meclis’te çoğunluğa sahip olma ihtimali var mı Cumhur İttifakı’nın?

Sanmıyorum.

Millet İttifakı’nda durum farklı.

YSK’dan Erdoğan’ın adaylığını engelleyecek bir karar çıkacağından benim kadar eminseler mesele yok; öyle bir durumda Millet İttifakı aday belirlemede ince eleyip sık dokumasa da olur. Ancak binde birlik bir ihtimalle bile olsa, Erdoğan’ın adaylığı YSK tarafından onaylandığı takdirde, Millet İttifakı’nın aday belirlemede yapacağı yanlış, seçim sonucunu onlar için olumsuz etkileyebilir.

Erdoğan’ın aday olduğu bir seçimde onun karşısına çıkaracakları adayın özellikleriyle rakibin bir başkası olması durumunda çıkarılabilecek adayın özellikleri farklı olmak zorunda.

Dikkat edildiyse, Cumhur İttifakı’nın ana gövdesini oluşturan AK Parti, süreç henüz başlamamışken, kendi liderinin ismini -anayasal engeli bulunmasına rağmen- kamuoyuna aday olarak benimsetme çabasına girişti. İktidar cephesinin diğer partileri de onlara destek çıktı.

Bir şey daha yaptı AK Parti: Seçimde başarıya ulaşmayı kolaylaştıracak alan temizliğini de başlattı; seçimde adaylarının karşısına çıkabilecek adayı kendileri belirleme gayretinde.

Meclis’te üçüncü en kalabalık gruba sahip partiyi muhalefetin ana gövdesinin yaklaşamayacağı bir yere yerleştirme ve kapatılma tehdidi altına düşürme o gayretin bir sonucu.

Kemal Kılıçdaroğlu dışında bir ismin aday olarak düşünülmesini engelleyici girişimler de yine iktidardan gelmekte.

Şimdi Millet İttifakı cephesinin cevabını araması gereken üç temel soru var:

‘6’lı masa’ Erdoğan’ın adaylığını engelleyebilir mi?

Erdoğan’ın aday olabildiği bir seçimde cumhurbaşkanı adayı olarak onu belirlemeleri halinde, CHP liderine cumhurbaşkanlığı seçimini kazandırabilirler mi?

Başka bir ismi belirlemeleri durumunda, belirleyecekleri kişinin HDP’nin karşısına aday çıkartmayacağı ve HDP seçmeninin fazla düşünmeden oy verebileceği biri olması gerektiğinin farkındalar mı?

Düşünmeleri gereken üç soru bu Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin liderlerinin…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri

Özel: "Bu sefer bu işi yarım bırakmayacağız, Atatürk’ün vasiyeti yerine getirilecek"
Özel: "Buraya partimizi iktidar yapmış olarak geleceğiz"
Jake Sullivan: Suudi Arabistan ve İsrail Ziyaretleri
"Atatürk’ün partisini iktidara taşıma sorumluluğumuz var"
İletişim Başkanlığı, mart ayında tarihinin rekorunu kırdı