Yeni seçilen cumhurbaşkanı bugün yemin ederek görevine başladı ve ilk iş olarak da akşamın ileri saatlerinde yeni bir cumhurbaşkanı yardımcısı ile yeni bakanları atadı.
Günler öncesinden ‘Türkiye yüzyılına uygun yönetim kabinesi’ olacağı duyurulduğu için herkes gibi ben de açıklanacak isimleri merakla bekledim.
Yeni cumhurbaşkanımız, bilindiği üzere, aslında daha önce iki kez seçilmiş, katıldığı üçüncü seçimi de kazanarak bundan sonraki beş yıl boyunca görevini sürdürecek olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan…
Kendisine yardımcı olarak atadığı Cevdet Yılmaz da, uzun yıllar Erdoğan hükümetlerinde bakan ve başbakan yardımcısı olarak sorumluluk taşımış, AK Parti’de de çeşitli görevlerde bulunmuş bir isim…
Açıklanan ‘yeni’ kabine listesinde bir önceki hükümetten iki bakan var: Sağlık bakanı Fahrettin Koca ile kültür ve turizm bakanı Mehmet Nuri Ersoy…
Bu arada, eski hükümetlerden isimlerine aşina olunan Osman Aşkın Bak, Mehmet Özhaseki ve Mehmet Şimşek de yeni kabinede bulunuyor…
Milli istihbarat teşkilatı (MİT) başkanı Hakan Fidan ile Genelkurmay başkanı Yaşar Güler de ‘yeni’ bakanlar arasında yer alıyorlar.
Lafı uzatmaya gerek yok: 18 isimden sekizi bildik kişiler…
‘Dışarıdan’ denilebilecek tek isim vaktiyle görev yaptığı MÜSİAD genel başkanlığından tanınan Ömer Bolat…
Etti dokuz…
Sanıyorum, yeni kabinede yer alan diğer dokuz isim de, AK Parti’nin devlette ve parti yönetiminde görev verdiği kişiler…
Hiç değilse atandıkları bakanlıklarda çalışanlar ve o bakanlıklarla işi olanlar tarafından tanınan kişiler onlar da…
[Bu yazının sonuna Anadolu Ajansı tarafından gazeteler için hazırlanmış fotoğraflı bir bakanlar kurulu tablosunu yerleştireceğim. Yazımın girişinde de kendilerini tanıtmak için Külliye’de düzenlenen toplantıda topluca çekilmiş bir fotoğraf bulunuyor. Eminim, bakınca çoğunu sizler de bir yerlerden tanıdığınızı fark edeceksiniz.]
Küçümsemek gibi bir niyetim yok; sadece ‘şaşırtıcılık’ iddiası ve ‘yeni’ sıfatı ile anılan bakanların aslında pek ‘yeni’ ve içinde yer aldıkları listenin de ‘şaşırtıcı’ olmadığını belirtmek istedim.
Zaten kendilerinden beklenen, başına getirildikleri bakanlıklarda yeni icatlarda bulunmak değil; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendilerine çizeceği sınırlar içerisinde, onun istedikleri icraatları yerine getirmeleri…
‘Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’ bunu gerektiriyor çünkü.
Sistemde bakanlar, adı bizde ‘cumhurbaşkanı’ olsa bile aslında ‘başkan’ diye anılmayı hak eden devletin en üst düzey yöneticisinin sekreterleri konumundalar.
[Başkanlık sisteminin en bilinen örneği olan ABD’de zaten ‘bakan’ yerine ‘sekreter’ sözcüğü kullanılıyor. Bizde de AK Parti’nin itibar ettiği yayın organları -gazeteler ve TV kanalları- Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ‘başkan’ diye söz ediyorlar.]
Herbiri, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından, atandıkları alanda ‘başarılı’ görüldükleri için seçilerek bakan yapıldı bu değerli zevat.
Türkiye her bakımdan kritik bir dönemeçte ve bu dönemde devlet yönetiminde her düzeyde görev üstlenmiş olanların omuzlarına bayağı ağır sorumluluklar düşüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da, yardımcısı Yılmaz’a da, tek tek bakanlara ve onların kendi yerlerine atayacakları üst düzey bürokratlara da…
Eski bakanlar -üçü dışında- yeni dönemde milletvekili oldular. AK Parti onlara da Meclis içi ve dışında önemli görevler verecektir mutlaka.
Bize düşen göreve getirilenlere başarı dilemektir.