Fehmi Koru yazdı: Üç fotoğraftan hareketle ülkemizin bu günü

''Böyle bir hisse kapılmam, her birinin tam merkezinde, fotoğrafların üçünde de yer almayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı görür gibi oluyorum da ondandır''

Bugünü daha iyi anlamaya yarayan üç fotoğraf var önümde. 

Biri, ‘Cumhur İttifakı’nın karşısında yer alan partilerden altısının liderlerini bir arada gösteren fotoğraf… CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde bir softa etrafında buluşan İYİ Parti lideri Meral Akşener, Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi lideri Ali Babacan, Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu ve Demokrat Parti lideri Gültekin Uysal var o fotoğrafta…

İkinci fotoğrafta, ‘Türkiye Ekonomi Modeli Yeni Adımlar ve Enflasyon Tedbirleri’ başlıklı  toplantıda konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati görülüyor. Bakan, ekonomisi çalkantılar içerisinde olan ülkemize kim bilir kaçıncı kez ‘yeni model’ tanıtımı yapıyor. Daha önce açıklanmış model içerisinde alınacak tedbirleri tanıtır gibi yapılsa da, toplantıda ele alınan konular aslında ‘yeni bir model’ arayışı…

Üçüncü fotoğrafta bizden kimse yok. NATO genel sekreteri ittifakın üyesi altı ülkenin -ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, Kanada- devlet veya hükümet başkanlarına ek olarak Avrupa Birliği Komisyonu ve Avrupa Konseyi başkanları ile görüntülü bir müzakere yürütmüş; o görüşmenin sosyal medya hesabından iletilmiş fotoğrafı bu. Konu Rusya’nın işgal ve istila etmesi beklenen Ukrayna.

Konuşan fotoğraflar bunlar…

Hiç değilse bana konuşuyorlar…

Onlara ayrı ayrı ve bilgisayar ekranıma indirerek üçüne topluca baktığımda ülkemizin şu anki fotoğrafını çekmiş olduğum hissine kapılıyorum. [Üç fotoğrafı bu yazının sonuna iliştirdim.]

Böyle bir hisse kapılmam, her birinin tam merkezinde, fotoğrafların üçünde de yer almayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı görür gibi oluyorum da ondandır.

Karşısında kendisini şimdilerde yenileme ve daha kalabalık hale getirme çabasına girişilmiş olan ‘Cumhur İttifakı’, esasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eseri. Hem kendisinin hem de ülkeyi geçirmeyi düşündüğü başkanlık sisteminin en çetin eleştirmeni olan MHP ve lideri Devlet Bahçeli’nin “Gelin sistem değişikliğini beraber gerçekleştirelim” teklifini kabul etmesiyle zaruret haline gelmişti ‘Cumhur İttifakı’

Cumhur İttifakı muhalefet partilerine de bir karşı ittifak –‘Millet İttifakı’– oluşturmaktan başka çare bırakmadı.

Muhalefet partileri liderlerinin sonunda aynı sofrada toplaşarak ortak bir cephede buluştuklarını ilan etmelerine kızan ve mesajlarıyla tepkilerini dışa vuran AK Parti taraftarı ve Reis sevdalısı insanların gözden kaçırdıkları gerçek şu: Millet İttifakı da, bu yönüyle, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eseridir.

Acaba ilk fotoğrafa baktığında Cumhurbaşkanı Erdoğan neler düşünmüştür?

Hazine ve Maliye Bakanı Nebati’nin dün açıkladığı tedbirler ile, ekonomide karşılaşılan ve zamlar sebebiyle vatandaşları sokağa döktüğü görülen sıkıntılar ortadan kaldırılmak isteniyor. Korona dönemi bütün dünyada ekonomik dengeleri bozdu, her ülkede sıkıntılara yol açtı. Ancak bizde sıkıntılar yalnızca koronanın tahribatıyla izah edilemeyecek çapta. Enflasyon tavana vurdu, işsizlik arttı, alınmak istenen tedbirler dikiş tutmuyor. Kaç ekonomi bakanı, kaç Merkez Bankası başkanı değişti ve görevden alınanlara TÜİK başkanı ile birlikte birkaç bürokrat da katıldı.

Sebep ne?

Ekonomiden anlayanlar, bizdeki sıkıntıların mahiyetini ve alınmak istenen tedbirlerin güdüklüğünü görerek siyaseti suçluyorlar.

“Siyaset” denildiğinde, içeride ve dışarıda hep iktidar, “İktidar” denildiğinde de Cumhurbaşkanı Erdoğan anlaşılıyor.

İşte zaten ben de ikinci fotoğrafa baktığında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ne düşündüğünü bu yüzden merak ediyorum.

Aynı merakı, Ukrayna hakkında birlikte neler yapılabileceğine dair ortak bir politika belirlemek amacıyla NATO genel sekreterinin görüştüğü sekiz önemli şahsiyeti Zoom kutuları içerisinde resmeden üçüncü fotoğrafla ilgili olarak da duyuyorum.              

Kısa süre önce tam da bu konuda devlet başkanıyla görüşüp ülkenin nabzını tutmak üzere Ukrayna’ya gitmişti Cumhurbaşkanı Erdoğan. Rusya devlet başkanı ile de sürekli telefonla görüştüğü biliniyor.

İlk elden bilgilere sahip olma bakımından NATO istişare grubunda bulunmayı esas Cumhurbaşkanı Erdoğan hak ediyor.

Fakat üçüncü fotoğrafa baktığımızda eksikliğini görüyoruz, istişare edilen grupta Cumhurbaşkanı Erdoğan bulunmuyor. 

Kolayı, davet sahibi olan NATO genel sekreterini suçlamaktır. Fotoğraftaki eksiklikte onun payı mutlaka vardır. Ancak NATO üyesi Türkiye’nin, son birkaç yıl içerisinde S-400 füze savunma sistemi ile tırmanan sorunlar yaşaması ve ABD Kongresi’nden bu yüzden yaptırımlara muhatap edilmesi de önemli. ABD başkanı, Kongre ile ters düşmemek için, bu konuda ağırlığını koymuş olmasın?

O fotoğrafa baktığımda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı görmem ve “Acaba aynı fotoğrafa kendisi baktığında ne hissediyordur?” diye düşünmem bu yüzden…

Türkiye NATO liderlerinin katıldığı o görüşmede ve Cumhurbaşkanı Erdoğan da o fotoğrafta bulunmalıydı.

Hazine’nin rezervlerinin eksiye düşmesine, ekonominin sarsıntılar geçirip vatandaşların zamlarla çaresizliğe sevk edilmesine izin verilmemeliydi.

Ülkemizi içte ve dışta devasa sorunlarla baş etmek zorunda bırakacak gelişmelerin yaşanmasına yol açan ‘Cumhurbaşkanı başkanlık sistemi’ne geçilmemeli, bunun yerine demokratik kurumların, denge ve denetleme mekanizmalarının, yargı bağımsızlığını sağlayacak kuvvetler ayrılığı ilkesinin pekiştirilmesiyle parlamenter sistemin güçlendirilmesi yoluna gidilmeliydi.

Bunlar yapılabilseydi ‘Cumhur İttifakı’na ihtiyaç kalmayacak, “Bir an önce seçim yapılsın ve iktidar değişsin” beklentisine ülkenin sürüklenmesi gerekmeyebilecekti.

İktidar değişecekse bile, bu, başka demokratik ülkelerde ve geçmişte bizde olduğu gibi, sükunet ve suhulet içerisinde gerçekleşebilecekti.

Dolayısıyla önümde duran üç fotoğrafın yerini muhtemelen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı üzmeyecek bambaşka fotoğraflar alacaktı.

Bir aralar tarihçiler “O olay öyle olmasaydı da olanın yerine farklı gelişmeler yaşansaydı dünya nasıl olurdu?” gibi sorulara cevap arayan kitaplar yazarlardı; ileride bugünleri o anlayışla kaleme alacak tarihçiye bir hazırlık olsun diye yazdım bu yazıyı.

Gerisi tarihe kalmış…

İşte o üç fotoğraf:

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.