Altınbaş Üniversitesi'nde düzenlenen "Felsefenin Hayatımızdaki Yankısı" söyleşisinde, Yapay Zeka ve Felsefe ilişkisi tartışıldı. Prof. Dr. Betül Çotuksöken, yapay zekânın etik boyutuyla ilgili en önemli sorunun "Nerede duracakları" olduğunu belirtti.
GOOGLE'IN YAPAY ZEKA GÖRÜNTÜ OLUŞTURUCU UYGULAMASI GEMINI IRKÇILIKLA SUÇLANDI
Google'ın yeni yapay zeka destekli görüntü oluşturma uygulaması Gemini, kullanıcıların beyazlara karşı ırkçılık iddialarıyla karşılaştı. Kullanıcılar, oluşturulan insan görsellerinin çoğunlukla beyaz olduğunu fark edince tepki gösterdi.
GOOGLE TEPKİLERE ÖZÜR DİLEDİ VE DÜZELTME SÜRECİNİ BAŞLATTI
Şirket, bu tepkilerin ardından yaptığı açıklamada, "Gemini'nin bazı tarihsel görüntü oluşturma tasvirlerinde yanlışlıklar sunduğunun farkındayız" diyerek özür diledi. Google, sorunları düzeltmek için çalıştıklarını ve insanların bu teknolojiyi kullanırken hedefi ıskaladıklarını ifade etti.
ETİK VE AHLAK, YAPAY ZEKA VE ROBOTLARIN GELECEĞİNDE ÖNE ÇIKACAK
Prof. Dr. Betül Çotuksöken, yapay zekanın ve robotların günlük hayatımızda daha fazla yer almasıyla birlikte, hukuk, etik ve ahlak boyutlarının sosyal bilimciler tarafından daha fazla tartışıldığını belirtiyor. Çotuksöken'e göre, gelecekte filozoflara duyulan ihtiyaç artacak ve yapay zekâ ve robot çağı, 2 bin 500 yıllık felsefe tarihinde önemli bir dönem olacak.
FELSEFE, VERİNİN KULLANIMI VE ETİK BOYUTU
Felsefenin, yapay zeka çağında veri kullanımının, saklanmasının ve bu verilerin nasıl kullanılacağının belirlenmesinde kilit bir rol oynayacağını ifade eden Çotuksöken, en önemli sorunun bu verilerin kim tarafından ve nerede kullanılacağı olduğunu vurguluyor. Gelecekte felsefenin, yapay zeka ve robot teknolojilerinin etik ve insan hakları boyutlarına ışık tutarak sorunları çözmede önemli bir rol üstleneceğine inanıyor.
ETİK DAVRANIŞ, ŞİRKETLERİN UZUN VADEDE AYAKTA KALMASINI SAĞLAR
Felsefenin iş etiği konusuna da değinen Çotuksöken, uzun vadede etik davranmayan şirketlerin ayakta kalamayacağını belirtiyor. İnsan haklarına saygı göstermeyen, değer vermeyen şirketlerin göçlere ve bağımsızlık kayıplarına neden olabileceğini ifade ediyor. Çotuksöken, etik değerlere sahip şirketlerin uzun vadeli başarı için önemli olduğunu vurguluyor.
FELSEFE TEMELLİ DÜŞÜNEN AİLELER, ÇOCUKLARINA DEĞER VERİR
Çotuksöken, felsefe temelli düşünen ailelerin çocuklarına karşı daha açık, hesap verebilir ve değer veren bir yaklaşım sergilediklerini belirtiyor. Bu yaklaşımın, çocukların düşünme becerilerini geliştirmelerine ve insan haklarına duyarlı bireyler olmalarına katkı sağladığını ifade ediyor.
OKULLARDA FELSEFE EĞİTİMİ ÖNEM TAŞIYOR
Okullardaki felsefe eğitimine de değinen Çotuksöken, bu eğitimin önemli olduğunu ancak yeterince önem verilmediğini belirtiyor. 2004'te yapılan çalışmalarda "Çocuklar İçin Felsefe" dersinin zorunlu olması yönünde önerilerde bulunduklarını ancak sadece seçmeli bir "Düşünme Eğitimi" dersinin konulduğunu belirtiyor. Çotuksöken, felsefe öğretmenlerinin niteliklerinin önemli olduğunu ve bu konuda daha fazla çaba harcanması gerektiğini ifade ediyor.
AİLELERE ÖNERİ: ÇOCUKLARA EDEBİYAT VE FELSEFE BAĞLANTILI KİTAPLAR OKUTUN
Ailelere seslenen Çotuksöken, çocuklara felsefe eğitimi vermek isteyen ailelerin uzman kişilerden destek almalarını öneriyor. Ayrıca edebiyat ile felsefe arasındaki bağlantıyı kuracak, çocukların hayal gücünü zenginleştirecek iyi yazılmış çocuk kitaplarını okutmalarını tavsiye ediyor.
Sonuç olarak, yapay zeka, robot teknolojileri ve felsefe arasındaki etkileşimin giderek arttığı bu dönemde, etik, ahlak ve insan hakları gibi konuların önem kazandığı bir gerçek. Gelecekte, bu alanlarda uzmanlaşmış filozoflara ve etik kurullara duyulan ihtiyaç, teknolojinin gelişimine paralel olarak artacak gibi görünüyor.