Baba-oğul Kızılhan’lar, mali sıkıntıyı aşmak için arayıştayken “tefecilerin tuzağına düştük” diyerek şikayetçi olmuştu. Sanıklardan Kamber Ocaklı’nın ilk duruşmadaki savunmasında “Tefeci değil değilim. 6 yıl önce pidecide çalıştım. Aylık gelirim ise 100 bin TL" ifadeleri dikkati çekti.
Halk TV'den Dinçer Gökçe'nin haberine göre, İstanbul 30. Asliye Mahkemesi'nde görülen 18 sanıklı davanın gerisinde, aynı zamanda dünyanın en büyük 250 müteahhitlik firmasından biri olan AE Arma-Elektropanç’ın bir dönem yaşadığı mali darboğaz yatıyor. Yurtiçi ve yurtdışı bir dizi büyük projede yer alan şirket, Dubai’deki bir projesinde ödemesini zamanında alamayınca nakit darboğazı yaşadı. Şirket yöneticileri nakit arayışına girdi. Şirketin kurucusu Kemal Kızılhan (67) ilk olarak, finansman temin edebileceklerini belirten Serkan Tunç (45) ile iflas eden Gold Bilgisayar’ın sahibi Önder Dinç (46) ile görüştü.
Acil paraya ihtiyacı olunca
Bu kişiler, 30-40 gün içinde 15 milyon dolarlık bir kaynak sağlayabileceklerini belirtti. Kızılhan ise 10-15 gün içinde 5 milyon dolara acil ihtiyacı olduğunu söyledi. Serkan Tunç ve Önder Dinç, tefecileri kastederek, alternatif finans kanalları ile çözebileceklerini söyledi. Kızılhan, zor durumda olduğu için yüzde 9 ‘komisyon’ karşılığı nakit para almayı kabul etti.
3,5 milyona karşılık 4 milyonluk çek
Kızılhan, 4 milyon lira tutarında 8 çekini, Süleyman Şahin’in (53) kontrolündeki Leon Bilişim’e keserek 3,5 milyon lira almayı kabul etti. Kızılhan, çekleri kesti Önder Dinç’e teslim etti. Ancak iddianameye göre söz verilen parayı zamanında alamadı. Bir süre sonra da Kızılhan, Tunç ve Dinç’e ulaşamaz oldu. Ancak, iddiaya göre bu kişilerin yönlendirmesi ile Mehmet Uğur Karadağ (44), Kızılhan’ı aradı. Karadağ, Kızılhan'a; Dinç’e verdiği çeklerin kendisine geldiğini söyledi. Peşi sıra, Hasan Akdeniz (52), Kamber Ocaklı (56), Mahmut Ak (50) devreye girdi. Bu kişiler, farklı zamanlarda Kızılhan ile görüşse de arka planda ortak hareket ettikleri soruşturmanın başlatılması ile ortaya çıktı.
Tefeci girdabına düştü
Kızılhan, milyonlarca liralık şirket çeklerini keserek bu kişilere verdi. Çeklerdeki tutarlara karşılık da belli kesintiler yapılarak bir miktar nakit para ödendi. Ancak, üzerinde anlaşılan tutarlar Kızılhanlar’a aktarılmadığı gibi bir süre sonra şirket çekleri paravan firmalar üzerinden icraya konuldu. Mali sıkıntıyı aşmak için yola çıkan AE Arma-Elektropanç’ın şirketleri daha büyük bir girdabın içine girdi.
18 kişi hakkında dava açıldı
Şirket yetkilileri şüpheliler hakkında suç duyurusunda bulundu. Ocak 2019’da şüphelilerden Mahmut Ak, Kamber Ocaklı, Serdar Çınar ve Mehmet Uğur Karadağ göz altına alındı. 3 yılı aşkın süren soruşturma sonrası 18 kişiye yönelik iddianame hazırlandı. Hazırlanan iddianameyi kabul eden mahkeme ilk duruşmayı geçen günlerde yaptı. Duruşmaya sanıkların bir bölümü katıldı.
‘Tefeci değil pideciydim’
İlk duruşmaya katılan sanıklar Önder Dinç, Hasan Akdeniz, Mahmut Ak, Anıl Akköse (40), Ayhan Salih Canikli (48) ve Aysun Korkmaz Çelebi (46), haklarındaki suçlamaları kabul etmedi. Sanıklardan Kamber Ocaklı (56) ise ifadesinde, tefecilik ile ilgisinin olmadığını savundu. Ocaklı 2016'de pide salonunda çalıştığını söyledi. İnşaat işi yaptığını söyleyen Ocaklı, savunmasında aylık gelirini ise 100 bin lira olarak açıkladı. Ocaklı'nın adı daha önce de Sarallar ve Şahinler'e yönelik iddianamede de ye almıştı.
Üçü için de zorla getirme kararı
Mahkeme, bir sonraki duruşma için önümüzdeki eylül sonuna gün verdi. Mahkeme, duruşmaya katılmayan müştekiler Burak Çağlan Kızılhan, baba Kemal Kızılhan ile AE Arma-Elektropanç’ın Yönetim Kurulu Üyesi Hasan İnce hakkında ise zorla getirme kararı verdi.
Savcıya rüşvet vermekle suçlanıyor
Öte yandan, Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim ve İcra Kurulu Üyesi Burak Çağlan Kızılhan ile şirket yöneticisi Hasan İnce, İstanbul’da devam eden davada şikâyetçi konumda yer alırken, Yargıtay Beşinci Ceza Dairesi’nde görülen ‘rüşvet’ davasında ise sanık konumda. Anılan davada, sanıklar arasında meslekten çıkarılan savcı Lütfü Kara ile eski savcı İsmet Bozkurt ve Murat Ayyıldız (51) da yer alıyor. Anılan davada, Kızılhan ve yöneticisi, kendilerine yönelik tefecilik yapmakla suçlanan kişilerin gözaltına alınması için eski savcı Kara’ya 60 bin dolar rüşvet vermekle suçlanıyor.