Seçilmiş bir hükümet bu anayasayla ne yapamaz ki, sivil politikanın kapsamını genişletecek yeni bir anayasa istesin?
Gerekirse AİHM'nin, Anayasa Mahkemesi'nin hoşlanmadığı kararlarına, hatta Anayasa'ya bile uymayabilir. Uyumsuzluk savunulabilse bile..
Halkın söylediklerine kulak vermeyen siyasi iktidar nerede?
Ordu mu, merkez bankaları mı, YÖK mü, üniversiteler mi, ticari kuruluşlar mı, hayır kurumları mı?
Görüyorsunuz, cumhurbaşkanının seçildiği futbol kulüplerine bile atanmış danışmanlar müdahale edebiliyor. Sivil hükümetin kapsamının genişletilmesi için yeni bir anayasanın gerekli olduğuna inananların başında Cumhurbaşkanı'nın Özel Kalem Müdürü Mehmet Uçum yok muydu?
Uçum da önceki gün sosyal medyada Fenerbahce Başkanı Ali Koç'u öne çıkarmıştı. Allah'ın bana verdikleriyle elimden gelenin en iyisini yapacağım.
Utanç sana.. Bu Fenerbahce tarihinde bir leke," diye eleştirdi ve Ali Koç döneminin bittiğini öne sürerek sözlerini sonuçlandırdı.
Fenerbahçe'nin yükselişi bir sonraki Genel Kurul ile başlar. Sivil siyasetin gücüyle desteklenen bu tür açıklamaları resmi bir sıfatla yaptığınızda verilen mesaj açıktır.
Nasıl anlaşıldığını biliyorsunuz, o halde öyle cümleler kurun ki, sizin F.Bahçe'deki seçimlere karşı veya taraftar olduğunuz belli olsun.
Üstelik atanmışların seçilmişler üzerindeki paternalizmine son veren AK Parti rejiminde de bu yaşanıyor.
Atanmış danışmanlar kimin seçilmiş görevde kalıp kimin ayrılacağına alenen müdahale edebilir.
Hiçbir çekincesi veya çekincesi yok.
Sivil siyasetin etki alanını genişletecek kadar yerleşmediği yerler var mı?
Aynı zamanda Fenerbahce seçimlerine müdahale edebilmektedir ve futbol takımları ve kulüpleri seçme yetkisine sahiptir.
Peki bu sınırlar nereye kadar uzanacak?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 27 Mayıs darbe girişiminin yıl dönümünde Türkiye'nin Yüzyılın Anayasası: "Sivil Anayasa, Güçlü Türkiye'' konulu sempozyumda konuştu.
Demek ki güçlü bir Türkiye için sivil bir anayasa şarttır. Dolayısıyla güçlü bir Türkiye ortaya çıkmadan Türk yüzyılının sivil bir anayasayla başlayabilmesi büyük bir başarıdır.
Cumhurbaşkanı, Danıştay'ın kuruluş yıldönümünde şunları söyledi: "Yeni Anayasa, sivil politikanın kapsamını genişleterek ekonomiden sosyal hayata kadar ülkemizin sorunlarının çözümünü daha da hızlandıracaktır.'' 2018 yılında başkanlık sistemine geçişin üzerinden 6 yıl geçti.
Türkiye'nin ihtiyaçları kararlı ve hızlı karar almayı gerektiriyordu.
Ancak bu yeterli değildi. Futbol kulüpleri üzerinde hakimiyet ve nüfuzu anayasal olarak nasıl güvence altına alabiliriz?
Futbol kulüplerini etkilemek için yeni bir anayasaya ihtiyacımız yok, sivil bir anayasaya da ihtiyacımız yok.
Peki hangi ihtiyaçlar yeni bir anayasayı gerekli kıldı?
Planlı tarıma geçeceğimizi söylediğimizde Ekonomik Koordinasyon Kurulu önceki gün toplanmıştı. İki lider ayrıca öncelikli reformlarından biri olarak tarımsal üretim planlamasını da tartıştı.
Ancak 2014 yılında bu amaçla bir komite kuruldu. Her üç ayda bir Ekonomik Koordinasyon Komitesine rapor verecekti.
Cumhurbaşkanı ayrıca Dünya Çiftler Günü münasebetiyle tarımda planlı üretime geçileceği sözünü verdi.
Eğer kabul edilseydi, asırlardır süren planlama varken nasıl unutulabilirdi?
Tarımda planlı üretime geçtik mi, geçeceğiz mi? 10 yılda ne bekleniyor?
Keşke biri bize söyleseydi, biz de bilirdik.