Saray davetlerine katılması ve AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yakınlaşmasıyla baroların tepkisine neden olan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu kendisindeki değişimin nedenini açıkladı. TBB Başkanı, "Üslup değiştirmemi ne sağladı? Sayın Adalet Bakanı, Yargı Reformu'nu gel birlikte yazacağız dedi. El uzattı. Yargı Reformu'nu birlikte yazacağız" dedi.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, başkanlığını Nedim Abi'nin yaptığı Suriçi Platformu'nun İstanbul'daki etkinliğinde konuştu.
Saray'daki Adli Yıl Açılış törenine gitmesinin ardından iktidara yakın olmakla eleştirilen Feyzioğlu, konuşmasında "Adalet Bakanı el uzattı, gel yargı reformunu birlikte yazalım dedi ve benim üslubum değişti" ifadelerini kullandı.
SÖZLERİNE HADİSLE BAŞLADI
Topkapı Akgün Hotel'deki etkinlikte eski AK Parti Milletvekili Metin Külünk'ün ağabeyi Nejdet Külünk'ün ardından konuşan Feyzioğlu, sözlerine "Bir topluluğun efendisi ona hizmet edendir" hadisi şerifiyle başladı. "Bu cumhuriyete, 82 milyona kim hizmet ediyorsa onun efendisi odur" diyen Feyzioğlu, Türkiye'nin ekonomi, terör, Suriye ve PKK koridoru ile Doğu Akdeniz ve
Tüm sorunların çözümünün adeletle hukukun üstünlüğünü sağlamaktan geçtiğini, adalete sığınanların güven duymasıyla, liyakatle, eğitimle mümkün olduğunu ifade eden TBB Başkanı, "Vatanseverlik sözle olmaz, görevini en iyi şekilde yapmakla olur. Vatandaşa küçüklük hissi veriyorsanız vatansever olamazsınız. Görevinizi yaparken bunu vatandaşa hissettirmeniz lazım" dedi.
'TÜRKİYE'NİN DAMA İHTİYACI VAR'
Türkiye ile ABD arasında krize neden olan Rus yapımı S-400 hava savunma sistemlerinin alınmasına değinen TBB Başkanı, "Türkiye'nin hava sahasında dama ihtiyacı var. Kasıtlı bir şekilde bizi uzun süre hava savunma sanayisinden muaf tuttular. Türkiye S-400, Patriot ve Avrupa'dan hava savunma sistemleri almalı ve bunları bizler de yapmalıyız" dedi.
SURİYE'DEKİ GELİŞMELER
Suriye'deki gelişmeler hakkında da değerlendirmelerde bulunan Feyzioğlu, operasyon düzenlenen Kuzey Suriye'deki bölgelerin Cenevre'de yazılan Suriye anayasasında özerk bölge olarak tanımlanması halinde Türkiye'nin kendi eliyle PKK'ya devlet kurdurtmuş olacağını söyledi. Kıbrıs olarak sıraladı.
'EL UZATTI, YARGI REFORMUNU BİRLİKTE YAPACAĞIZ'
Ben üslup değiştirdim." diyen TBB Başkanı, "Kavga etmiyorum. Üslup değiştirmemi ne sağladı? Sayın Adalet Bakanı, Yargı Reformu'nu gel birlikte yazacağız dedi. El uzattı. Yargı Reformu'nu birlikte yazacağız demeseydi, o zaman şu da yanlış bu da yanlış demeye devam edecektik. Şimdi doğrunun altında imzam var, yanlış varsa da sorumluluğum var. Bu aslında Türkiye İttifakı'nın Yargı Reformu çerçevesinde tezahür etmiş halidir. Sayın Cumhurbaşkanı 'Türkiye İttifakı' dedi. Bunu herkes AK Partili olsun diye söylemedi. Öyle söyleseydi zaten Türkiye İttifakı olmazdı. Ama potansiyelimizin yüzde 100'ünü kullanalım anlamında söyledi." ifadelerini kullandı.
'NİYE KAVGA EDEYİM?'
Türkiye'nin çok ciddi tehditlere muhatap olduğunu söyleyen Feyzioğlu, "Türkiye'nin bunu kırması lazım. Cumhurbaşkanı, 'Bir milli duruş sergilememiz lazım' dedi. Ben hep milli duruş sergiledim. Fakat birbirimizi anlamıyorduk. Şimdi yanyana geldik konuşuyoruz. Şimdi ben niye kavga edeyim." ifadelerini kullandı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'I ARADIĞINDA ULAŞABİLİYORMUŞ
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı aradığında ulaşabildiğini, Adalet Bakanı'yla, Meclis Başkanı'yla görüşebildiğini, yanlışa yanlış deme imkanı olduğunu söyleyen TBB Başkanı, şöyle konuştu:
Sayın Cumhurbaşkanı'na telefon ettiğimde ulaşabiliyorsam, şu konuda bir gelişme var, gel görüşelim dediğinde gidiyorsam, Sayın Adalet Bakanı'na bir kaç dakika içinde ulaşma imkanım varsa, Meclis Başkanı'nın kapısı açıksa, devletin valileriyle görüşebiliyorsam, başsavcılarla her sorunumuzu çözebiliyorsak kavga etmek için sebep ne? Demek ki, yukarıdan söylenen Türkiye İttifakı cümlesi gerekli her yere ulaştı. Kamu bunu aldı, sivil topluma da ulaşması lazım. Kamu, ayrımcılık yapmayı bırak, milliyim diyen herkesle istişare et mesajını aldı. Bu güzel bir şey. Ama yanlış yapıldığında da söyleme imkanım var. Bunu tweet atmama gerek yok, doğrudan söyleme imkanım var.