Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu'na yönelik tepkiler devam ederken, bugün de 3 avukat TBB Eğitim Merkezi Yürütme Kurulu üyeliğinden istifa etti. 15 üyeden oluşan kurulda toplam istifa sayısı 10 oldu.
Avukatların istifa dilekçesi sosyal medyada paylaşıldı. Dilekçede "Baro Başkanlan 27 saat fiilen göz altına alınmış ve hürriyetleri tahdit edilmişken, başkente girmelerine izin verilmezken, en temel demokratik haklarını kullanamazlarken, bunu yapanlarla görüşülmesini çözüm yolu budur denilmesini kabullenmemiz asla mümkün değildir" denilirken, TBB'nin tavrı "yaşananların vahameti ortadayken, gözümüz, kulağımız Ankara'da, barikatlardayken, başkanlardan bir haber beklerken tüm avukatların cep telefonlarına hiçbir şey yokmuş gibi TBB adına, Eğitim Merkezimizin uzaktan eğitimlerine ilişkin duyurusu SMS olarak gönderilmiştir. Böylesi önemli bir süreçte Türkiye Barolar Birliği'nin ve organlarının tüm enerjisini Baro Başkanlarımızın verdiği mücadeleye harcaması gerekirken eğitimlere devam edilmesi ve avukatlara SMS gönderilmesi de kabul edilebilecek bir şey değildir" sözleriyle eleştirildi.
Avukat Kemal Aytaç da, "TBB tel tel dökülüyor… Feyzioğlu istenmiyorsun artık… Baro Başkanları, Merkezler, Komisyonlar, Avukatlar seni kimse istemiyor… Neyi bekliyorsun? İstifa et en hayırlısı budur…" paylaşımı yaptı.
Avukat Gökhan Bozkurt, Twitter hesabından "'Birlik Başkanının sosyal medyada paylaşım yapmak yerine, barikatın hukuk tarafına geçmesi, başkanlarla omuz omuza mücadele vermesi gerekirdi' diyerek, TBB Eğitim Merkezi üyesi değerli üstatların sunduğu istifa dilekçesi bu. Biz üzüldük, sen utandın mı Feyzioğlu?" diye yazdı.
"Kabul edilebilecek bir şey değildir"
Avukatların TBB Eğitim Merkezi Yürütme Kurulu üyeliğinden istifa için verdikleri dilekçede şu ifadeler yer aldı:
"Bizler meslek hayatımız boyunca ettiğimiz yeminin gereği olarak hukuka, adalete sadık kaldık. Aldığımız tüm idari görevlerin üzerinde bizler öncelikle, tartışmasız ve ödünsüz birer avukatız. Başta Türkiye Barolar Birliği yöneticileri olmak üzere, tüm avukatlardan da, bu yerine sadık kalmasını ‘hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına' uygun davranmasını beklemekteyiz.
"Eğitim Merkezi üyeleri olarak öncelikle avukat olmamızdan dolayı devamla bugüne kadar hiçbir beklenti içinde olmadan, mesleğin ve meslektaşların gelişimi için verdiğimiz emeğin ve çabanın karşılığı olarak bir cümle söz hakkımız olduğunu düşünerek:
"Gittiğiniz yoldan dönünüz, hukukla, adaletle, baro başkanları ile kol kola ve birliği bozmadan, birliğin gücü ile yürüyünüz, işte o zaman yemininize ve mesleğe yapacağınız katkılar sizlerle, bizlerle birlikte anılmaya devam edecektir. Aksi halde tarihe düşülecek not i onurla yaşamayı tercih etmiş bizler bu sayfalara isimlerimizi yazdırmaktansa, birlikte mücadeleyi tercih eden isimsizlerin arasında olmayı şeref sayarız."
"Avukatlık mücadele ve hak kazanma mesleğidir. Baro Başkanlan 27 saat fiilen göz altına alınmış ve hürriyetleri tahdit edilmişken, başkente girmelerine izin verilmezken, en temel demokratik haklarını kullanamazlarken, bunu yapanlarla görüşülmesini çözüm yolu budur denilmesini kabullenmemiz asla mümkün değildir. Birlik Başkanının sosyal medyada paylaşım yapmak yerine, barikatın hukuk tarafına ne pahasına olursa olsun, tüm YK. üyeleriyle birlikte derhal geçmesi, başkanlarla omuz omuza mücadele verilmesi gerekirdi.
"Kaldı ki, yaşananların vahameti ortadayken, gözümüz, kulağımız Ankara'da, barikatlardayken, başkanlardan bir haber beklerken tüm avukatların cep telefonlarına hiçbir şey yokmuş gibi TBB adına, Eğitim Merkezimizin uzaktan eğitimlerine ilişkin duyurusu SMS olarak gönderilmiştir. Böylesi önemli bir süreçte Türkiye Barolar Birliği'nin ve organlarının tüm enerjisini Baro Başkanlarımızın verdiği mücadeleye harcaması gerekirken eğitimlere devam edilmesi ve avukatlara SMS gönderilmesi de kabul edilebilecek bir şey değildir.
"Eğitim Merkezi üyeleri olarak, keyifle, özveriyle, hiçbir karşılık beklemeden sadece mesleğe ve meslektaşlarımıza faydalı olmak adına görev yaptığımız Egitim Merkezi YK. üyeliğimizi sürdürmemizin doğru olmadığı sonucuna vararak, TBB Eğitim Merkezi üyeliklerinden ayrılmaya karar verdik. Bu kararının bir başka gerekçesi de, Türkiye Barolar Birligi'nin de kararlarını yeniden gözden geçirmesini sağlamak ve adında olduğu gibi birliğin hiçbir şarta bağlı olmadan yeniden oluşmasına vesile olabilmek ümididir."