HalkTV yazarı Fikret Bila, Yargıtay'ın Osman Kavala, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater’e verilen cezaları onayladığını belirterek, "Milletvekili seçilen Can Atalay’ın Meclis’e gelmesinin önünü tıkadı. Bu kararın yalnız zamanlaması bile siyasi bir karar olduğunu gösteriyor. Atalay’ın bir milletvekili olarak Meclis’e gelmesi gerektiğine ilişkin toplumsal ve siyasal baskının yükseldiği bir dönemde Yargıtay alt mahkemenin kararını onaylayarak bu yolu kapattı.
Bu karar daha önce de örneklerini gördüğümüz gibi iktidarın beklentisine uygun, siyasal bir karardır. Hukukçu bilim insanlarının gerekçeleriyle ortaya koydukları gibi hukuki bir karar değildir" diye yazdı.
Yargının siyasallaştığını savunan Bila, "Yüksek yargıya da atamalar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafınca yapıldı, yapılıyor. Bu atamalarda liyakatten çok iktidara sadakatin esas alındığı da bilinen bir gerçek. Böylece yargıda oluşan yapının en önemli özelliği iktidara bağlı ve bağımlı hale gelmesi. Bu ilişki en açık biçimde siyasal nitelikle davalarda ortaya çıkıyor.
Hukuki olmaktan çok siyasi amaçla yapılan yargılamalarda siyasi otorite nasıl bir ceza verilmesini istiyorsa yargı o kararı veriyor. Kimin cezaevinde kalacağına, kimin çıkacağına siyasi otorite karar veriyor. Gezi davasında da öyle oldu" diye ifade etti.