Fransa, Yeni Kaledonya'da yerleşik Fransızları seçmen kabul ederek yerel halkı azınlık durumuna düşürecek anayasal bir reformu onayladı. Ancak adadaki yerli Kanaklar arasında büyük tepkilere yol açtı. Reform, adadaki siyasi dengeyi değiştirebilir ve artan gerginliklere neden oluyor.
Fransa, son günlerde Hint-Pasifik'teki Yeni Kaledonya adasındaki Fransız kolonisi üzerinde önemli bir anayasal reform girişimine onay verdi. Bu reform, yerleşik Fransızları seçmen kabul ederek yerel halkı azınlık durumuna düşürecek şekilde tasarlandı.
Yeni Kaledonya'nın yerli halkı olan Kanaklar, bu anayasal reform girişimini 1998'de imzalanan ve adanın bağımsızlık süreci için kritik olan Noumea Anlaşması'na aykırı buluyorlar. Fransız hükümeti ise bu reformla adada en az on yıl yaşayan Fransızların yerel seçimlerde oy kullanma hakkını genişletmeyi amaçlıyor. Bu da yaklaşık olarak 25 bin ek kişinin adada seçmen olmasını sağlayacak.
Bu değişiklikler, Paris'ten 17 bin kilometre uzaklıkta olan Yeni Kaledonya'da, bağımsızlık yanlılarının 13 Mayıs'ta başlayan protestolarına neden oldu. Fransız hükümeti, adanın çeşitli bölgelerinde protestoları bastırmak için polis ve jandarmaları gönderdi. Ayrıca, 15 Mayıs'ta TikTok gibi sosyal medya platformlarını yasakladı ve adada 12 günlük olağanüstü hal ilan etti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 23 Mayıs'taki ziyaretinde tartışmalı anayasal reformu geri çekmeyi reddetti. Resmi rakamlara göre, adada 7 kişi öldü ve 370'ten fazla kişi gözaltına alındı.
Genç Kanaklar Hareketi Başkanı Daniel Wea, Kanakların Fransız sömürgeci politikasına karşı çıktığını ve anayasal reformun geri çekilmesini talep ettiklerini ifade etti. Wea, toplumsal barışın sağlanması ve diyaloğun gerçekleşebilmesi için reformun geri çekilmesinin önemli olduğunu vurguladı ve Fransa'nın adanın yerli halkı olan Kanakları dinlemediğini belirtti.