Japonya Başbakanı Fumiyo Kişida, önümüzdeki ay Liberal Demokrat Parti’nin (LDP) genel başkanlığı için aday olmayacağını açıkladı. Bu karar, Japonya'nın yeni bir liderle tanışacağı bir dönemi başlatırken, Kişida’nın halk desteğinin azalması ve partideki skandallar nedeniyle geldiği belirtiliyor.
Japonya Başbakanı Fumiyo Kişida, önümüzdeki ay iktidardaki Liberal Demokrat Parti'nin (LDP) genel başkanlığı için aday olmayacağını açıkladı. Bu karar, dünyanın en büyük dördüncü ekonomisi olan Japonya'nın yeni bir liderle tanışacağı anlamına geliyor.
Anketler, Kişida'nın halk desteğinin azaldığını gösterirken, isminin karıştığı bir bağış skandalı da uzun süredir tartışmalara yol açıyordu. Kişida, eylül ayında LDP liderliğini bırakacağını duyurarak, "partinin müzakere süreçlerini canlandırmak için açık bir yarışa ihtiyacı olduğunu" belirtti.
Kişida'nın üç yıllık başbakanlığı, çeşitli skandallar, artan yaşam maliyetleri ve rekor seviyedeki savunma harcamaları ile anıldı. 67 yaşındaki Kişida, başbakanlık ofisinde düzenlediği basın toplantısında, "LDP'nin halka değişim gösterdiğini ve yeni bir LDP olduğunu kanıtlaması elzemdir" dedi.
Kişida, "Bu nedenle saydam ve serbest seçimler ile güçlü müzakerelere ihtiyaç var. LDP'nin değiştiğini göstermek için en belirgin adım benim görevden çekilmem" ifadelerini kullandı.
Kişida'nın bu kararı, parti genel başkanlığı için yeni bir yarışın başlamasına yol açacak. Kazanan kişinin, LDP'nin kontrolündeki parlamento tarafından başbakan olarak atanması bekleniyor.
LDP'nin potansiyel yeni liderleri arasında merkezci eski Savunma Bakanı Şigeru Işiba ve eski Dışişleri Bakanı Taro Kono'nun isimleri geçiyor. Ayrıca, LDP liderliği yarışında kadın adayların da olabileceği konuşulmakta. Bu durumda, Japonya'nın ilk kadın başbakanı olması mümkün. Mevcut Dışişleri Bakanı Yoko Kamikawa'nın adı da adaylık tartışmalarında öne çıkıyor.
Geçen aralık ayında, LDP'nin en güçlü fraksiyonuna mensup dört bakan, bir bağış toplama skandalı nedeniyle istifa etmişti. Bu kriz, halkın partiye olan güvenini sarsarak, geçen yıl kabineye olan güven oranının yüzde 25 iken bu yıl yüzde 20 seviyesine düşmesine neden oldu.