Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) talimatıyla 3 Temmuz 2011'de futbolda şike yapıldığı iddiasıyla aralarında eski Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile futbol camiasından birçok ünlü ismin gözaltına alınmasıyla başlayan süreç, 12'nci yılında 88 sanığın yargılandığı "kumpas" davasıyla sürüyor.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in Türk futbol camiasını dizayn etmek için verdiği talimatla dönemin İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü polislerince 3 Temmuz 2011'de başlayan "şike" operasyonlarının üzerinden 12 yıl geçti.
Söz konusu soruşturma kapsamında gözaltına alınarak haklarında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılan eski Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, eski yönetici İlhan Ekşioğlu, Abdullah Başak ve Ahmet Çelebi'nin de aralarında bulunduğu birçok sanık, "şike ve teşvik primi" suçlarından yargılandıkları davada 6 Kasım 2020'de beraat etti.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin beraat kararlarını onamasıyla birlikte "futbolda şike" davası süreci sona erdi.
"Futbolda şike kumpası" soruşturmasında 2016'da 108 sanık hakkında dava açıldı
Dava sürecinin devam ettiği 2 Aralık 2016'da ise "futbolda şike" soruşturmasında kumpas kurulduğu iddiasıyla aralarında FETÖ'nün elebaşı Fetullah Gülen'in de bulunduğu 108 sanık hakkında dava açıldı.
Hazırlanan iddianamede, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in "Futbol camiasına girelim. Futbol geniş kitleleri etkiliyor." talimatı sonrası dosyanın sanıklarından İhsan Kalkavan'ın harekete geçtiği kaydedildi.
"Futbol'da şike" soruşturması başlatılmadan önce Zaman gazetesinde toplantı yapıldığı belirtilen iddianamede, toplantıya sanıklar Suat Yıldırım, Şerif Ali Tekalan, Ekrem Dumanlı, Hidayet Karaca ve İlhan İşbilen'in katıldığı anlatıldı.
Sanıkların, toplantının ardından Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ı "Ergenekoncu" olarak gördükleri ve "askeri ihalelerde yolsuzluk" yaptığı iddiasıyla "Futbolda şike" soruşturmasında adını geçirdikleri belirtilen iddianamede, bu olayın başlangıcının ise sanıklardan Ekrem Dumanlı'nın, Aziz Yıldırım'a muhalifliği ile bilinen Cihan Oskay'ı İstanbul'a çağırmasına, İstanbul'a gelen Oskay'a Zaman gazetesinde köşe yazarlığı yapma ve Aziz Yıldırım aleyhine yazılar yazmasını talep etmesine dayandığı anlatıldı.
Cihan Oskay'ın söz konusu talepleri kabul etmediğine vurgu yapılan iddianamede, Oskay'ın uçuş bilgileri ve HTS kayıtlarına yer verildi.
Talimat üzerine Zaman gazetesinde yapılan toplantının ardından FETÖ'nün emniyetteki yapılanmasının harekete geçtiği ifade edilen iddianamede, "Giresunspor Kulübü'nde bazı usulsüzlükler yapıldığına dair dosyanın" şüphelilerinden olan eski polis Lokman Yanık'ın bunu tutanak altına alıp İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğüne götürdüğü ancak Asayiş Şube Müdürünün bunu kabul etmediği anlatıldı.
Yanık'ın bunun üzerine söz konusu tutanağı İstanbul Organize Şube Müdürlüğüne götürdüğü, bu tutanağın burada raporlaştırılarak dönemin özel yetkili savcısı FETÖ firarisi Zekeriya Öz'e sunulduğu kaydedilen iddianamede, Öz'ün de soruşturma talimatı vererek, birçok kişinin usulsüz olarak dinlenildiği belirtildi.
FETÖ'nün "Futbolda şike" soruşturması ile başka amaçlarının bulunduğu anlatılan iddianamede, söz konusu soruşturmayı o dönem başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptırdığı algısını kullanarak kitleleri etkilemeye çalışan FETÖ'nün "şike soruşturmasıyla" kulüpleri ele geçirip örgüte maddi kazanç elde ettikleri vurgulandı.
"Futbolda şike kumpası" davasının ilk duruşması 2017'de yapıldı
Sanık sayısının çok olması nedeniyle Marmara Cezaevi karşısındaki salonlarda görülen "Futbolda şike kumpası" davasının ilk duruşması, 20 Şubat 2017'de başladı.
Davaya bakan İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, 3 Temmuz 2020'deki duruşmada, firari 16 sanıkla haklarında yalnızca "silahlı terör örgütü üyeliği" suçlaması bulunan bazı sanıkların dosyasını ayırınca sanık sayısı 88'e düştü.
Dosyası ayrılan 5 sanık yönünden görülen davanın 30 Aralık 2020'deki duruşmasında karar açıklanmıştı.
Sadece "Terör örgütüne üye olmak" suçundan yargılandığı gerekçesiyle dosyaları ayrılan sanıklardan Nazif Aktaş 30 Aralık 2020'deki duruşmada, "Silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçundan 3 yıl 9 ay, Orhan Erdemli ise aynı suçtan 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme Erdemli hakkında verilen hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verdi.
Sanıklara binlerce yıl hapis cezası verildi
Diğer sanıklar yönünden devam eden davada karar 4 Haziran 2021'de karar açıklandı.
Kapatılan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca 76 kez "haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçundan 1 yıl 6'şar ay, 166 kez "resmi belgede sahtecilik" suçundan 6'şar yıl ve 91 kez "iftira" suçundan da 2'şer yıl olmak üzere toplam 1292 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Eski polis memuru Lokman Yanık, "silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçundan 5 yıl, 91 kez "iftira" suçundan 1 yıl 8'er ay ve "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 5 yıl olmak üzere toplam 161 yıl 8 ay hapisle cezalandırıldı.
Dönemin İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç ise 70 kez "haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçundan 5 yıl 7 ay 15'er gün, yine 4 kez "haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçundan 4 yıl 6'şar ay, 134 kez "resmi belgede sahtecilik" suçundan 9 yıl 4 ay 15'er gün, yine 13 kez "resmi belgede sahtecilik" suçundan 7 yıl 6'şar ay, 17 kez "iftira" suçundan 2'şer yıl, yine 69 kez "iftira" suçundan da 2 yıl 6'şar ay olmak üzere, müşteki ve mağdurlara karşı tüm bu suçlardan 1971 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Dönemin İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Ahmet Kalender'e 76 kez "haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçundan 5'er yıl, 155 kez "resmi belgede sahtecilik" suçundan 7 yıl 6'şar ay, 80 kez "iftira" suçundan 2 yıl 6'şar ay ve yine 12 kez "iftira" suçundan da 2'şer yıl olmak üzere toplam 1766 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Benzer suçlardan sanıklardan Muhammed Kaya, 1381 yıl 6 ay ve Ramazan Haktan Helvacı da 1005 yıl 3 ay hapisle cezalandırıldı.
Sanıklardan Furkan Durmaz'ın "silahlı terör örgütü üyeliği" ve diğer suçlardan 304 yıl hapisle cezalandırılmasına karar veren mahkeme, diğer sanıkların 26'sının benzer suçlardan 5 yıl ila 675 yıl arasında değişen sürelerde hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti.
Mahkeme, sanıklardan 15'ine ise "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan çeşitli sürelerde hapis cezası verdi.
Sanıklardan İlhan İşbilen ve gazeteci Ekrem Açıkel'in tüm suçlardan beraatine hükmeden mahkeme heyeti, 9 sanıkla ilgili "herhangi bir karar veya ceza verilmesine yer olmadığına", 29 sanıkla ilgili ise "beraat ve karar veya ceza verilmesine yer olmadığına" yönelik hükümler kurdu.
Dosyayı inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, bazı eksiklikler olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararını usulden bozdu.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, yeniden görülen davanın 17 Mart 2023'teki ilk duruşmasında, istinafın bozma kararına uyulmasına hükmetti.
Savunmaların alınmasıyla yargılamanın sürdüğü davanın bir sonraki duruşması 21 Eylül'de yapılacak.
Avukat Cemalettin Mutlu örgüt evinde yakalandı
Öte yandan "futbolda şike kumpası" davasının firari sanığı avukat Cemalettin Mutlu, kardeşi Veli Mutlu ile birlikte 18 Eylül 2021'de Eyüpsultan'da terör örgütüne ait bir eve düzenlenen operasyonda yakalandı.
FETÖ mensuplarınca gerçekleştirilen "Askeri Casusluk, Fuhuş ve Şantaj, Poyrazköy, Amirallere Suikast" gibi kumpas soruşturmalarında yer alan Mutlu Ekizoğlu, Nazmi Ardıç, Tufan Ergüder, Yurt Atayün ve Ömer Köse'nin de aralarında bulunduğu birçok emniyet mensubunun bir dönem avukatlığını yapan Mutlu, aynı gün çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Aziz Yıldırım'ın tutuklandığı "futbolda şike" soruşturması kapsamında gözaltına alınan Şekip Mosturoğlu ve Ahmet Çelebi ve bazı kişileri cezaevinde ziyaret ederek tahliye edileceklerini vaat ederek Aziz Yıldırım aleyhine ifade vermeye zorladığı belirtilen Mutlu hakkında, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.
Söz konusu iddianame kapsamında İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın 7 Haziran 2023'teki duruşmasında adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verilen Mutlu'nun yargılanması sürüyor.