İsrail, 2006'dan bu yana Gazze Şeridi'ne uyguladığı ablukanın yanı sıra 7 Ekim 2023'ten beri devam eden yıkıcı saldırılarını sürdürüyor. Bölgesel ve uluslararası tepkilere rağmen İsrail'in Gazze'ye yönelik havadan, karadan ve denizden gerçekleştirdiği yoğun bombardıman sonucu, 2,3 milyonluk nüfusa sahip bölgede imkanlar oldukça sınırlı. Bu saldırılar, hastanelerin ve tıp merkezlerinin çoğunun hizmet dışı kalmasına yol açıyor.
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki bölgelere insani yardımların girişine izin vermemesi sonucunda, bombardımanlardan sağ kurtulan siviller açlık ve çeşitli hastalıklar nedeniyle yaşamlarını yitiriyor. Tel Aviv yönetimi, bölgede meydana gelen kapsamlı yıkıma son verilmesi ve uzun süredir engellenen insani yardımların Gazze'ye girişine izin verilmesi çağrılarına dünya genelinden gelen taleplere kulak asmayı reddediyor.
"DOĞUM YAPAN ANNE VE BEBEKLER İÇİN ACİL GIDAYA İHTİYAÇ VAR"
Uluslararası Hilu Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Servet el-Hilu, hastanelerin işlevsiz hale gelmesi nedeniyle sağlık sisteminin iflas ettiğini ifade etti, "Hastane, savaşın başından bu yana normal doğum ve sezaryen olmak üzere çok sayıda hastayı kabul etti. Bu süre zarfında yetersiz beslenmeye bağlı olarak çok sayıda anneyi tedavi altına aldık," sözlerini söyledi.
Hastanede günlük ortalama 70 hastaya baktıklarının söyleyen Hilu, "Doğum yapan tüm kadınların tetkiklerinde anemi hastalığı ve enfeksiyonlar tespit ediliyor, daha önce böyle bir şey görmemiştik," diye konuştu. Hilu, kısıtlı olanaklar ve zorluklarla mücadele ederek hizmet verdiklerini belirterek sözlerine devam etti:
"Hastane elektriği için yakıt bulmakta zorlanıyoruz. Tıbbi ve gıda malzemeleri de olmadığı için bölgede açlık ve susuzluk krizi var. Yeni doğum yapan anne ve bebekler ile sağlık çalışanları için acil gıda malzemelerine ihtiyaç var. İsrail ordusunun bölgeye karadan girdiği 27 Ekim 2023'ten beri bize herhangi bir yardım ulaşmadı. Bizler gerçek açlığı yaşıyoruz. Buradaki tüm anneler, yetersiz beslenmeye bağlı olarak bebeklerini emziremiyor ve bizim yeterli bebek maması temin edecek imkanımız yok."
"YETERSİZ BESLENMEDEN DOLAYI BEBEĞİMİ EMZİREMİYORUM"
Hilu Hastanesi'ne sığınan Filistinli Nehil Ebu Seman, "Bebeğim, Hilu Hastanesi'nde çok zor koşullarda dünyaya geldi. Elimde ona giydirebileceğim bir kıyafet yok, süt yok, yiyecek ve içeceğimiz de yok," sözlerini söyledi.
Aç olduğu için durmadan ağlayan bebeğini sessiz tutmaya çalışan Filistinli anne, "Yetersiz beslenmeden dolayı bebeğimi emziremiyorum. Bu nedenle bebeğim için mama bulmaya çalışıyorum," ifadesini kullandı.
"YENİ DOĞUM YAPMIŞ BİRÇOK ANNE, SU VE YİYECEK BULAMIYOR"
Hilu Hastanesi doktorlarından Reca Cihad, Gazze'nin kuzeyinde doğum yapan anneler ve bebeklerin ihtiyaçlarını karşılamak için tıbbi malzeme bulmakta zorlandıklarını vurguladı.
Doktor Cihad, İsrail'in insani yardımların Gazze'nin kuzeyine girmesini engellemesiyle yaşanan kıtlığı şu şekilde açıkladı:
"Hamile kadınlar, yetersiz beslenmeye maruz kalmış ve doğumla ilgili hiçbir hazırlıkları olmadan hastaneye başvuruyorlar. Yani anne adaylarının bebekleri için ihtiyaç duyacağı hiçbir şeyi olmadığı gibi doğum sonrasında yiyebileceği hiçbir şeyi yok. Nehil Ebu Seman gibi yeni doğum yapmış birçok anne, su ve yiyecek bulamıyor. Bizler de hastaneye gelen hamile kadınların ve bebeklerinin hayatını kurtarmak için imkan dahilinde elimizden geleni yapıyoruz."
Cihad, hastanede sık sık elektrik kesintileri olduğunu ve karanlıkta insanlara hizmet etmeye çalıştıklarını ifade ederek, Gazze'nin kuzeyinde bulunan diğer hastaneler gibi kendilerinin de dezenfektan, ilaçlar ve tıbbi malzeme ile elektrik üretimi için kullanılan yakıtı bulmakta zorlandıklarını belirtti.
Normalde yeni doğum yapmış annelerin bebeklerini sağlıklı bir şekilde emzirebilmeleri için yeterli beslenmeye ihtiyaç duyduklarını vurgulayan Cihad, Gazze'de ise kadınların doğum öncesinde yetersiz beslenme sorunu yaşadığını ve doğum sonrasında da bu sorunun devam ettiğini dile getirdi.