Metin Boran
Yılların emektar sanatçısı Müjdat Gezen uzun zamandır iktidara yakın medyalar tarafından hedef haline getiriliyor, küfür ve iftiralarla aşağılanmak isteniyor ve itibarı zedelenmek isteniyordu. Ve nihayet önceki gece bu hedefe zarar verme görevini üstlenmiş olan düşünce yoksunu yobaz Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ni (MSM) kundaklama girişiminde bulundu. Neresinden bakarsanız bakın olay, hükümet açısından, medya ve adli kolluk açısından tam bir kepazelik…
MSM, Türkiye’de yaklaşık yirmi beş yıldır tamamen ücretsiz olarak yüzlerce öğrenciye sanatın kapılarını açtı, onları mezun etti, orada yetişen gençlerin çoğu bugün sinemada, tiyatroda önemli görevler üstlenmiş sanatçılar olarak üretimlerine devam ediyorlar.
MSM bu anlayışıyla çağdaş Türkiye’nin aydınlık geleceğine sanat- tiyatro adına küçük de olsa bir katkı sunmak için özveri ile çalışıyor.
MSM artık Müjdat Gezen’in özel mülkü değildir, kamuya mal olmuş, eğitim anlayışı sanat ortamı tarafından kabul görmüş, ücretsiz sanat eğitimi modeli ile dünyaya örnek olmuş bir merkezdir.
MSM’yi yakmakla bu eğitim anlayışı ve modelinin tükeneceğini ya da yok olacağını düşünen gafiller, ortaçağdan beri insanlığın, uygarlığın, sanatın, bilimin ve özgür düşüncenin karşısında olmuş ama yine insanlığın ve düşünce dünyasının gelişmesini engelleyememiştir.
MSM’yi yakmaya çalışan kafa bu çağın kafası değil, kültür merkezini imha ederek başındakileri korkutacağının sanan zavallı, kullanılmış bir aptal ve şaşkın olarak tarihe geçti ama bu ilk değil, öyle görünüyor ki, son da olmayacak. Ama şu biliniyor; ortaçağ karanlığından kurtulan sanat, aydınlatmaya bugünde devam ediyor ve edecek…
Burada hedef esas olarak Müjdat Gezen olmadığı anlaşılıyor. Bu yakma girişimi, bir düşünceye, bir anlayışa, bir kuruma, bir kültür merkezine yapılıyor ve amaç da böylece ortaya çıkıyor… Aslında o benzin, o kapıdan içeri giren aydınlık yüzlü gençlerin geleceğine dökülüyor, onların umuduna, yeteneğine ve düşünce dünyalarına dökülüyor ve bu çocukların düşleri ateşe verilmek isteniyor…
MSM’nin kurucusu Müjdat Gezen, yılların sanatçısı ve sahnelerin önemli bir emektarı ve aynı zamanda, özgür düşünceli, aydınlık ruhlu, üretken, inançlı, inatçı ve uslanmaz bir muhalif… Bu yaşına kadar bu yürüdüğü yolda ne badireler atlattığı yüzündeki çizgilerden ve inadından belli…
Bu korkunç kundaklama girişimiyle ilgili olarak aslında söylenecek çok fazla söz yok, ama unutmamak için buraya not düşmek de gerekli. Bu Vandallar, hayatları boyunca düşünceye, akıla, bilime, sanata gerek duymadan hayatını idame ettiren ölü canlar olarak varlıklarını sürdürüyor, zavallılar, bir yanıyla da acınacak haldeler…
Burada bu olaydan daha tehlikeli olansa hükümet yetkiliklerinin ve özellikle prof olan Kültür Bakanı Nabi Avcı’nın bu vandalizmi görmemesi ve bir kınama bile yayınlayamaması. Bir kültür merkezi eşiğine dökülen benzinle yakılmak isteniyor ülkenin Kültür Bakanı ses etmiyor, ya da edemiyor.
Yazık...
">