Akit yazarı Ahmet Maranki, bugün yayınlanan yazısında, toplumda kadının yerini “evdeki bibloya” benzeterek, kadınların her işte çalışmaması ve sosyal hayattan uzak tutulması gerektiğini savundu.
Yandaş Akit'in gerici yazarı Ahmet Maranki, bugün yayınlanan "Kadınlara özgürlük mü, eziyet mi? -1-" başlıklı yazısında, toplumda kadının yerini “evdeki bibloya” benzeterek, kadınların her işte çalışmaması ve sosyal hayattan uzak tutulması gerektiğini savundu.
Maranki’nin illgili yazısındaki kadın düşmanı bölümlerden öne çıkanlar şu şekilde:
“Kadının yeri evidir! Kocasının yanıdır! Çünkü yaratıcı onu erkeklere emanet olarak yaratmıştır! Kadın emniyette olmalıdır! Korunmalıdır!..
AMA HANGİ KADIN?
Yaratılışı ve yapısına uygun olmayan işlerde çalışan kadın mı?! Medyanın sinsi-yoldan çıkarıcı yönlendirmeleriyle sinir harbine girmek doğru mu? Gerçekten ne aradığımızı bilirsek ancak, doğru soruları sorabiliriz, ey necip milletimizin, bizlerin de ilk öğretmenimiz ve terbiyecimiz, yol göstericilerimiz analarımız!!!
Hızla özümüze dönüp aydınlanmaya başladık, inanç, kültür ve geleneklerimizle yaşamaya başladık, peki evlâdlarımızın hali..?! Ana, okul çocuklarının hâlini görüp bir daha düşünmeli kadınlarımız! Entel dantellerin oyuncağı yapılan, çokça fırsatlar üzerinden ticari ve sosyal kazanımlar yapılan kadın, en şerefli mahlûk ‘insan’ın vesilesi konumunda yüce bir varlıktır, bu ilâhi teşvik tek başına ve fazla fazla kâfi gelmeli kadınımıza! İhtiyacınız olmayan yapay hayata esir edilip, dedikoducuların ve toplumsal baskıyla örselenen benliğinizin değil ‘ilâhi nazar’da yücelmenin keyfini yaşayın!
REKLAM OLMAYIN!
Yarışma ve reklâmlarda ‘tabiatı ve vazifesi’, ailenin iaşe merkezi olmasını kullanan vahşi kapitalizm, turizm reklâmı adıyla da gece bile giyemeyeceği kıyafetlerle ‘sergileyip’ kadının iffetini ve namusunu ayaklar altına alıyor!
Ve kadının bir meta gibi kullanılmasına asla razı değiliz ve kadınlarımız da razı olmamalıdırlar!
Bugünkü dertlerimizin, mutsuz ve huzursuz hâlimizin bilimsel izahla da sabit olan sebebi olan bu gibi hadisatla hayasız, insani ve faziletli yaşama aykırı herhangi söz, yazı, icra ve ifşayla kâinata ve sahibine son derece olumsuz enerjiler gider! Bu rezilliği boş veren bireylerin kurduğu ailelerden de bedenen ve ruhen çürük, sağlıksız nesiller ortaya çıkacaktır, çıkıyor da!..
KOZMİK BİLİNÇ
İnsan düşünceyle pek çok şeye ulaşabiliyor. Sekülerist-kanıta dayalı bilim kabul etmese de spritüal boyutlar vardır, gerçektir, hakikattir ve hayatımızın tam ortasındadır! “Onlar, kan mecranızda dolaşmaktadır!” diyor Efendimiz as. Görünmeyen ‘vazifeli’ yaratıklardan korunmak için kadının hayat-ı içtimaiyeden yani göz önünden uzak tutulması; en azından örtü zırhları ile korunmaları sağlanmalıdır, çünkü müthiş zekâ ve hiç unutmadıkları hissiyatları, genetik pek çok farklı uygulamaları, ruh yapılarından istifade etmek lâzımdır. İnce sanat, sabır gerektiren işler, muallimlik, terbiye edicilik, çocukların terbiye edilmesi, eğitmenlik, mürebbiyelik, hemşirelik, hasta bakma sahalarında üstün istidadlarından istifade edilmelidir!
Bunun dışındaki uygulamalar kadınlarımızın fıtratına aykırı ruhsal ve bedensel yapılarına uygun olmayabilir!
Biblolara layık! Kırılmayan, incinmeyen!.. Uygun meslekler kadınlarımızın hakkıdır!”