Gerici ve yandaş Yeni Akit gazetesi yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu, Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için 700. kez İstanbul Galatasaray Meydanı’nda toplanan ve polis saldırısına maruz kalan Cumartesi Anneleri'ne ilişkin skandal bir yazı kaleme aldı.
Gerici yazar Cumartesi Anneleri'nin AKP'li yöneticilere 'sabah akşam dua etmeleri' gerektiğini savundu.
Ali İhsan Karahasanoğlu bugün yayımlanan "Cumartesi Anneleri, AK Parti’den ne istiyorsunuz?" başlıklı yazısında Cumartesi Anneleri'ni Erbakan'a teşekkür etmeye davet ederek şunları yazdı:
"Bu yolda yapılanları da, Cumartesi Anneleri’nin takdir etmesi lazım.. Ne gibi? Şunun gibi: Necmettin Erbakan Hoca’nın başbakanlığı dönemi ile birlikte, malum karanlık dönemin kapandığı gerçeğini kabul edip, “Cumartesi Anneleri olarak, bizim aramıza yeni anneler eklenmedi..
Bu sebeple, Erbakan Hoca’mıza ve onun ekibine teşekkür ederiz” demeleri gerekir..
Daha başka? “Cumartesi Anneleri”nin çıkışına sebep olan 1980 darbesindeki kaybolan gençlerin birinci derece sorumlusu Kenan Evren ve darbeci arkadaşlarının yargılanması için cesur adımı atan Tayyip Erdoğan ve yönetimine teşekkür edilmesi lazım..
Öyle ya.. Madem ki, Cumartesi Anneleri’nin varlık sebebi, en başta 1980 darbesinde kaybolan gençler, işkencede ölen insanlardır... 1980 darbesinin failleri de, madem ki Kenan Evren ve arkadaşlarıdır.. O halde.. Bu darbecilerin yargılanmaları, Cumartesi Anneleri için, çocuklarını geri getirmese de.. “Kimsenin yaptığı, yanına kar kalmadı” rahatlaması için bir zorunluluktur.. Bu tablo karşısında."
ALİ İHSAN KARAHASANOĞLU BÖYLE BİRİDİR!
Ali İhsan Karahasanoğlu'nun gericiliğine örnek olsun diye; Hasanoğlu'nun 2016 yılında yazdığı 2 köşe 'yazısı':
İlki, Karahasanoğlu, hemşire Ayşegül Terzi’ye şort giydiği için tekme atan saldırgan Abdullah Çakıroğlu’nun tutuklanmasına karşı çıkmış. 20 Eylül 2016 tarihinde kaleme aldığı yazısında Karahasanoğlu, tutuklamaya karşı çıkmış ve eklemiş;
''Bir yanda.. Otobüse şortla binen hemşireyi tekme ile dövmeye kalkışma.. Tekme de, öyle ayağına falan değil. Bodoslamadan çeneye.. Bu birinci psikolojik vaka. Diğer yanda ise..
Mevzuat gereği üst sınırı 2 yıldan düşük hapis cezası gerektiren suçlarda, tutuklama kararı verme imkanı kanunen bulunmadığından.. Saldırganın tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılması üzerine... Olduğu yere yığılıp.. Sanki ortada bir cenaze var. Sanki ortada komalık bir durum varmış gibi.. Sanki bir yakınını öldürmüşler gibi.. Dakikalarca ağlayarak tepki veren bir hemşire..
Neresinden bakarsanız bakınız, bu da bir psikolojik vaka! Ve yine medya gücünü gösteriyor.. Bir tekmeden üç suç birden çıkartıp.. Aslında yargılanıp, mahkum edileceği kesin olan saldırgan.. Sırf medya böyle istediği için.. Türk Ceza Kanunu’ndaki üç değişik madde ile birden suçlanıp, 2 yılı aşan bir isnat icat edilip.. Sonuçta tutuklanıyor.. Hemşire de.. Medya da.. Derin bir oh çekiyor..''