Görmez Vahabi müftüyü ağırladı: İslamafobi ile birlikte mücadele etmeliyiz

Mehmet Görmez, " İslam davetinin dünyaya nasıl bir metotla gittiğini, başka dünyalarda ne tür yanlışlıklara yol açtığını bilmeliyiz. Başka dünyalarda Müslümanları kuşatan islamofobi ile birlikte mücadele edebilmeliyiz....

Mehmet Görmez, " İslam davetinin dünyaya nasıl bir metotla gittiğini, başka dünyalarda ne tür yanlışlıklara yol açtığını bilmeliyiz. Başka dünyalarda Müslümanları kuşatan islamofobi ile birlikte mücadele edebilmeliyiz. Bütün bu buluşmalar inşallah bu yaraların sarılmasına vesile olur" dedi.
İstanbul’da düzenlenecek 13. İslam Zirvesine katılmak ve çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın resmi davetlisi olarak Türkiye'de bulunan Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz el-Suud ile birlikte Türkiye’ye gelen Bakan Salih Bin Abdülaziz, beraberindeki heyetle Diyanet İşleri Başkanı Görmez’i makamında ziyaret etti. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Diyanet İşleri Başkanı Görmez, bu ziyaretlerin iki ülke arasındaki ilişkilere ve İslam dünyasının içinde bulunduğu zor durumdan kurtulmasına katkı sağlayacağını belirtti.


İslam dünyasının yaşadığı zorluklar karşısında iki ülkenin birlikte hareket etmesinin son derece önemli olduğuna işaret eden Görmez, "Bugün ülkemizi ziyaret eden dost ve kardeş Suudi Arabistan’ın saygıdeğer Kralı’nın heyetiyle birlikte ülkemize gelen İslam İşleri, Evkaf, Tebliğ ve İrşat Bakanı Dr. Salih Bin Abdülaziz Al-Şeyh ve heyetini Diyanet İşleri Başkanlığında ağırlamaktan büyük bir mutluluk duydum. Bu ziyaretin oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Siyasi ve iktisadi ilişkiler elbette çok önemlidir ancak kardeşlik ve insani ilişkilerin, ilmi, fikri ve kültürel ilişkilerin çok daha önemli olduğunu düşünüyorum. İslam dünyasının içinden geçtiği süreçlerde her iki ülkenin birlikte olarak bütün dünyaya ve insanlığa yapacağı barış hizmetleri olduğunu düşünüyorum" dedi.

Konuk Bakanın sadece bir Bakan değil aynı zamanda büyük bir İslam alimi olduğunu kaydeden Görmez, İslam dünyasının içinden geçtiği süreçlerle ilgili büyük katkılar sunan bir İslam alimi olduğunu kaydetti. ABD ziyaretinde bir babanın kendisine yaklaşarak acı bir hatırasını paylaştığını anlatan Başkan Görmez, bu hatıranın kalbini yaraladığını ve Müslümanları kuşatan islamofobi hastalığına karşı birlikte mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.

"İSLAM DAVETİNİN DÜNYAYA NASIL BİR METOTLA GİTTİĞİNİ, BAŞKA DÜNYALARDA NE TÜR YANLIŞLIKLARA YOL AÇTIĞINI BİLMELİYİZ"

İslam coğrafyasında yaşanan sıkıntıların başka dünyalarda yaşayan Müslümanları da etkilediğine değinen Başkan Görmez, şunları söyledi; "Bugünlerde kalbimi yaralayan bir hususu sizlerle paylaşmak istiyorum. Yaklaşık bir hafta önce Amerika Diyanet Merkezimizin açılışında, Müslüman bir baba benimle kendi evladı arasındaki konuşmasını paylaştı. İlkokula giden çocuğunun adı Muhammed. Bir gün Muhammed sabah okula giderken babasına diyor ki, ''Babacığım ismimi çok seviyorum. Ancak izin verirseniz ben ismimi arkadaşlarımdan gizleyebilir miyim?’ Bu olay bugün dünyanın içine girdiği çok acıklı bir tabloyu resmediyor. Biz kendi coğrafyamızda yaşadığımız acılarla başka dünyalarda ismi ''Muhammed’ olan nice çocukları bu duruma sokmuş oluyoruz. Halbuki ''Muhammed’ denildiği zaman sadece ''emin’ sıfatı gelir akla. Müşrikler de bu adı vermişlerdir ona. Bunun için bu coğrafyada yaşayan bütün ilim adamlarına, dini müesseselere büyük görevler düşüyor. İslam davetinin dünyaya nasıl bir metotla gittiğini, başka dünyalarda ne tür yanlışlıklara yol açtığını bilmeliyiz. Başka dünyalarda Müslümanları kuşatan islamofobi ile birlikte mücadele edebilmeliyiz. Bütün bu buluşmalar inşallah bu yaraların sarılmasına vesile olur."

"İSLAM DÜNYASINI TERÖRDEN KORUMAMIZ VE DİNİN DOĞRU BİR ŞEKİLDE İNSANLARA ULAŞMASINI SAĞLAMAMIZ GEREKİYOR"

Bakan Abdülaziz ise, bu ziyaretlerin iki ülke arasındaki ilişkilere önemli katkılar sağladığını belirterek, "İki Müslüman ülkenin dini müesseseleri arasındaki ilişkilerin iyi olması son derece tabidir. Diyanet İşleri Başkanı Görmez’in Riyad ziyareti ve ortaya çıkan sonuçlardan mutlu olduğumuzu belirtmek isterim. İki ülkenin birlik ve beraberlik içerisinde çalışması, İslam dünyasında barışın tesisi için iki ülkenin birlikte gayret göstermesi gerekir" dedi.

Dini müesseseler ve İslam alimleri olarak yüklerinin ağır olduğunu kaydeden Bakan Abdülaziz, İslam dünyasının terörden korunması ve dinin doğru bir şekilde insanlara yayılmasının en önemli husus olduğunun altını çizerek, şöyle konuştu; "Biz bir İslam davetçisi olarak dünyada gelişen olaylar karşısında yükümüzün ne kadar ağır olduğunun farkındayız. Bu yükü birlikte taşıyacak, birlikte altından kalkacağız inşallah. Ümmetin sıkıntılarını bir öncelik sıralaması olarak ortaya koymak ve bilimsel olarak bu sorunları çözmek gerekiyor. Davetçisi olduğumuz İslam çağrısı birleşmemiz ve ayrılmamamız gerektiğini söylüyor. İslam ümmetinin bizden çeşitli istekleri var. İslam ümmetini muhafaza etmemiz, İslam’ı terörden korumak, dinin doğru bir şekilde yayılmasını sağlamak ve Müslümanlara bunları iyi anlatabilmek gerekiyor."

Bakan Abdülaziz, Ankara ve İstanbul’da terör saldırılarında hayatını kaybedenler için de Başkan Görmez’e ve Türk halkına taziyelerini iletti. Terör saldırılarından dolayı üzüldüklerini ifade eden Bakan Abdülaziz, Türkiye’de terör saldırılarında hayatını kaybedenlerin acısını Suudi Arabistan’dan hissettiklerini belirtti.

Diyanet İşleri Başkanlığının çeşitli birimlerini de ziyaret edecek olan Bakan Abdülaziz, Din İşleri Yüksek Kurulu üyelerine bir konferans verecek.
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri

Artık, daha iyi bir gelecek adına, birlikte çalışmanın tam zamanıdır
TBMM'de Can Atalay'ın boşalan odasına İYİ Partili Erhan Usta yerleşti
"Netanyahu ateşkes müzakerelerini sabote ediyor"
Erdoğan'ın ziyaretinin ardından kritik zirve!: Özel ile Kılıçdaroğlu Ahlatlıbel’de bir arada!
Özel: “Siyasetçilerin el sıkışmadığı dönemlerin sonu demokrasi için felaket olmuştur”