Köylülerden Ramazan Kurugöllü, mezar taşlarını görenlerin şaşırdığı belirterek, “Şu anda bulunduğumuz yer köyümüzün mezarlığı. Görmüş olduğunuz eski taşlar yaklaşık 3- 4 asır önce dikilmiş taşlar. Bu taşlar o dönemki insanların mezarlarını kaybetmemek için yaptıkları ibareler. Herkesin kendisine göre farklı bir ibaresi var. Herkes mezarının başına kendi mezarındaki ibarelerden bulup gelebiliyor. Bir çoğunun üzerine daha sonra adını soyadını bilenler yazmışlar. Gerek yeni yazıyla gerekse eski yazıyla. Köyümüz yapı olarak kayalık bir bölge olduğu için yakın zamana kadar taş çıkaran taş ocakları vardı, oradan getirilmiş ve muhtemelen kağnı arabalarıyla getirilmiş. Gerçekten oldukça şaşırtıcı” diye konuştu.
Mezar taşlarını türbe zannedenlerin olduğunu söyleyen Kurugöllü, “Bunlar bugünün teknolojisi ile traktörle bile getirebileceğimiz şeyler değil. O dönem kırmadan, zarar ermeden bir şekilde getirmişler. Görüntüsü çevreden geçen birçok vatandaşında dikkatini çekiyor. Bize de soruluyor ama bizim için çok büyük önem arz etmiyor çünkü zamanında bunların mezarlar kaybolmasın diye dikildiğini biliyoruz. Yabancılar için daha farklı şeyler ifade edebilir tabi. Bazıları da türbe zannediyor. Yukarıda türbe zannedilerek çaput bağlanılmış, kaçak kazı çalışmaları da oldu mezarlığımızda var. Ama öyle şeylere karşıyız’’ dedi.
Karayün köyü sakinlerinden Ömer Yapmaz ise şunları söyledi:
"Burası dedelerimizin ninelerimizin mezarı. Çok eski. 3 asırlık vardır hatta geçkindir. Bizde bilmiyoruz yaşımız dolayısıyla. Bayağı bir ilginç. Bu taşları nasıl getirmişler, nasıl takmışlar. Büyük büyük taşlar. Bizim arazi bütün kayalık. Söküp alıp getirmişlerdir’’