Şarkıcı Gülşen’e orkestra arkadaşıyla şakalaşırken kullandığı bir ifade nedeniyle verilen 10 ay hapis cezasının gerekçesi açıklandı. Mahkemeye göre, Gülşen’e ceza verilmeseydi “barış ve hoşgörü ortamı somut bir şekilde tehlikeye atılacaktı.”
Gülşen’in geçen nisanda verdiği bir konserde, orkestra arkadaşına “İmam hatipte okumuş. Sapıklığı oradan geliyor” sözlerinin yer aldığı bir video 24 Ağustos 2022’de Twitter’de dolaşıma sokulmuştu. Videonun yayılmasının ardından Twitter’da ‘#GülşenTutuklansın’ diye etiket açılmıştı.
Gülşen hakkında soruşturma başlatılmış, aynı gün ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik‘ suçlamasıyla tutuklama kararı verilmişti. Bakırköy Cezaevi’nde dört gün kalan Gülşen, İstanbul 27’nci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 29 Ağustos’ta ‘konutu terk etmeme’ adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti.
Daha sonra Gülşen’in ev hapsi kararına itiraz üzerine üst mahkemece ev hapsinin kaldırılmasına karar verilmişti.
İstanbul başsavcılığının hazırladığı iddianamede şarkıcı Gülşen’in ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’ suçlamasıyla üç yıla kadar hapsi isteniyordu. İddianamedeki 702 müşteki arasında İstanbul İmam Hatip Lisesi mezunu Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve Gaziantep Önder İmam Hatipliler Derneği de yer alıyordu.
Cem Yılmaz'ın "Do Not Disturb" filminin galası yapıldı
GEREKÇELİ KARAR
Yargılamayı yapan mahkeme, geçtiğimiz günlerde gerekçeli kararını açıkladı. Kararda, imam hatipliler ‘Türk Ceza Kanunu’nun 216’ncı maddesinde belirtilen halkın bir kesimi kavramına dair insan topluluğu’ olarak tarif edildi.
Mahkeme, söz konusu kanunun düzenlenme amacının kamu barışı, kamu güvenliği, toplumun huzur ve refahı olduğunu aktardı ve ‘imam hatip mezunlarından oluşan büyük topluluğun’ kapsam dışında bırakılması durumunda kanunun düzenlenme amacının bertaraf edilme tehlikesi oluşabileceğini belirtti.
Gerekçeli karara göre, Gülşen’e beraat kararı verilmesi durumunda ‘sözlerin muhatabı olan bu büyük sayıdaki toplum kesiminde oluşan infial karşılıksız kalacaktı.’ Bu durumda maddenin düzenlenme amacında belirtilen barış ve hoşgörü ortamı somut bir şekilde tehlikeye atılacaktı.
HAKİMİN SORULARI
Hakim Fahrettin Düzalan, gerekçeli kararda bazı sorular da sordu. “Eğer insan hakları, evrensel hukuk, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kriterlerinden bahsedilecekse toplumda sayı olarak bir çoğunluk oluşturan herhangi bir halk kesimine ‘sapık’ ifadesini kullanmak bu kriterlerden hangisine uymaktadır” diye soran Düzalan, ‘bu kriterlerin hangisinin bir mantık ve vicdan çerçevesine oturduğu’ sorusunu da yöneltti.
101 sayfalık gerekçeli kararın 96 sayfasında Gülşen’den şikayetçi olan kişilerin isimleri ve ifadeleri yer alırken, geri kalan beş sayfada da mahkemenin hükmü ve gerekçesine yer verildi.
KARARA İTİRAZ EDİLDİ
Gülşen, avukatları aracılığıyla karara itiraz etti. Hükmü kuran mahkeme, cezanın açıklanmasını geri bırakmıştı. Bu nedenle itirazı değerlendiren İstanbul 31’inci Ağır Ceza Mahkemesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının Gülşen’in lehine olduğunu değerlendirdi. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usul ve yasaya uygun olduğuna hükmeden mahkeme, dosyayı kendi mahkemesine iade etti. Bu süreçte, Anayasa Mahkemesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması düzenlemesini iptal etti. Gülşen’in avukatı Emek Emre’nin verdiği bilgiye göre, bu düzenleme yürürlüğe girince dosya istinaf mahkemesine taşınacak.