Kamuda örgütlenen ve ülkenin en kitlesel cemaatlerinin başından gelen Süleymancılar ile iktidarın arası uzun süredir açık. Hatta iktidar, geçmiş yıllarda seçimlerde kendisine destek vermeyen cemaatin yurt binalarını dahi yıktı.
Bürokrasiden emniyete, eğitimden yargıya kadar birçok alanda etkinliğini koruyan Süleymancılar Cemaati ile iktidar arasındaki sürtüşmede yeni bir gelişme oldu.
İstanbul’daki AKP’li Güngören Belediyesi ile cemaat arasında deyim yerindeyse bir "arsa savaşı" yaşanıyor. Güngören Belediye Meclisi’nin Haziran ayı oturumuna AKP’li Belediye Başkanı Bünyamin Demir’in de imzasının yer aldığı bir imar planı değişikliği teklifi sunuldu.
YEŞİL ALAN YAPILDI
AKP’li ve MHP’li meclis üyelerinin oylarıyla kabul edilen teklif ile Süleymancılar Cemaati’ne bağlı Çınar Eğitim Gönüllüleri Derneği’ne ait arazinin planları değiştirildi. Teklifte, 2021 yılında arazinin plan notlarına "Kapalı spor tesis alanı" olarak işlendiği, ancak daha sonra mahkemece bu değişikliğin iptal edilmesi nedeniyle yeniden plan yapıldığı ifade edildi. Bu nedenle de arazinin plansız kaldığı yapılan yeni plan değişikliğiyle bu sefer de arazinin "yeşil alana" dönüştürüldüğü açıklandı.
20 DAİRE İNŞA EDİLECEKTİ
Cemaatin, Çınar Eğitim Gönüllüleri Derneği tarafından belediye meclis üyelerine gönderdiği yazıda ise şunlar sıralandı: "Arsayı 2020 tarihinde 1 milyon dolara satın aldık. Arsa için 2017 tarihinde Güngören Belediyesi tarafından 2017 tarihinde 20 dairelik yapı inşat ruhsatı verilmişti. Biz de bu nedenle, kamu kurumlarının güvenilirliğine itimat ederek böyle bir yatırıma karar verdik. Arsayı aldıktan sonra belediye, arsamızı spor tesisi alanına çevirmek istemiş ama 4 yıl sonra yargı bizi haklı bularak planları iptal etmişti. Güngören Belediyesi, spor tesis alanına çevirmekte muvaffak olamadığı arsamızı aynı şekilde bu sefer de ‘yeşil alan’ olarak planlamak istemektedir."
Güngören Belediye Meclisi’nin CHP Grup Başkanvekili Ergün Edepali ise BirGün’e yaptığı açıklamada, "İktidarın bize yakın cemaat veya bize ters cemaatler skalası bizim için hiç bir şey ifade etmiyor. Vatandaşların, ya da derneklerin, dini ya da ideolojik kimliklerinin hukuk karşısında bir anlamının olduğuna inanmayan olaya sadece hak ve hukuk temelinde değerlendiren bir siyasi anlayışın paydaşları olarak bu hukuksuzluğa alet olmamız bizden beklenemez" dedi.