BM Genel Sekreteri António Guterres, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29) çerçevesindeki "Enerji Dönüşümünün Adalet ve Eşitlikle Kaynaklandırılmasına İlişkin Yüksek Düzeyli Toplantı"nda konuştu. Guterres, enerji dönüşümünün adaletli bir şekilde gerçekleştirilmesi için karşılaşılan zorluklara dikkat çekerek, "Yenilenebilir enerji devrimi hızla ilerliyor ve bunun merkezinde kritik mineraller yer alıyor. Geçen yıl, şebekelere ve yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımlar, fosil yakıtlara yapılan yatırımları geçti." dedi.
Guterres, ülkelerin 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarmayı hedeflediklerini belirterek, bu hedef doğrultusunda kritik minerallere olan talebin artacağına dikkat çekti ve "Bu, kaynakları bol olan gelişen ülkeler için büyük bir fırsat." ifadelerini kullandı. Ayrıca, küresel ölçekte kaynak sömürüsünün yaşandığını vurgulayarak, "Topluluklar sömürülüyor, haklar ihlal ediliyor ve çevreler tahrip ediliyor. Gelişmekte olan ülkeler, değer zincirlerinin en alt basamağına itilmişken, diğerleri kaynaklarıyla zenginleşiyor." şeklinde konuştu.
BM'nin toplulukları güçlendirmek, hesap verebilirlik sağlamak ve temiz enerjinin adil kullanımını temin etmek için çalıştığını belirten Guterres, "Enerji dönüşümündeki kritik minerallere talep arttıkça, buna uygun eylemler de artmalıdır. Hep birlikte, geçişi adaletli ve eşitlikçi bir şekilde gerçekleştirebiliriz." şeklinde bir çağrıda bulundu.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol da temiz enerjiye dönüşümün, iklim kaygıları ve ekonomik rekabet gibi etkenlerle hızla ilerlediğini belirtti. Birol, kömür çağından petrol ve doğal gaz çağlarına, şimdi ise elektrik talebinin arttığı bir elektrik çağına geçildiğine dikkat çekti. Son 10 yılda küresel elektrik talebinin enerji talebinin iki katına çıktığını vurgulayan Birol, "Gelecek 10 yılda elektrik talebinin enerji talebinin altı katına çıkacağı öngörülüyor. Bu, artan elektrikli araç kullanımı ve klima ihtiyacından dolayı elektrik talebindeki büyümeyi temiz enerji kaynaklarıyla karşılamamız gerektiği anlamına geliyor." dedi.
Birol, temiz enerjiye duyulan ihtiyacın, kritik minerallere olan talebi de artıracağına dikkat çekerek, temiz enerji tedarik zincirlerinin geleneksel enerjiye göre çok daha uzun olduğunu ve bunun doğru şekilde pazara sunulması için daha fazla özen gösterilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, gelişmekte olan ülkelerin, gelecekteki kritik mineral talebini göz önünde bulundurarak ticaret anlaşmalarını buna göre düzenlemelerini önerdi. "Bu mineralleri yerel olarak rafine edin ve işleyin. Bu, kaynaklara sahip gelişen ülkeler için büyük bir fırsat." şeklinde konuşan Birol, geri dönüşümün önemine de değindi. "Enerji dünyasında çeşitlilik çok önemlidir. Tedarik zincirinde tek bir kaynağa çok fazla odaklanmak risklidir, bu nedenle çeşitliliği artırmak arz güvenliği açısından kritik önemdedir." değerlendirmesinde bulundu.