Başkent Üniversitesi’nin kurucusu, dünyaca ünlü bilim insanı Prof. Dr. Mehmet Haberal, yalnızca sağlık ve eğitim alanındaki başarılarıyla değil, tarım ve hayvancılıkla ilgili öncü çalışmalarıyla da dikkat çekiyor. Haberal, hastanedeki yoğun ameliyatlarının ardından tarlalarına ve modern mandırasına giderek tarım ve hayvancılığı birebir yönetiyor.
Haberal, tarımın stratejik önemine vurgu yaparak, "Hangi çağda olursak olalım, tarımdan vazgeçemeyiz. Artan nüfus ve değişen iklim şartları, tarımın hayati önemini daha da artırıyor. Eğer tarımsal verimi önümüzdeki 30 yıl içinde artırmazsak, dünya gıda savaşlarıyla karşı karşıya kalacak" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE’NİN KAYNAKLARI ÇOK KIYMETLİ"
Avrupa Birliği ülkelerinin tarıma bütçelerinden yüzde 40 oranında pay ayırdığına dikkat çeken Haberal, Türkiye’nin de bu konuda daha fazla adım atması gerektiğini belirtti. "Üç tarafı denizlerle çevrili, dört mevsimi yaşayan Türkiye; tarım, tahıl ve hayvansal ürünlerde büyük potansiyele sahip. Ancak ithalata bağımlılık sürdürülebilirlik sorunları yaratıyor" dedi.
Haberal’ın Başkent Üniversitesi çatısı altında kurduğu Gıda, Tarım ve Hayvancılığı Geliştirme Enstitüsü, tarım ve hayvancılığın iyileştirilmesine yönelik bilimsel çalışmalar yapıyor.
ORGANİK TARIM VE HAYVANCILIKTA ÖNCÜLÜK
Modern donanımlara sahip süt ürünleri fabrikasıyla Avrupa standartlarında üretim gerçekleştiren Haberal, yoğurttan peynire kadar birçok doğal ürün üretiyor. Tarlalarında yetiştirdiği ürünlerin bir kısmı, hastane ve üniversitesinde tüketiliyor. Haberal ayrıca, baba mesleği olan fırıncılığı da sürdürüyor.
"Atatürk’ün ‘Çiftçilik milletimizin yaşamı, serveti, kudretidir’ sözünü kendime rehber edindim" diyen Haberal, "Tarım ve hayvancılık, ülkemizin hem sağlığı hem de bekası için en önemli konulardan biridir" diyerek bu alanda yapılan çalışmaların artırılmasının önemine dikkat çekti.