Altaylı yazısında, "Patronları, kurucuları, sahipleri büyük ortakları mevcut iktidarın bir parçası olan zincirler ise şimdi canhıraş bir şekilde kendilerini savunmaya çalışıyorlar.Haklılar mı! Elhak haklılar. Faiz düşüreceğim diye yola çıkıp gerçek faizleri düşüremeyen lakin kurları patlatan. Kurlara paralel olarak enerji maliyetlerini bir yıllık süre içinde iki katından fazla arttıran. Tarlaya atılan gübre fiyatını dövize paralel olarak birkaç misline çıkaran, sulama maliyetini elektrik fiyatları nedeniyle üçe katlayan, işçilik maliyetlerini enflasyon nedeniyle iki katına çıkartan, çuval ve plastik kasa fiyatlarının dahi en az yüzde 100 artmasına neden olan, ürünü pazara taşıyan kamyonun fiyatını dövize bağlı olarak yüzde 100 arttıran, o kamyonun yakıtının bedelini bir yılda en az yüzde 100 arttıran, kullandığı lastiğin fiyatını bir yılda yüzde 100’den fazla arttıran, ürünün satıldığı marketin kirasını bir yılda ikiye katlayan, dükkanı aydınlatan ampulün ve ürünü koruyan buzdolabının yaktığı elektriği bir yılda yüzde 150 arttıran bir iktidar hızla artan fiyatlardan marketleri sorumlu tutarsa buna ancak gülünür." düşüncesini dile getirdi.
Altaylı şu ifadeleri kullandı:
"Çok savundukları Tarım Kredi Kooperatiflerinde, zararına satış yaptırtmalarına rağmen o marketlerden çok farklı fiyat uygulayamayanların, ekonomi politikalarındaki başarısızlık demiyorum beceriksizliklerinin bedelini marketlere ödetmeye çalışmaları komiktir. O market zincirleri bu iktidar döneminde piyasaya hakimiyet kurdular, tekel sayılabilecek pazar paylarına, milyar dolarlık kârlara, milyar dolarlık şirket değerlerine bu iktidar döneminde eriştiler.
Ve muhtemelen tarihlerinde ilk kez bu kadar karsız bir dönem geçiriyorlardır. Ve ilk kez yıllarca destekleyip parçası oldukları iktidar tarafından hedefe alındılar. Madem öyle kapatın üç harflileri. Bakalım ucuzluk olacak mı!"