Habertürk yazarı Fatih Altaylı'dan: Ayran ve tahtırevan

Habertürk yazarı Fatih Altaylı'nın 5 Haziran tarihli köşe yazısı

Türkiye dışında yaşayan bir vatandaşımız bir rahatsızlık geçirmiş.

Yaşadığı, çalıştığı ve sosyal güvenlik şemsiyesi altında olduğu ülkede, Almanya’da hastaneye kaldırılmış.

Beyninde pıhtı attığı, yani inmeye maruz kaldığı anlaşılmış, hastanede yapılan tedavinin ardından, bilinci kapalı bir şekilde, bir tür koma halinde evine yollanmış.

Sonrasında ne olmuş!

Türkiye’den kendisine ambulans uçak yollanmış, yine bilinci kapalı şekilde Türkiye’ye getirilmiş ve Ankara Şehir Hastanesi’ne yatırılmış.

Sağlık Bakanlığımız da bunu çok önemli bir olay, vatandaşına sahip çıkan devlet olarak duyurmuş.

İnmeyi bilenler bilir.

İlk birkaç saat içinde doğru müdahale yapılırsa, hastanın bazen biraz hasarlı da olsa geri dönme ihtimali vardır.

Yok eğer bu acil müdahale yapılamazsa, hasta bitkisel hayat da denilen koma halinde kalır.

Bazen birkaç hafta bazen birkaç ay, bazen daha uzun süre o durumda hayatta kalır. Sağlık Bakanlığı umarım bu getirilen hastanın ilerleyen günler, haftalar ve aylardaki durumunu da paylaşır bizimle.

Böylelikle birkaç yüz bin dolarlık bu operasyonun hiç değilse bir işe yarayıp yaramadığını da öğrenmiş oluruz.


Ancak ben Sağlık Bakanlıklarının arada bir olan böyle pahalı operasyonlarla övünmesini pek de doğru bulmuyorum.

Hele hele tedavi ihtimali düşük böyle vakalarda hiç.

Bugün Türkiye’de sağlık sistemi alarm vermeye başlamışken…

Eğer Suriyeli değilseniz, kamu hastanelerinde vatandaşlara aylar sonrasına randevu verilirken…

Bir tomografi, bir MR için birkaç ay sıra beklenirken…

Kurlara bağlı fiyat artışları nedeniyle kamu ile ilaç sanayi arasında anlaşma bir türlü sağlanamazken…

En basit ilaçlar bile artık bulunamazken…

En basit tansiyon ilaçlarına bile eczanelerden artık bulunmuyor yanıtı verilirken…

Vatandaşın gelirinin azalmasına karşın, vatandaşlardan alınan katkı payı her gün artarken…

Sağlık çalışanları kendilerine verilen sözlerin tutulmasını beklerken…

Yurt dışından bir hastayı getirmekle övünmek pek de doğru değildir.

Tek tesellimiz, o hastanın iyileşmesi olacaktır.

Ayrıca şunu da hatırlatayım, inme hastaları Türkiye’de de aynı Almanya’daki gibi hastanedeki tedavinin ardından evlerine yollanmaktadır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.