Sarıkaya yazısında, "Ayrılmaları halinde altılı masadaki hiçbir partinin bir araya gelip Cumhurbaşkanlığını kazanma şansı yok. Kamuoyu yoklamalarında en fazla oya sahip olan görünen Kılıçdaroğlu’nun 14 anket sonucunun ortalaması alınsa dahi 22-23 puanlık dış desteğe ihtiyacı var. İktidar açısından da geçerli, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığını kazanması için Milliyetçi Hareket Partisi ve BBP’den gelmesi gereken destek ise 2018 seçimleri baz alındığında bile en az 10 puan… O nedenle bu dönem her parti seçimi kazanmak için ötekine muhtaç… Özetle olarak parlamenter demokratik sistem için yola çıkan 6’lı masada Cumhurbaşkanı adaylığına konusunda bir konsensüs sağlanabilmiş değil. Ayrıca iş parlamenter sistemden çıkıp, adaylık konusuna dönüştü. Orada da uzlaşı yerine, “o olmasın” yaklaşımı baskın gelmeye başladı. Böyle bir zeminde iş birliği yürür mü zaman gösterir. Seçime 9 ay var ve nasıl bir yöne gideceğini görmek için de çok erken…" ifadesini kullandı.
Sarıkaya şunları kaydetti:
"Çünkü 6’lı masadaki partiler, üç aydır birlikte hareket yerine, ayrık davranışla kimlik geliştirme faaliyeti yürütüyor.Ayrılmaları halinde nasıl bir birlik içinde olabileceklerine ilişkin de önlerinde bir formül bulunmuyor. Sonuç olarak altılı masadaki partileri bugün işbirliği değil, “ayrılan parti kaybeder” korkusu bir arada tutuyor. CHP’nin ev sahipliğindeki 2 Ekim’deki toplantıda nasıl bir sonuç çıkar onu kestirmek de zor…"