Gazeteci Nagehan Alçı, "Kahramanmaraş’ta gördüğüm sıkıntıların en büyüklerinden biri insanların güvenlik endişesi. Sadece Maraş değil tüm deprem bölgesi için geçerli bu. Yıkılmamış evlerin çoğu hasarlı, ya camları kırık ya kapıları açık. Hayatta kalanların malvarlıkları o evlerin içinde. Ve adeta açık büfe gibi bütün evler. Bugün Türkiye’nin her yerinden elini kolunu sallaya sallaya herkes deprem bölgesine gelebiliyor. 48 saatlik bir kısıtlama vardı, kalktı. Genel talep şehir giriş çıkış noktalarına evlerinin güvenliği sağlanana kadar kontrol noktaları konması ve ilgililer ve bölge sakinleri dışında giriş-çıkışa izin verilmemesi." değerlendirmesini yaptı.
Alçı yazısında, "Böyle bir önlem yurdun dört bir tarafından gelen erzak yardımlarını doğru kişilere ulaştırmak açısından da önemli.Evet, bu felakette millet olarak göz yaşartıcı bir dayanışma sergiliyoruz, dünyada az bulunur bir özveri örneği sunuyoruz lakin maalesef kötü niyetli kişiler de var. Maraş’ta erzak ve giysi dağıtanlardan dinlediğime göre arabasının bagajını depremzedeler için gönderilmiş kuru gıda ve temizlik malzemeleri ile doldurup köyüne, şehrine dönenler var.Bu çok çirkin bir suistimal ancak böyle şeylerin önüne geçmek için de en azından kısa vadede herkesin felaket bölgesine girmesini engellemek gerekiyor." diye ifade etti.